ᏰİᏒ ᏒİᎠᎠᏝᎬ ᎻİᏦᎯᎽᎬᏕİ

"Benliğimizi saklamak kapanmayan bir yara gibidir."

Linda pazartesinin yorucu geçeceğini bildiğinden zorla da olsa uyumayı başarmıştı, yine de gün ışığının belirmesiyle odasında yankılanan ses onu uyandırmıştı. Yatağında doğrularak sesin sahibine baktı ve bavulunu yerleştiren siyah saçlı bir kızla karşılaştı. Onu daha önce gördüğünü sanmıyordu, Slytherin cübbesini üzerine geçirmiş siyah saçlarını iki omzuna dağıtmıştı.
Linda ona hayranlıkla baktı bir an, asil ve kendinden emin olan duruşu yüzünün kusursuzluğuyla uyum sağlıyordu.

"Merhaba?"

Kız bakışlarını ona doğru yöneltip hafifçe kaşlarını kaldırdı.

"Selam."

Linda ayağa kalkıp karşısına geçmişti artık.

"Seni daha önce buralarda görmedim, sanırım yeni oda arkadaşım oluyorsun."

"Evet, aslında özel sebeplerden dolayı yarım dönem ara verdim. Adım Jane memnun oldum."

"Linda, ben de memnun oldum."

Jane tekrar önüne dönerek işine devam etti, daha fazla konuşmak istemiyor gibiydi. Kahvaltı zamanının gelmesiyle ikisi de büyük salona gitmiş Slytherin masasına oturmuştu. Linda bir köşede yemeğini yerken büyük salona Pansy, Draco ve Zabini'nin gelmesiyle Jane ayağa kalktı.

Onu ilk fark eden Pansy'di ki hızla ona doğru koşarak çok özlediği arkadaşına sarıldı. Ardından gelen Draco şaşkınca ona baktı, bir süre daha geri dönmeyeceğini düşünüyorken onu karşısında görmek fazlasıyla mutlu hissettirmişti. Kollarını yavaşça havaya kaldırdı ve Jane ona sarılırken onu azarlamaya başladı.

"Bir an hiç gelmeyeceksin sandık, en azından mektuplarımıza cevap verseydin."

Jane geri çekilerek gülümsedi.

"Onlara cevap verecek vaktim yoktu."

Gülümsemesi hüzünlü bir ifadeye dönüşmüştü şimdi, Zabini'yle de biraz sohbet ettikten sonra kahvaltı yapmak üzere masaya oturdular.

"Ben yokken kötü şeyler yapmadığınızı umuyorum."

"Sen engellemeyince hiçbir tadı olmuyor, bundan emin olabilirsin."

Pansy bakışlarını Linda'ya çevirirken onun da duyması için sesli bir şekilde konuştu.

"Bulanık'ın Karanlık Lord'un kızı olduğunu söylüyorlar. Nasıl olabilir bu?"

Linda bu sözleri duyunca elinde bulunan çatalı yavaşça masaya bıraktı ve bundan zevk alıyormuş gibi gülümsedi.

"Öğrenmene sevindim Parkinson, umarım bunu sana tekrar hatırlatmama gerek kalmaz."

Pansy bir an tekrar şüphelense de gözlerini Draco ve Jane'e çevirdi. Tam konuşacakken Draco araya girdi.

"Doğru duymuşsun Pansy, babanın sana söylediğini zannediyordum."

Pansy aldığı cevapla tekrar garip davranan kıza doğru döndü, gerçekten o muydu yani? Draco'nun keskin bakışlarına karşılık suskunluğunu korudu ve inanmak istemese de doğru olduğunu anladı. Düşünmeden edememişti, neden dönemin en büyük ve güçlü büyücülerinden birinin kızıyken aptal bir Bulanık rolüne bürünmüştü ki?
Jane her ne kadar meraklansa da yüz ifadesini bozmadan konuştu.

"Bulanık?"

"Geldiği gün böyle söylemişti. Hey Draco başından beri biliyor muydun?"

"Hayır, neden?"

"Son zamanlarda iyi anlaşıyorsunuz sanki..."

Pansy, cümlesinin sonuna doğru gelirken sesinin kısılmasını engelleyememişti.

