Son Büyücü

Hainlik

"Ee kimmiş? Tanıyor muyuz?" diye sordum.

"Baya yakından tanıyorsun. Bende tanıyorum." dedi Arel.

"Uzatmasana. Kimmiş?" diye sordum.

"Annenler." diyen Arel ile "Şaka mı yapıyorsun?" diye sordum.

"Keşke şaka olsaydı." diyen Hira ile "Nerede tutuyorsunuz?" diye sordum.

"Taht odasında huzurunda bekliyorlar." defi Arel.

Hiçbirini beklemeden taht odasına gittim ve kapının önünde duran muhafızlara "İçeriye kimseyi almayın." dedim.

"Tamam kraliçem." dedi biri.

Taht odasına girdim ve bekleyen annem ve babama baktım.

"Benim annem ve babam olduğunuz için daha çok dikkat etmeniz gerekirken nasıl olur da böyle bir hainlik yaparsınız!" diye bağırdım.

"Açıklamamıza izin ver." diyen babam ile "Bu alçak hainliği yaptığınızı kabul ediyorsunuz yani!" diye bağırdım.

"Bize kargaşa çıkarırsak geri seni bizim yanımıza getireceklerine söz verdiler. Eskisi gibi aile olup beraber yaşayacaktık." dedi annem.

"Bana gelip bu konuyu açabilirdiniz! Size saraydan bir yer ayarlardım! Şimdi bana söyleyin, kim size söz verdi!" diye bağırdım.

"Savaşta öldürdüğünüz kral." dedi babam.

"Demek öyle. Başka diyecek sözünüz var mı?" diye sordum.

"Yok." dedi annem.

"Ailem olmanız size kıyak geçeceğim anlamına gelmez. Suçlusunuz ve suçunuzu çekeceksiniz! Muhafızlar!" diye bağırdım.

Kapının önündeki iki muhafız içeri girince "İkisini de gözümün önünden alın. Celleta da haber verin akşam dokuzda ikisinin de kellelerinin gövdelerinden ayrılmış olmasını isterim!" dedim.

"Kızım lütfen bizi affet." diyen anneme sertçe baktım.

"Huzurumda bana saygı duyup herkes gibi kraliçe diyeceksiniz. Ayrıca ben sizin kızınız da değilim." dedim.

Muhafızlar ikisini de zorla götürürken içeri Hazerler girdi.

Arel bir kese altını bana uzatıp "Rüşvet de almışlar." dedi.

"Artık bu önemli değil. Şimdi bizimle birleşen ülkenin halkıyla bir konuşmam icap ediyor. O esnada idamları gerçekleşecek." dedim.

"Sarılmak ister misin?" diye soran Hazer'in cümlesini bitirmesine izin bile vermeden sarıldım.

Yüzümü göğsüne gömerken saçımı okşamaya başladı.

"Doğru olan kararı aldın. Sakın acı çekme."