BERCESTE

38.BÖLÜM ~İKİ HAYAT~

(Hazal'ın saç , makyaj ve gelinliği)

Masanın üzerinde ki küçük el çantamı elime aldım. Tamay'a kuaför salonuna gelmeleri için mesaj attım . Geri mesaj bildirimi olarak 'Tamam güzelim . Geliyoruz..' yanıtını aldıktan sonra telefonumu geri eski yerine koydum. Hazal'ın nihayet her şeyi tamamlanmıştı. Hazal'ın elinden tuttum. Yönümüzü boydan aynaya doğru çevirdim. Birbirimizi güzel bir şekilde süzdükten sonra Hazal'la aynı anda "İkimizde fazla güzel olduk."dedik. Bir çok kişi aynı anda söylememize şaşırsa da biz onlara sadece gülmüştük.  Gülüşlerimiz havada uçuşuyordu.

Kuaför salonunda bizimle çalışan ekiple beraber gülerken "Vay anasını. Ben bir taşla evleniyormuşumda haberim yokmuş ya. Güzelim her zaman başımı döndürüyordun ama bu çok başka. Sanki dünya hiç yerinde durmuyor ve ben sürekli hareket ediyormuşum gibi. Çok çok başka... Fazla güzelsin . Aynı bir kuğu gibi..."diyen Ayaz'ın sesini duymamızla sesin geldiği yöne doğru yönümüzü döndük .

Benim karşımda bakış açıma Tamay daha yakındı . Hazal'ınkine ise Ayaz. Ayaz güzel bir damatlık giymişti. Vücuduna oturan bir damatlıktı. İkizim fazla yakışıklı olmuştu . Ayaz gözlerini Hazal'dan alamıyordu , Hazal ise ondan. Bakışlarımı Tamay'a çevirdim. Tamay'ın gözleri zaten benim üzerindeymiş. Bunu gözlerimi çevirmemle , kesişen gözlerimizden anlamıştım. Tamay'la birbirimizi baştan aşağıya süzdük. Tamay gerçekten çok yakışıklı olmuştu. Jilet gibi simsiyah olan takımın içinde çoğu erkeğe  taş çıkaracak derecede yakışıklıydı. Kusura bakma ikizim ama Tamay senden çok daha fazla yakışıklı olmuş.  Galiba ben Tamay'a tekrardan aşık oluyorum.  O siyahın kahvesi gözler siyah takımın içinde ne kadar da güzel duruyordu öyle. Tamay resmen takım elbise giymek için doğmuş .

(Ayaz'ın damatlığı)

(Tamay'ın takım elbisesi)

Ben Tamay'a hayran olmuş şekilde bakarken Tamay yanıma doğru yaklaştı. Sıcak elleri , Tamay'ı görmemle beraber buz tutmuş ellerimi tuttu. Siyahın kahvesi gözlerini gözlerime sabitledi. "Fazla güzel olmuşsun güzelim . Ben böyle bir güzel ömrü hayatımda görmedim . Sana tekrar tekrar aşık olmamak elde değil."dedi Tamay büyülenmiş gözlerle bana bakmaya devam ederek.

"Sende sevgilim . Sende çok fazla yakışıklı olmuşsun . Birbirimizi tamamlıyoruz."dedim tebessüm ederek. Yanağına minik bir öpücük kondurdum. Biz Tamay'la birbirimize hayran hayran bakarken Hazal söze atıldı.

"Tamam bakın bana bir . 1 saat sonra ben evleniyorum. Siz iki aşık değil tamam mı ? Daha fazla burda durursak nikah kıyılmadan ben buraya düşüp bayılacağım. Artık gidebilir miyiz ? Biliyorum hepimiz çok güzel olduk."dedi Hazal heyecanı kat ve kat artmış bir şekilde .

Daha fazla oyalanmadan kuaför salonundan önden Ayaz ve Hazal el ele çıktı . Bizde onları takiben Tamay'la el ele arabalara doğru gidiyorduk. Benim vosvosumu kuaför salonunun önünde bırakmıştık. Ben Tamay'ın arabasına binmiştim. Hazal'la Ayaz da diğer arabaya binmişti . Ayaz'ın arabası önde biz arkada kır düğün bahçesine doğru yol almıştık .

