33.BÖLÜM ~SESSİZ~

Start from the beginning
                                    

Zaten Tamay ve annem bilgilendirmek için gelmiş gibi oldular odama. Günlerdir bir şey yemiyorum. Konuşmuyorum. Yaptığım tek şey yatakta yorganımın altında kısık kısık ağlamak. Bende böyle. Ayaz deseniz , o bana göre biraz daha iyi. Hazal ona çok destek oluyor. Bunu günlerdir bizim evimizde olmasından anlıyorum. Tamay deseniz , günlerdir hastane de işlerini hallettikten sonra yanıma geliyor. Gece boyu beni izliyor. Benim düzenli nefes alışverişleri duyduktan sonra gidiyor. Oda kötü ama bana belli etmiyor. Annem o kadar soğukkanlı ki. Sırf biz biraz daha üzülmeyelim diye etrafa gülücükler saçıyor. Bilmiyor ki biz zaten öldük. Sadece yaşamaya çalışıyoruz.

Ben düşüncelerimle boğuşurken odamın kapısı tıklatıldı. "Biray , kızım. Biliyorum  konuşmak istemiyorsun. Fakat seninle konuşmak isteyen biri var. En azından onunla konuş."dedi annem hüzün dolu bir sesle. Acaba bu halimi bilip , benimle konuşmak isteyen de kim ? Ayrıca annemi de benimle konuşması için ikna etmiş. Daha annemle bile konuşmamışken.  Merak etmeye başladım. Merakımı gidermek için uzun zaman sonra ilk defa kurumuş dudaklarımı araladım.

"Tamam gelsin."dedim kısık bir ses tonuyla.

Sesim işitilir işitilmez odamın kapısı aralandı. Sessiz ve ağır adımlarla odama girdi. Vücudum kapıya dönük değildi. Pencereye doğru yan uzanmıştım. İki elim başım ve yastığın arasında sıkıştırılıydı.  Onun için kimin geldiğini göremedim.  Giren kişi kapımın sağ tarafında ki küçük pufun üzerine oturdu. Bir kaç dakika sessizce bekledi. Sık nefes alışlarını duyuyordum. Zaten konuşmaya pek hevesli olmadığım için bende konuşmuyordum.

"Biray,  kızım."dedi tok bir sesle. Bu bu babamın sesiydi. En son onu bizim evin kapısının önünde bırakıp çekip gitmiştim eve doğru. Yüzüne bir kez bile dönüp bakmadım. Bakamazdım ki. Zaten ölmüş bir beden daha fazla kırılsın istemedim. Dönersem affederdim biliyorum. Onun için bende çekip gittim. Ardıma bile bakmadan. Ben ses çıkarmayınca tekrar söze girdi.

"İnan nerden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum kızım. O kadar haklısın ki. Aptalın önünde gideniyim ben. Senin yüreğinde çok derin yaralar açtım. Biliyorum. Bunu nasıl tamir edebilirim bilmiyorum. Sadece düzeltebileceğime inanıyorum. Daha çok küçüktün sizi bıraktığımda. Bir bebek nasıl büyütülür bilemedim kızım. Ben babamdan hiç baba sevgisi görmedim ki. Parası vardı ama insanlığı yoktu. Bir kere olsun saçımı okşadığını görmedim. Tek yaptığı onca hakaret ve dövmek. Dövüle dövüle büyüdüm ben. Neden o yoldan geçtin diye dövüldüm ben. Neden oraya oturdun diye dövüldüm ben. Neden diğer çocuklar gibi kavgacı değilim diye dövüldüm ben. Daha bitmeyecek nedenler için dövüldüm ben. Babamdan bunları göre göre hırçınlaştım bende. Sonra en yakın arkadaşımın sevdiği kadını sevdim. Onun elinden almak için her şeyi yaptım. Sonunda aldım da. Ama annen beni hiç sevmedi kızım. Evliliğimizde 7 sene boyunca hiç bir şekilde yanaşmadı bana. Yan yanayken benim geçtiğim yoldan bile geçmedi kızım. Bende annen beni sevmeyince en yakın arkadaşıma , dostum dediğim insana bilendim. Yıllar geçtikçe öfkem kine dönüştü. Kinim artıkça arttı. Bende kafaya koydum. Bir şey yapmalıydım. Duydum ki bu 7 sene boyunca bir oğlu olmuş. 5 yaşındaymış. Seninle onu yapma fikrini daha o zaman koydum kafama. Eğer bir kızım olursa diye. İğrenç bir insanım biliyorum. Ben doğruyu bu sandım kızım. Kırıldığım yerden kırarsam düzelir sandım.  Ne yazık ki yaptığım en büyük hataymış. Böyle sonuçlanacağını nerden bilebilirdim ki. Kızım , beni hiç sevmediler. Bende sevmeyi yaptıklarım sandım. Hiç kimse beni olduğum gibi kabul etmedi. Annen bile sevmedi beni kızım. Ben nasıl birini koşulsuz şartsız sevilir bilmiyorum ki? Bende onun için daha fazla dayanamadım. Sırf çocuğu da babam yüzünden yapmıştım. Kısır mısın diyordu bana. Bilmiyordu ki annen yüzünden. Siz doğdunuz ama bir türlü sevemedim sizi. Babamın beni sevmeyişinin acısını sizden almak istedim belkide. Ama siz bu hayatın içinde en suçsuz olanıydınız. Siz 3 yaşına geldiğiniz de daha fazla dayanamadım ve ardıma bile dönüp bakmadan çekip gittim. Sonra şu kahrolası hastalık çıktı. Biliyor musun kızım?  Aslında iyi oldu diyorum. Beni kendime getirdi. Sanki yeniden doğdum. Benliğime kavuştum. Beni yeniden ben yaptı. Benim gibi bir adamı iyi yaptı. Bana ne desen hakediyorum. Aşağılık bir adamın tekiyim. Sana ne çınar ağacı oldum gölge verdim ne de bir liman oldum geri gelebileceğin. Yine de senden yüzsüz gibi affetmeni isteyeceğim. Affını dileniyorum senden. Sana küs gitmek istemiyorum diğer tarafa kızım. Şu zamana kadar yaşatamadığım tüm güzellikleri yaşatmak istiyorum şu kısacık zamanda. Ölüyorum kızım. Bir kere olsun kızımın içten bir şekilde 'baba' deyişini duymadan ölmek istemiyorum. Sana ve Ayaz'a  yaşattığım her şey için özür dilerim kızım. Seni ve sizi çok seviyorum. Umarım bir gün bu adamı affedebilirsin kızım. "dedi ağlamaklı ve hüzün dolu bir ses tonuyla. Adım seslerinden ayağa kalktığını anlamıştım. Tam kapı kulpunu tutmuş dışarı çıkacakken dudaklarımı araladım ve hızla yerimden kalktım.

"BABA!" dedim. Uzun bir zamandan sonra konuşarak. Gözyaşlarımla ıslanmış olan yanağıma hir damla yaş daha düştü.

Babam olduğu yerden bana doğru hafif bir şekilde döndü. Onun beklemediği bir anda yanına hızla gittim ve ansızın sarıldım.

"Seni affetmeye çalışacağım baba."

~~~~~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

BERCESTEWhere stories live. Discover now