Bebeklerim sınır koymak istemiyorum açıkçası, bu yüzden lütfen şu sol alttaki ya da sağ üstteki yıldıza basar mısınız? Birkaç tane yorum da fena olmaz hani. Yoksa artık sınır koymaya başlayacağım ve bu sefer iki üç günde bir bölüm alamayacaksınız. Destek olanlara şimdiden teşekkür ederim, ily:*
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
⌀
"Haruto!"
Telaşla dizlerimin üzerine çöküp yana dönmüş bedenini sırtüstü yatırdım ve gördüğüm şeyle çığlığımı bastırmak için elimle ağzımı kapadım.
Tişörtü kan içerisindeydi.
Korkudan gözlerim dolarken bir yandan da kendimi sakin olmaya ikna etmeye çalışıyordum. Onu zorla da olsa içeri sürükledikten sonra kapıyı kapattım ve kolunu başımın üstünden geçirerek onu ayağa kaldırmaya çalıştım. Bilinçsiz yatıyor olduğu için bunu yaparken oldukça zorlanmıştım ama uzun da sürse sonunda onu salondaki koltuğa yatırmayı başarmıştım.
Koltukta yanına oturduktan sonra tişörtü kaldırıp oluk oluk kan akan ve bıçak kesiğiyle yapılmış olduğunu düşündüğüm yaraya bakarken yüzümü buruşturdum.
Uzanıp Haruto'nun yüzünde darbe aldığını gösteren izlere baktığımda sokak serserilerinin hedefi olmuş olma ihtimali sinirlerime dokunmuştu. Elimi yanağına koyup hafifçe vururken "Haruto..." diye sesleniyordum. Sadece beni rahatlatmak için bir ses vermesini bekliyordum.
Birkaç kez daha ismini seslendiğimde gözleri hafifçe aralandı. Aralık dudaklarının arasından kesik bir nefes içine çektiğinde gözleri bana döndü. Bir süre yakınında olan yüzüme bakarken muhtemelen kim olduğumu çıkarmaya çalışıyordu.
Sonra bana bakarken birden yüzüne tembel bir gülüş yerleştiğinde resmen elim ayağım boşalmıştı. "Selam, Gray."
Titreyen ellerimi yüzünden çektikten sonra "Bekle, beni. Gözlerini kapatmamaya çalış, tamam mı?" dedim ve cevabını beklemeden yukarı, banyoya çıktım. Aynanın üzerindeki ilk yardım çantasını almadan önce musluğu açtım. Suyla beraber akan kanın Haruto'ya ait olduğunu bilmek tüylerimi ürpertmişti. Koşar adımlarla merdivenlerden aşağı indikten sonra ona baktım. Gözlerini kapatmış olduğunu gördüğüm için "Ah, Haruto..." diye mırıldanıp tekrar eski pozisyonunu aldıktan sonra kanlı tişörtü başından geçirerek çıkardım.
Onu yere atarken annemi defalarca yaparken gördüğüm için azalan stresimle önce beceriksizce karnındaki kanı temizledim. Haruto etraf tamamıyla sessiz olmasa asla duyamayacağım kadar kısık bir tonda inlediğinde hareketlerimi durdurdum. Acıyla buruşturduğu yüzü yerini çatık kaşlarına bıraktığında beze batikon damlatarak kesiği tamamen temizledim ama bunu yaparken yüzümü buruşturmadan edememiştim.