"Bir Bulanık olmadığına göre nefret etmek için ortada bir sebep kalmıyor Pans, üstelik Karanlık Lord'un kızına çok fazla dalaşmasan yararına olur."

"Peki Draco."

"Demek Voldemort'un bir kızı varmış ha?"

Jane elinde tuttuğu balkabağı suyunu yudumladıktan sonra sessizce konuşmuştu. Voldemort derken öyle bir vurgu yapmıştı ki bunu yalnızca Pansy ve Draco anlardı.

"Jane, bu konuyu lütfen aramızda açma. Bu konudaki fikir ayrılıklarının aramızı bozacağından korkuyorum."

"Haklısınız, ilk başta benimle konuşmayı dahi bırakacağınızı düşünmedim değil."

"Saçmalama, en azından şimdilik yetişkinler kadar katı kurallarımız yok."

Pansy samimi bir şekilde gülümsedi, Jane ise Linda'ya bakmakla meşguldü. İçinde oluşan o istemsiz nefreti iliklerine kadar hissetmişti ve bundan hiç haz etmemişti. Draco onun Linda'ya karşı olan kötü bakışları ile kendini konuşmak zorunda hissetti.

"Sakın Jane, aklından bile geçirme..."

Dumbledore kürsüsüne yerleşince herkesin dikkatini toplamayı başarmıştı.

"Sevgili öğrenciler, bugün çok sevineceğinizi umarak size bir duyuru yapmak istiyorum. Biliyorsunuz, Noel tatilini henüz bitirdik. Hogwarts'ta bu sene bir balo düzenleme kararı aldık."

Herkes büyük bir coşkuyla karşılamıştı bu haberi, hatta kimi götüreceğini karar vermeye çalışanlar bile vardı. Bunların arasında ilk sırayı Gryffindor'dan Fred ve George Weasley alıyordu.

"Yalnız, baloya katılmanın zorunlu olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Balo 1 hafta sonra olacak, bina başkanları size ayrıntılı bilgi vereceklerdir."

Tüm öğrenciler yemeklerine devam edeceklerdi ki kürsüye başka birinin çıkmasıyla daha demin oluşan sessizlik devamlılığını sürdürmüştü. Linda, Dumbledore'dan izin alarak herkesin karşısına geçmişti artık.

"Kısa keseceğim, buraya geldiğimde herkes beni Linda Brown olarak tanıdı, bir muggle doğumlu hiçbir şeyden habersiz zavallı bir kız."

Linda biraz duraksayarak nefes aldı, gerçekten de öyle değil miydi o zaman? Bir zavallı... Peki şimdi neydi? Zavallı bir katil mi?

"Fakat artık herkesin bilmesini istiyorum ne artık böyle bir zavallının tekiyim ne de eski Linda'yım. Ben Olivia Linda Riddle Lord Voldemort'un öz kızıyım, tek varisiyim. Bunları söylüyorum çünkü artık olmadığım biri gibi gözükmek istemiyorum."

Linda konuşmasını yarıda keserek kürsüden indi ve Büyük salondan çıkmak üzere yola koyuldu. Büyük bir gürültüyle koptu, herkes ona bakıyordu, kimileri onun okulda barınmaması gerektiğini söylerken kimileri çok şanslı olduğunu savunuyordu. Ama hepsinde tek bir şey ortaktı, korku.

Linda çıkarken genişçe gülümsedi, şu an hissettiği şey o kadar mükemmeldi ki. Yine de zevk aldığı şey insanların kendinden korkması değildi, kendi benliğini gerçekten hissedebilmekti. O buydu işte, istese de istemese de Olivia Linda Riddle'dı...

___________________________________________

Selam, Linda bu bölümde böyleydi bence ..😎😎..

Aklıma gelmişken hadi bir oyun oynayalım, herkes istediği karakteri emojilerle anlatsın,okuyanlar da tahmin etsin. ❤️✨

Bu arada Jane kurgumuza yeni katıldı, aslında ilk bölümlerde küçük bir kısımda bahsetmiştik, bakmak isteyene HOGWARTS bölümünün son kısmında olduğunu söyleyeyim.

Jane hakkında ne düşünüyorsunuz?

İyi bayramlar ❤️👍🏻😎