IX

863 97 122
                                    

⌀

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

"Tanrım, bir haftaya dönüyormuş, çıldırmak üzereyim."

İç çekip kitaplarımı göğsüme bastırarak yürümeye devam ettiğimde Jae Rin bu sessizliğimden memnun olmamış gibi koluyla beni dürttü. "Susma, beni onayladığına dair bir şeyler söyle."

Dudak büküp kafamı salladıktan sonra "Haklısın, Jae Rin." diye mırıldandım.

"Evet, haklıyım! Suzuki Yui'yi bu okulda görmek istemiyorum!" Sonra tekrar bana döndü. "Sen de istemediğini söyle!"

Youra, Jae Rin'e uyarıcı bir bakış attıktan sonra "Kızı rahat bırak, Jae Rin." dedi.

Jae Rin durduğunda ikimiz de durmak zorunda kalmıştık. Kollarını göğsünde birleştirip gözlerini kısarak bize baktığında arkasından ne geleceğini bekliyorduk. İşaret parmağıyla ikimizi gösterip "Böyle bir durum nasıl umrunuzda olmayabiliyor? Hadi Alia'yı anlarım o Yui'yi tanımıyor, sen nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorsun Youra?" dedi.

Youra omuz silkti. "Çünkü söylenip kafa şişirmem Suzuki Yui'nin uçağını düşürmüyor. Her türlü haftaya onu bu koridorda yürürken göreceğiz."

Jae Rin sanki Youra ona müthiş bir fikir vermiş gibi gözlerini kocaman açarak parlayan gözleriyle "Belki de telepati yaparak zihnine girip buraya gelmemesini, geldiği takdirde uçağını düşüreceğime dair bir mesaj yollamalıyım!" dediğinde göz devirdim. Yapabilecek kapasitede bir kızdı gerçekten.

Youra ise koluma girerken cıkladı. "İstediğini yap. O Haruto buradayken yeri göğü yarar, yine gelir."

Haruto'yu sadece çocukluk arkadaşı olduğu için mi bu kadar seviyordu gerçekten?

"Ondan neden bu kadar hoşlanmıyorsunuz?"

Sorumu duyduklarında ikisi birden gerildi. Kaşlarımı çatıp tepkilerini izlerken Youra "Kendisiyle pek iyi anılarımız olmadı." dedi. Jae Rin ise onu onayladıktan sonra konuştu. "Tam bir cadı! Üç sene öncesini burnumuzdan getirdi. Başta çocukluk arkadaşı olduğu için Haruto'ya iyi gelir diye düşündük ama o tam tersine onu daha da dibe çekti."

"Haruto'ya ne oldu ki?"

Sorumla kararsızca birbirlerine baktıklarında kırmızı çizgiye bastığımı fark ettim. Onları zora sokacak bir şey yapmak istemediğimden "Sormadım varsayın." dedim ve soruyu değiştirdim. "Haruto neden hala yanında kalmasına izin veriyor o halde?"

Jae Rin "Kibar çocuk çünkü." dedi. Kaşlarımı kaldırarak alayla "Haruto mu?" dediğimde ikisi de güldü.

Hayır, kaba biri olduğunu söylemiyordum ama birini istemezse kolayca hayatından çıkarabileceğini düşünüyordum. Özellikle de ona zarar veren birini.

Acaba Suzuki Yui Haruto'ya ne yapmıştı?

Youra "Anılara saygısı var." dedi. "Çocukluğu o kızla geçti. Sırf çocukkenki masumlukları hatrına ona hiçbir şey söylemedi. Japonya'ya dönmesi için baskı yapan da bizdik zaten. Haruto'ya ulaşmasını engelleyince dayanamadı ve gitti."

my lips ft. yours ᥫ᭡ w.harutoTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon