VII

950 93 133
                                    

Uzun bir bölümle geldim. Bol yorum istiyorum.

 Bol yorum istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Alia!"

Arkamı dönüp bana seslenen Youra'ya baktığımda kahve otamatını gösterdi. "Kahve ister misin?"

Kafamı salladım. "Şekersiz."

"Tamamdır."

Kantinde oturmuş öğle arasından sonra teslim etmem gereken ödevi yapıyordum. Jae Rin ortalıkta yoktu, Youra az önce gelmişti, Yedam ve Jaehyuk beş dakika önce yanıma uğramışlardı sonra basketbol oynamak için spor salonuna inmişlerdi, Haruto'yu ise bugün hiç görmemiştim.

Dün onu içine soktuğum saçmalıklardan dolayı utanıyordum zaten. Görmemek işime gelmişti.

Youra elinde karton bardaklarda iki kahveyle gelip yanıma oturduğunda kafamı kaldırıp ona baktım. Birini önüme uzattıktan sonra bakışlarıyla önümdeki kitabı gösterdi. "Ne o?"

"Geometri ödevi."

Yüzünü buruşturup kafasını salladığında güldüm. Bu kızın matematikle arası gerçekten yoktu.

"Bizimkileri gördün mü?"

Kafamı sallarken henüz buharı üstünde olan kahvemden bir yudum aldım. Vücuduma yayılan sıcaklık beni memnun ederken "Yedam ve Jaehyuk spor salonuna indiler. Jae Rin ve Haruto'dan haberim yok." dedim.

Youra'nın yüzüne dün akşam arabada Jae Rin'e yaptığının tıpatıp aynı olan sinsi bir gülümseme yerleştiğinde "Jae Rin ve Haruto'nun dersi ortakmış. Felsefe dersliğindeler." dedi.

Felsefe zaten okulda ortak alınan bir dersti. Sadece herkes programına göre derse giriyordu.

Onu anladığıma dair bir mırıltı çıkartırken neden hala imayla bana baktığını merak ediyordum. O buna bir son vermediğinden derin bir nefes aldım. "Bir şey mi söyleyeceksin?"

Alt dudağını dişleri arasına aldıktan hemen sonra kafasını salladı. Sandalyesini biraz daha öne çekip dirseklerini masaya yasladı ve bana eğilirken gülümsedi. "Haruto ile aranda ne var?"

Soruyu duyar duymaz gözlerimi kocaman açtım ve kendime hakim olamadan "Ne?" diyerek sesimi yükselttim. Birkaç masanın bakışları üzerimize döndüğünde boğazımı temizledim ama Youra'nın hiç umrunda değildi. İşaret parmağını bana doğrulttu. "Sakın inkar edeyim, deme. Profesör Park'ın dersinde bizim tembeli savunmalar, partide birlikte--"

"Bir saniye, bir saniye..."

Lafını böldüğümde kaşlarını kaldırıp bana baktı. Benim kaşlarım onun aksine çatılmıştı. "Onı savunduğumu nereden biliyorsun?"

my lips ft. yours ᥫ᭡ w.harutoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin