Son Büyücü

İşkence

"Baban olay daha da büyümeden senden uzaklaşmamı istedi. Benimle birlikte Elis ve Akay da senden uzak duracaktı. Senden uzak durmayacağımı açık bir şekilde ifade ettim." dedi Hazer.

"Sonra ne oldu?" diye sordum endişeyle.

"Diğer suçluların olduğu yerden bile daha korkunç bir yere zincirler ile bağlandım ve güçlerimi gösterememem için odayı sarımsaklar ile doldurdular." dedi Hazer.

Sarımsak, vampirlerin güçlerini kullanmasını önlüyordu. Bir vampir sarımsağın olduğu yerde bir yerliden farkı kalmazdı.

"İşkenceler ile beni sevdamdan vazgeçirmek istediler. Tabii başarısız oldular." dedi Hazer.

"Ben ne yaptım? Öyle boş boş durmamışımdır." dedim.

Bir gece başımda bekleyen büyücüleri etkisiz hale getirip beni çözmeye çalıştın ama baban yedekte adam bekletiyormuş. Sen olduğunu fark etmeden sırtından yaraladılar. Yara izi duruyor olmalı." dedi Hazer.

"Evet, sırtımda ince uzun bir yara var. Doğum lekesi sanıyordum." dedim.

Hazer acıyla gülümsedi. Ona yapılan işkenceleri anlatırken yüzünde acıyla alakalı hiçbir belirti yoktu ama bana yapılan bir yara yüzünden canı yandığıı belliydi.

"Sizi ayıramayacaklarını anladılar. Bunun üzerine Hazer'i yirmi beş yıllığına sürgün ettiler. Senin de ülkeden dışarı çıkmanı ve sınırlara yaklaşman yasaklandı." dedi Elis.

"Sürgünüm bittiğinde seni Selim ile nişanlandırmışlardı. Daha önce bu adamı görmemişim ve gelip meleğimi benden almış. Kendini ünlü bir tüccarın oğlu olarak tanıtmış. Sende gönlü olduğunu söylemiş. Baban da bu fırsatı değerlendirip sizi nişanlandırmış." dedi Hazer.

"Ben niye engel olmadım?" diye kendime kızdım.

"Hazer'e yapılacak bir suikast girişimi olabileceği hakkında gizliden gizliye tehdit ettiler." dedi Akay.

"Babana artık seni arkadaş olarak gördüğüme inandırarak tekrar yanında olabildim. Dördümüz tekrar eskisi gibi takılırken Selim her bulduğu fırsatta bizim huzurunuzu bozdu." dedi Hazer.

"Peki neden Selim ile bana büyü yapılarak gelecekte tekrar doğmamız sağlandı?" diye sordum.