Düğün yerine geleli 1 saatten fazla olmuştu. Hazal ve Ayaz nikah masasında ki yerlerini almış oturuyorlardı. Tamay ve bende nikah şahidi yerlerinde oturuyorduk. Evet doğru duydunuz . Ben Hazal'ımın şahidiyim , Tamay ise Ayaz'ın. Demiştim size aralarından su sızmıyor diye.  Baksanıza şahidi yapmış Tamay'ı. Ben kendi kendime heyecanın vermiş olduğu etkiyle düşüncelerimle boğuşurken nikah memurunun sesini işittim .

"Nikah hattimize geçmeden önce çiftimizi ve şahitlerimizi tekrar tanıyalım. Gelin Hanım adınız ve soyadınız."dedi nikah memuru.

"Hazal SEZGİN."

"Baba adınız ?"

"Adil."

"Anne adınız ?"

"Perihan."

"Teşekkür ediyoruz. Damat Bey adınız soyadınız ?"

"Ayaz İMER."

"Baba adınız ?"

"Nihat."

"Anne adınız ?"

"Nihal."

"Evet. Şahitlerimiz  Biray İmer ve Tamay Arıkan. Birbirinizle evlenmek istediğinizi Esenler Belediyemiz evlendirme dairesine yazılı ve sözlü olarak beyan ettiniz . Bu beyanlarınız tarafımızca incelenmiş olup evlenmenizde herhangi bir engel görülmemiştir. Şimdi bir kez de değerli konuklar ve şahitler huzurunda beyan etmenizi istiyoruz. Sayın Hazal Sezgin hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan özgür iradenizle Ayaz İmer Beyfendiyi hastalıkta sağlıkta , iyi günde kötü günde , ölüm sizi ayırana dek eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"EVEEEEEEEEET!"diye bağırdı Hazal sevinç dolu bir sesle.

"Siz Ayaz İmer Hazal Sezgin Hanımefendiyi hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde, ölüm sizi ayırana dek eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"

"Sonsuza dek EVEEEEEEEEET!"diye bağırdı Ayaz Hazal'a göre daha baskın bir ses tonuyla.

"Sayın şahitler siz bu nikaha şahit misiniz?"

Tamay'la aynı anda 'evet' dedik.

"Bende medeni kanunun ve Esenler Belediyesi başkanının bana vermiş olduğu yetkiyle sizleri eş olarak ilan ediyor ve nikah hattimizi imzalıyoruz."

İmzalar atıldıktan sonra nikah memuru elinde ki aile cüzdanını Hazal'a uzattı . Hazal nikah cüzdanını aldı. Ayaz'ın dalgınlığının ve heyecanının vermiş olduğu etkiyle Hazal Ayaz'ın sol ayağına bastı.

"Ahhh! Güzelim söyleseydin ya ayağımı koparacağını . Ben sen daha basmadan koparır verirdim." dedi Ayaz ayağının acısıyla .

Güzel tatlı telaşlarla dolu bir günü bitirmiştik. Çok fazla eğlendik, çok fazla oynadık. Kurtlarımızı döktük. Dans ettik. Akşamı ettik. Fakat en çok da güldük. Hayat gülümsemelerden ibaret. Önceden iki hayattı. Şimdi ise iki hayatı bir yaptılar . Sen ve benken bir oldular . Biz oldular. Hayatın en güzel yanı da bu işte. Eğer seni seven kişiyi bulduysan biz olmak için hiç bir engel yok. Sadece sevmeyi bilmek ve sevildiğini hissetmek yeterli bir ömrü birleştirmek için.

Tam gece bitmiş herkes evlerine dağılırken Tamay'la beraber yorgunluğun vermişliğiyle ayakkabılarımızı çıkarmıştık. Çimenlerin üzerinde gökyüzüne doğru bakıyorduk. Derken bir yıldız kaydı. Aynı anda gözlerimizi kapatıp dilek tuttuk.

Kim bilir belki de aynı dileğin kabul olmasını diledik...

~~~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