Son Büyücü

Ayaklanma

Dışarıdan gelen sesler ile gözümü açtım. Durum çok kötü olmalıydı.

Hazer de benim gibi uyandı ve "Bu sesler ne?" diye sordu.

"Hiçbir fikrim yok." dedim.

Yataktan kalktım ve camdan dışarı baktım.

Halkın ellerinde pankartlar ile saraya doğru yürüdükleri görmem ile "Sanırım hakimiyetimin ilk günlerinde halkı ayaklandırmayı başardım." dedim.

"Oyalanmadan aşağı inelim ve olayı durduralım." dedi Hazer.

Üstümdeki kışlık kıyafetleri çıkarıp eşofmanımın üstüne bir tişört geçirdim.

Hazer de hazırlanınca beraber dışarı çıktık. Halk yürümeye devam ederken müdahale etmek için bekleyen muhafızlara "Geri çekilin." emri verdim.

En önde yürüyen adama "Bu ne yaygara! Bir derdiniz varsa bana söyleyin." dedim.

"Selim'i öldürdünüz! Son büyücü sizsiniz ve nesliniz devam etmeyecek." dedi adam.

"Benim neslimin devam etmeyecek olmasını bu kadar dert etmeniz ne kadar da ilginç. Başka derdi olan var mı?" diye sordum.

"Farklı yaratıkların ilişki yaşamasına izin verdin. Tüm düzen bozulacak." dedi bir başkası.

"Niye bozulsun?" diye sordum.

"Melez çocuklar doğacak ve onların eğitimi imkansız hale gelince öylece kalacaksınız." dedi.

Hazer'in elini tuttum ve "Bir büyücü olmama rağmen seçtiğim adam vampir. Çocuk da yapmayı düşünüyorum. Zaten biraz akıl yürütürseniz çocuğun güçlerinin nasıl olacağını anlarsınız. Benim ya da Hazer'in gücünden farklı bir gücü olamaz. İkimizin güçlerinden de aldığı bir yaratık olacak. Bizde kendi güçlerimizin farkındayız. Onu eğitebiliriz. Zaten bu eğitim dediğimiz şey güzel karakteri olmalı. Güzel bir karakteri olursa zor da olsa güçleri bizim için yararlı olur." dedim.

"Kendi duygularınıza göre hareket ediyorsunuz. Bir vampir ile evlenebilmek için bir büyücüyü öldürdünüz, kuralları değiştirdiniz." dedi bir kadın.

"Son büyücü olarak ilgi görmeyi bekliyorsanız üzgünüm ama ben saygı göstermem." dedi bir başkası.

"Saygısızlığın belli karşılıkları var. Unutmayın." dedim.

Tam biri cevap verecekti ki atlı bir grup yanımıza geldi. Bunlar da kimdi?