"Minnet en büyük silahtır."

661 64 24
                                    


yazar anlatımı

Etraf zaten yeterince karanlıktı, şimdi de takıldığı kök onun etrafını sarıyordu. Çok yakından gelen bir hırıltı duydu. Belki de yalnızca birkaç metre ötesinden...

Severus'un yetişme ihtimalinin olmadığı bir mesafe... Draco'nun ise akıllıca davranmazsa yalnızca seyirci kalabileceği...

Linda son bir umutla kurtulmak için çırpındı fakat o hareket etmek istedikçe gecenin karanlığında uzun bir yılanı andıran kök bacağını daha çok sıkıyor, geçen her saniye Linda'nın daha zor durumda kalmasına sebep oluyordu. Karanlıkta hiçbir şey görememek onun daha çok panik yapmasına sebep olmuştu. Dolunay sanki onun yardımına koşmak istercesine ışığıyla Linda'nın önünü görmesine yardımcı olsa da bu onun ecelinin kendisine doğru geldiğini görmesinden başka bir işe yaramayacaktı.

Kurt adam onun keskin kokusuna doğru hızla koşmaya başlamıştı. Avını gözüne kestirmiş gibi gözüküyor, Linda'nın korkmasına neden oluyordu. Kurt adamın karşısında duran kız ile arasında yalnızca birkaç metre kalmıştı. Linda umutsuz bir şekilde durumu kabullenip gözlerini kapatırken hayatta kalmasını sağlayacak bir mucize gerçekleşti ve kök bedeninden çekilip ayak bileklerini sardı, bunu yapmasıyla Linda'yı yukarı çekmesi bir oldu. Bu sayede Linda büyük ağacın dallarına daha çok yaklaşmış, yerden birkaç metre yükseklikte baş aşağı durmuştu.

O sırada Draco Linda'yı görebilecek kadar yakındı artık. Kızın yukarı çekilmesiyle içi biraz daha rahatlamış olsa da bunun için henüz çok erken olduğunu biliyordu. Draco birkaç saniyeliğine içten içe kendini sorguladı, ardından verdiği ani kararla cesurca ileri atıldı ve kurt adama asasını doğrultarak bir büyü savurmaktan çekinmedi.

Draco'nun asasından kızıl, büyük bir ateş topu çıktı, o sırada bunu gören kurt adam iç güdüsel olarak ateş topundan kaçmaya çalışsa da sağ koluna isabet eden alevler yüzünden can havliyle koşmaya başlamıştı. Ormanda yankılanan acı dolu, rahatsız edici inlemeler Draco ve Linda'nın aslında bir kurt adam olduğunu bilmedikleri Profesör Lupin'den başkasına ait değildi. Kurt adam formundaki bilinçsiz Lupin can yakıcı koşusundan sonra bir su kaynağı bulmuş, kolundaki alevleri söndürmeyi başarmıştı.

Tam bu sırada Draco Linda'yı kökten kurtarmaya çalışmış ama başaramamıştı. Bu kadar kuvvetli ve dayanıklı bir ağaç gördüğünü hatırlamıyordu, Şamarcı Söğüt dışında tabii. Birkaç dakika süren uğraş sonucunda ağaç kendiliğinden kökünü Linda'nın bedeninden ayırdı ve iki metreden yere çakılmasına neden oldu. Linda düşmenin etkisiyle inleyerek yüzünü buruşturdu.

İkisi de nefes nefese kalmıştı, kurt adamın uzaklaştığı yere bakan gözlerinden endişeli oldukları anlaşılıyordu.

"Buradan uzaklaşmamız gerekiyor, tekrar geri gelebilir. Çabuk ol!"

Draco ilerlemeye başlarken bileğini zar zor hareket ettiren Linda'ya bakarak kuvvetli bir of çekti ve koluna girerek yürümesine yardım etti. Linda gördüklerinin bir rüya olup olmadığını sorgulamakla meşguldü o an, Draco gibi bir insan sözde bir kanıbozuğa neden yardım ederdi ki? Üstelik kendi hayatını da tehlikeye atarak.

Onlar az önceki ateş topunun tamamının kurt adama isabet etmemesi ve arkadaki ağaçlara yönelmesi sebebiyle oluşan küçük yangını arkalarında bırakmış, her yeri berbat olmuş halleriyle zar zor yürürken önlerinde bulunan sıkı çalılığın ardından bir nefes sesi duyuldu. Linda Draco'dan destek alma amacıyla omzuna attığı kolunu çekerek yutkundu. Neden her şey peş peşe gelmek zorundaydı ki?

Draco gözlerini Linda'nın yaralı ayağına yönelttikten sonra bıkkın bir ses tonu ile konuştu. Umarım Bulanık tüm bu olanları unutur diye bir dilek dilemeyi es geçememişti.

ᏰİᏒ ᏒİᎠᎠᏝᎬ ᎻİᏦᎯᎽᎬᏕİWhere stories live. Discover now