Son Büyücü

Hatırlıyorum

Hazer'den ayrılırken gülümseyerek "Hatırlıyorum." dedim.

"Hatırlıyorsun." deyince sıkıca sarıldım ve "Bir an hatırlamayacağımı düşündüm. Hatta o uçurumdan sağ çıkamayacağımı da düşündüm. Lan sen vampirsin niye kurtarmak için arkamdan atlamadın?" diye sordum.

"Atlayacakken sen kendin çıktın." dedi.

"Öyle olsun." diye mırıldandım.

"Şuan bulunduğumuz ortamın farkındayım ama daha fazla beklemek istemiyorum." dedi ve önümde diz çöktü.

"İki yüz yıldır bunu bekliyorum." dedim.

"Sen benden de uzun zamandır bekliyormuşsun. Acaba sen mi teklif etsen?" diye sordu.

"Sana buradan bir tane vururum, görürsün gününü." dedim.

"Kafamda ne diyeceğimi planlıyorum. Biraz zaman ver." deyince beklemeye başladım.

Birkaç dakika sonra "Benimle evlensene." deyince "Defol git Hazer!" dedim.

Bu tepkime gülerek "Meleğim yüzyıllardır kalbimiz birbirimiz için atıyor ve ben artık çocuklarımızın da kalp seslerini duymak istiyorum. Benimle bir yuva kurmaya ne dersin?" diye sordu.

"Böyle eli boş gelmiş soruyorsun ama işte ne yapayım gönül bu. Ota da konar boka da. Kısaca demek istediğim ne zaman evleniyoruz?" diye sordum.

Hazer ayağa kalkarken "Sen bana az önce bok mu demek istedin?" diye sordu.

"Belki öyle olmuş olabilir." dedim.

"Şimdi halkının içinde bir şey demeyeceğim. Sonra bunun hakkında konuşuruz." deyince "He he konuşuruz." dedim.

"Beni ciddiye alır mısın?" diye sorunca "Bir şey mi dedin profesör?" diye sordum.

"Bir kere daha beni ciddiye almazsan halkının görmesini umursamadan hareket edeceğim." dedi.

"Hı kesin yaparsın." diye mırıldandım.

Bir anda beni omzuna alınca "Hazer beni yere indir!" diye bağırdım.

"Hayır." deyince "Senin üstünde güç uygulamak istemiyorum. Bu yüzden beni indirir misin?" diye sordum.

"Hayır. Bana kıyıp güç uygulamayacağını biliyorum." dedi.

Pes ederek "Bunu sana sonra ödeteceğim." dedim.

"Bakarız bakarız." deyince ofladım. Halkımın önünde rezil olmuştum. Üstüne bu durum onları güldürmüştü.