31.BÖLÜM ~NEDEN~

Start from the beginning
                                    

Uzun süren sessizliğin ardından Tamay'dan ayrıldım. Tamay baş parmağını yanağıma getirdi. Sonra da yanağımın üstünde birikmiş olan gözyaşlarımı sildi. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimin üstünden öptü. Gözlerimin acısı o an yok oldu. Sanki hiç ağlamamışım gibi.

"Güzelim. Seni böyle kim üzdü? Senin gözlerini kıpkırmızı yapacak kadar ağlatan kim? Söyle seni böyle ağlattığı için onu bin pişman edeyim."dedi sinirlenmeye başlamış bir ses tonuyla. "Hayır hayır. Sadece senin de üzülmeni istemiyorum."dedim kısık bir ses tonuyla.

"Güzelim. Böyle yaparak beni üzmediğini mi sanıyorsun? Sen böyle yapınca ben daha fazla üzülüyorum. Anlatır mısın? Ne oldu sana böyle?"dedi Tamay meraklı ve korkmuş bir ses tonuyla. Tamay'ı daha fazla üzmemek adına derin bir nefes alıp verdim. Siyahın kahvesi gözlerine gözlerimi sabitledim. Elimdeki kırışmış küçük not kağıdını da alması için ona doğru uzattım.

Tamay elimde ki kırışmış kağıdı  görünce ilk önce şaşırdı. Sonra elimdeki kırışmış olan kağıdı aldı. Kırışıklıklarını düzelttiği kağıdın üstünde ki yazıları okumaya başladı. Birkaç dakika boyunca hiç ses etmedi. Sadece gözlerini kağıdın üzerinde ki yazı da gezdiriyordu. Fakat uzun sessizliği beni endişelendirmeye başlamıştı.

"Tamay? İyi misin canım?"dedim meraklı gözlerle. Tamay'ın omzuna hafifçe dokundum. Tamay derin bir nefes alıp verdikten sonra dudaklarını araladı. Siyahın kahvesi gözlerini gözlerime sabitledi.

"Neden?"dedi kısık bir ses tonuyla. Oda şaşırmış ve afallamıştı. İkimizde aynı kişiden acılar çektik. Hakettik mi peki ? Hayır.  Küçük bir duraksamanın ardından ekledi. "Bunca zaman sonra neden?"dedi şüpheci bakışlarla. Bende bilmiyorum. Neden böyle bir zamanda karşıma çıktı. Benim onu beklediğim zamanlarda o yoktu. Şimdi beklemediğim , unutmaya yüz tuttuğum zamanda karşıma çıktı. Ben babamı istediğim zamanda o yoktu. Ben çınar ağacı istediğim de o başkalarına gölge oluyordu. En çok ihtiyacım olduğu zamanlarda yoktu. Çocukluğum da baba sevgisi göremedim. Bundan sonra da bir zahmet olmasın hayatımda. Geçti artık...

"Bende bilmiyorum Tamay. İnan bilemiyorum. Böyle güzel bir zamanda hayatımı mahvetmek istiyor. İstemiyorum onu Tamay. Üzülmek istemiyorum. Ben onunla ilgili olan hiç bir şeyi istemiyorum artık. Onun hayalini bile unutmuşken."dedim hüzün dolu bir sesle. Gözümden bir yaş daha düştü yanağıma.

"Tamam güzelim. Üzülmek yok. Hadi kalk gidelim. Geleceği varsa göreceği de var. Seni bir daha üzmesine izin vermem. Bizi üzmesine izin vermem."dedi keskin ve ciddi bir ses tonuyla. Başımı peki anlamında salladım. Oturduğum yerden ayağa kalktım. Tamay hemen boşta olan sol elimi tuttu. Askılıkta ki çantamı alıp odamdan dışarı çıktık.

El ele Tamay'ın arabasına doğru gittik. Tamay kapımı açtı. Bende hemen araba da ön koltukta ki yerimi aldım. Tamay'da şoför koltuğuna oturduktan sonra arabayı çalıştırdı. Uzun süren sessizliğin ardından evimin kapısı önüne gelmiştik.

"Tamay sende gelir misin bizim eve ? Hem biraz otururuz. Annemin böyle moralim bozuk halde beni görmesini istemiyorum. İş muhabbeti falan açarsın. Böylelikle bana neler olduğunu sormaz. Çünkü biliyorum annem hemen anlar yüzümden. Sonra anlatamam ona bizi bırakıp gitmiş olan adamın yazdığı yazıyı."dedim hüzün dolu bir sesle.

Tamay "Tabi güzelim. Şu yüzünde ki üzüntüyü istemiyorum. Şimdi kocaman gülüyorsun. Annen seni böyle görmemeli."dedi ciddi bir ses tonuyla. Tamay'ın dediklerini hemen yerine getirdim. Yüzüme kocaman yalandan bir gülümseme koydum. Ben gülünce Tamay da yüzüne kocaman  yalandan bir gülümseme koydu.

Tamay'ı fazla seviyorum. Böyle bir zaman da bile beni gülümsetebiliyor. Arabadan inmiştik.  El ele Tamay'la birlikte bizim eve doğru yürüyorduk. Kapı girişine doğru giderken bir arabadan yansıyan ışık dikkatimi çekti. O tarafa doğru bakmaya başladım. Ben o tarafa doğru bakınca Tamay da duraksadı.

"Güzelim. Ne oldu ?"dedi meraklı gözlerle. Ben ses vermeyince benim baktığım yöne doğru Tamay da bakmaya başladı. Araba da şoför koltuğunda ki şoför hariç arkada yaşlı bir adam daha vardı. O tarafa doğru yürümeye başladım. Tamay da benimle beraber yürümeye başladı.

Arabanın önüne geldiğimizde arabanın içinde ki yaşlı adamda bizi görünce dışarı çıktı. Hayır hayır olamaz. O düşündüğüm kişi  değil , değil mi ? Lütfen tahmin ettiğim kişi olmasın.  Hayır olmasın. Tamay'ın elini daha çok sıkmaya başlamıştım. Tamay'a dönüp baktığımda ise pür dikkat karşıda ki adama bakıyordu. Derken yaşlı adam dudaklarını araladı.

"Hoşgeldin kızım..."

~~~~~~~~~~~~~~

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

BERCESTEWhere stories live. Discover now