Son Büyücü

Arkadaştık

Bahçeye geldiğimizde kurtların çalıştığı yere geldik. Arel'in çalıştığını görmem ile gülümsedim. Hiç değişmemişti.

"Elis buraya baksana." diye seslenen Hazer ile kurtları eğiten kadın bize baktı. 

"Alyeska!" diye bağırınca herkes bana döndü.

Kadın koşarak bana sarılınca "Sanırım sende benim zamanımda vardın ve tanışıyorduk." dedim.

"Evet öyle. En yakın arkadaştık. Hatırlamıyor musun?" diye sordu.

"Oha arkadaşım mı vardı?" diye sordum.

"Sağsın ne de olsa. Sonra da hatırlarsın. Hatırlamazsan kafanı koparırım." dedi.

"Alyeska!" diye bağıran Arel ile "Arel!" diye bağırdım.

Hızlıca yanıma gelip satılmasıyla "Hayvan ne ara bu kadar uzadın. En son ben senden uzundum." dedim.

"Kızım hayvan falan deme ayıp oluyor." deyince kahkaha attım.

"Kurt adamlık ile kurt arasında büyük fark var zaten. Asla hayvan değilsin sen. Bu hayvanlara hakaret olur." dedim.

"Kızım hala şerefsizsin." deyince sırıttım.

"Ortalıkta prenseslik lafları dolanıyor. Hayırdır." deyince "Karşında bir premses duruyor." dedim.

"Premses değil o, prenses." deyince "Premses daha güzel." dedim.

"On yılda hiç değişmemişsin." demesiyle Elis "Yüz elli yılda da değişmemiş." dedi.

"Hem çok gencim hem de çok yaşlı. Çok tuhaf." dedim.

"Her halinle taş gibisin bebek." diyen Arel ile "Şımartıyorsunuz." dedim.

Arel tam konuşacakken Hazer araya girdi ve "Sizi kalacağınız odaya götüreyim." dedi.

Elis "Lan sen Alyeska'ya siz mi diyorsun? Siz..." diyordu ki Hazer lafını kesti.

"Kaybolmadan önce arkadaş olduğumuzu biliyorum. Yine de kralın verdiği görev olduğu için siz demek daha uygun." dedi.

"Oha eski zamanlardan yakışıklı arkadaşım varmış. Boşver sizi falan." dedim.

"Alyeska'yı duydun. Emir prensesten." diyen Elis ile Hazer "Duydum, duydum." dedi.

"Bu arada üçümüz arkadaşımışız. Nişanlımı tanıyorsundur." dedim.

Elis "Bu arada cadıların eğitiminden sorumlu olan Akay da arkadaşımızdı." dedi.

"Anladım. Ee nişanlım hakkında bilgin neler?" diye sordum.

"Benim eğitime geri dönmem gerekiyor." dedi Elis ve kaçarcasına gitti.