18.BÖLÜM ~ÇIĞLIK~

Começar do início
                                    

Ayaz utanmışlığın vermiş olduğu utançla başını önünü eğmişti. Biliyorum. Ayaz'ın suçu yoktu fakat bu kadar haksızlığı kabul edemiyordum. Birine patlayacaktım ve yanan Ayaz oldu. Kapıya doğru ilerliyordum. Kapıdan çıkmadan önce anneme doğru döndüm.

"Kusura bakma anne fakat yemek yiyemeyeceğim. Bu dava sonuçlanmadan ben yemek yiyemeyeceğim. Neyse ben mahkeme salonuna gidiyorum. Anne senin arabanı alsam olur mu? Benim vosvos arada tekliyor biliyorsun. Geç kalmak istemiyorum davaya."dedim anneme.

"Tabi kızım sen bilirsin. Askı da asılı anahtar al kızım. Sormana bile gerek yok. Ayrıca ben sana inanıyorum. Bu davayı kazanıp geleceksin."dedi naif bir sesle.

Arabaya geçmiştim. Sakin hız da araba ilerlerken telefonum çalmaya başladı. Gelen çağrıya baktığımda "Berceste arıyor..." yazıyordu. Tamay arıyordu. Kulaklığı telefona taktıktan sonra aramayı kabul etmiştim.

"Efendim canım?"dedim. Tamay "Heyecanlı mısın? Duruşmaya girmeden önce aramak istedim."dedi. İçimden düşünceli sevdiğim dedim. Ona geçen günlerde bahsetmiştim bu konu hakkında.

"Heyecan mı? Çok fazla heyecan demek istedin galiba. Çok heyecanlıyım Tamay. Korkuyorum. Tekrardan içeri girecek ve çocukları yetimhanede kalmaya devam edecek diye. Tamay ben gerçekten korkuyorum. Çocukların vebalini almak istemiyorum. Biliyorum suçsuz ama kararı veren kişi hakim. Bilemiyorum onun için."dedim sesimde kırgınlık varken.

"Canım korkma. Ben sana inanıyorum. Bu dava için geceni gündüze kattın. Çok çalıştın. Çok çabaladın. Eminim ki sen bu davayı kazanacaksın. İnan yanında olmak isterdim fakat malum durumları biliyorsun. Konferans başlamak üzere canım. Bütün güzel dileklerim seninle. Seni seviyorum. Al ve gel şu davayı."dedi umut verici bir sesle.

Bende ona teşekkür edip telefonu kapatmıştık. Zaten adalet sarayına da gelmiştim. İçeriye girmiştim. Kendime bakmak için tuvalete girmiştim. Hazır tuvaletteyken cübbe mi üstüme giymiştim. Elimi yıkayıp, derin bir nefes aldıktan sonra dışarıya çıktım.

Ben duruşma salonuna varmışken Gülay Hanımı da askerler getirmişti. Umut dolu gülücüklerimle hemen yanına gittim. Ben tebessüm edince oda etti. "Seni bugün bu kelepçelerden kurtaracağım. Bekleyişimiz umut olacak."dedim onu telkin eden bir sesle.

"Ben sana inanıyorum Biray kızım. Benim çığlıklarımı duyduğunu biliyorum. Bir kadının daha yüzünü güldür. Çocuklarıma hasretim beni onlara kavuştur kızım."dedi özlemi içinde yara olmuş sesle.

Gülay Hanım'ın omzuna şefkat dolu bir şekilde okşadım. Derken mübaşir 'davacı Salih Yaşar davalı Gülay Yaşar' diyerek duruşma salonuna geçmiştik. Yerlerimizi almıştık. Hakim de geldikten sonra duruşma başlamıştı.

Uzun zaman geçmişti. Duruşmanın sonuna gelmek üzereydik. Hakim söze girmişti. "Siz davacı Salih Yaşar söylemek istediğiniz son bir şey var mı?"demişti keskin ses tonuyla. Salih Yaşar'ın avukatı söze girmişti. "Hakim bey izninizle biz davamızda sonuna kadar arkasındayız. Adem Yaşar'ı suçsuz yere öldüren sanık Gülay Yaşar'ın hükümlülük cezasının devam etmesini istiyoruz."dedi.

"Hakim bey izninizle söze girebilir miyim?"diyerek izin istedim. Hakim "Tabi son sözlerinizi söyleyiniz."dedi. "Avukatlığını üstlenmiş olduğum Gülay Yaşar'ın hiç bir suçu yoktur. Zaten önünüzdeki dosyalar da görmüş olunduğu gibi. Olay günü zaten kavga edilmiştir. Bunu darp raporlarından görebilirsiniz. Keza görgü tanıklarının alınmış ifadesinde de suçsuz olduğu kanıtlanıyor. Sizin söyleyeceğiniz söze söz söyleyemem fakat burada 3 yıldırdan beri çocuklarını göremeyen bir anne. Annelerini göremeyen çocuklar var. Gülay Yaşar'ın çocuklarını görmeye, onları büyütmeye hakkı vardır. Sizden ricam görülmüş olan dosyalarda suçsuzluğu kesinleşen Gülay Yaşar'ın tahliyesini istiyorum."dedim soğukkanlı ve keskin ses tonumda.

"Son olarak siz Gülay Yaşar avukatınızın söylediğinden başka söylemek istediğiniz bir şey var mı?"dedi Hakim. Gülay Hanım kafasını salladı. Başını dikleştirdi.

"Evet hakim bey. Ben eşim Adem Yaşar'ı ne kadar öldürmüş olsam da. Suçsuzum. Bu 3 yıl da çocuklarım ne halde bilmiyorum. Ne yediler , ne içtiler. Hasta mı oldular. Bilmiyorum. Yetimhanedeler ve ben çocuklarımı görmek istiyorum. Zorbalıklar gördüm. Çoğu kez çocuklarımın önünde dövüldüm. İnsan yerine konmadım. Benim çocuklarıma çocuklarımın bana ihtiyacı var. Çığlıklarım dursun istiyorum Hakim Bey."dedi Gülay Hanım ağlayan gözlerle.

Hakim elindeki tokmağı masaya vurdu. "Yaz kızım. Davalı Gülay Yaşar'ın suçsuz olduğunun belirlenmiş olduğu gerekçesiyle tahliyesinin kabulüne karar verilmiştir. Duruşma bitmiştir."dedi.

Gülay Hanım'la birbirimize döndük. Sımsıkı sarıldık. Hüngür hüngür ağlamaya başladık. Ağlamaklı bir sesle Gülay Hanıma.

"Bitti." dedim. "Bitti. Çığlıkların duyuldu. Bekleyişin umudun olucak demiştim. Oldu."dedim.

~~~~~~~~~~~~~

Hiç bir kadının zorbalığa hakkı yoktur. Adaletsizliğe sessiz kalma. Çığlıklarını duyur.

Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım...🌸

BERCESTEOnde as histórias ganham vida. Descobre agora