Telefonunu sevgilisine çevirerek sordu, "Ne diyorsun?"

"İlk fotoğraf için gayet yeterli." Küçüğüne daha sıkı sarıldı Chan.

"Mükemmel, devamının olacağını duymak hazırlanmam için bir fırsat."

"Bebeğim, sen istediğin sürece her şey olur."

Felix büyüğünün bu sözleri ile huzur buluyor, şımarık çocuk gibi dahasını duymak istiyordu. Büyük olan esnediğinde Felix aptallığına kızdı, "Saat geç oldu, haydi yatalım."

Chan kafasını iki yana salladı, "Sorun değil bebeğim."

Felix önündeki tabaklara uzandı, "Odama geç, mutfağa bunları bırakıp geleceğim. Hem uzanıp hem konuşabiliriz." Bu defa reddetmedi gamzeli olan.

Küçüğünün odasına girdiğinde ışığı yaktı. Odadaki sandalyeye oturdu, küçüğünün çizimleri bu masada var oluyordu. Gülümsedi. Elini tabletin üstünde gezdirdiğinde ekran açıldı, duvar kağıdı olarak kendini görünce kıkırdadı, ancak gelen adım sesleri ile kilit tuşuna basarak ekranı kararttı. Küçüğü utanırdı, biliyordu.

"Niye uzanmadın?" diye sordu Felix odaya girdiğinde. Gözü tabletine kaydı ancak ekran açık değildi, güzel, fanboyluğu ile rezil olmamıştı.

"Üzerime bir şeyler versen iyi olur aslında." Chan, dışarının tozunu yatağa taşımak istememişti.

Felix kaşlarını çattı, bunu düşünmemişti, "Altına olabilecek bir şeyim yok ancak hoodieni verebilirim üstüne. Böylece biraz kokun da sinmiş olur." dedi sevimli bir şekilde gözünü kırptı.

Chan altındaki pantolona baktı, çekinerek sordu, "Pantolonumu çıkarmam senin için sorun olur mu?"

Felix'in dudakları aralandı, titrek bir nefes aldı, "Şey, yok, hayır." Chan emin olamasa da kafasını salladı.

Felix dolabının en nadide olarak adlandırdığı parçasını çıkarıp sevgilisine uzattı. Chan üstündeki gömlek ve tişörtünü çıkardığında küçüğün gözleri biçimli gövdeyi turladı. Sevgilisi ile göz göze geldiğinde, yutkunup dudaklarını yaladı ve gözlerini kaçırdı.

Chan aldığı hoodieyi kafasından geçirirken gülümsedi fark ettirmeden, küçüğünün tepkileri oldukça hoşuna gidiyordu. Eli pantolonun kemerine gidip açarken Felix yeni bir utanmaya neden olmamak adına yatağının bazasından bir yastık ile kılıf çıkardı. Yatağı indirip örtüyü açtı ve oturdu.

Chan de çıkardığı pantolon, gömlek ve tişörtü sandalyenin üzerine bıraktı. Küçüğünün yanına yatağa oturdu. Felix yanına oturan bedenle titredi ve aşağıda olan bakışlarının radarına kaslı çıplak baldırlar girdi. Fark ettirmeden iç çekmeye çalıştı ancak o kadar sessiz bir ortamdı ki Chan duymuş, bozuntuya vermemişti.

Felix kılıfı geçirip yatağının üzerine attığında sevgilisine baktı, "Hazır." diye mırıldandı. "Ne tarafa yatmak istersin? Yani, gerçi iki kişilik değil ama yine de ne taraf-"

"Felix, sakin ol bebeğim. Benim yatağım iki kişilikti ancak tek tarafını kullandık ancak değil mi?" Gülümseyip küçüğünün elini kavradı. Felix, Chan'ın destek cümleleri ile sakinleşti. Ancak içinden bir ses bağırıyordu, o zaman bu bacaklarının böyle seksi göründüğünü bilmiyordum.

Felix, ışığı kapatıp duvar kenarına geçerken Chan de masa lambasını açtı ve içeri sızan loş sarı ışık ile sevgilisinin yanına hareketlendi. Birlikte uzandıklarında Chan, Felix'i koluyla omzu arasında bir yere yatırdı, "Bak ne kadar rahat sığdık."

videocall | chanlixWhere stories live. Discover now