Son Büyücü

Yan Yana

"Biz sadece arkadaştık." dedi Hazer. 

"Aramızda arkadaşlık harici bir ley gerçekleşmedi mi?" diye sordum. Hazer'in yanında farklı hissediyordum. O doğru, ihtiyaç duyduğum kişi oymuş gibi geliyordu. 

"Gerçekleşmedi. Eskiden çok güçlü bir arkadaşlık bağımız vardı. Aynı Akay ve Elis'e karşı hissettiğimiz gibi. Şimdi de sen bu arkadaşlığımız yanlış anlıyorsun." dedi.

"Ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Bugün olanlar çok fazla." dedim.

Gülümseyerek elini yanağıma götürdü ve okşamaya başladı.

"Bunun senin için zor olacağını büyü yapılmadan önce de biliyordun. Çünkü zor bir büyüydü. Ayrıca tehlikeli. Senin hayatta kalmış olman bile büyük bir olay. Şimdi yat dinlen. Yarın Selim ile büyücülük üzerine çalışmalara başlarsınız." dedi.

"Beni sen eğitecektin." dedim.

"Selim yok diye ben eğitecektim. Selim geldiğine göre o eğitebilir." dedi.

"Onunla daha fazla vakit geçirmek zorunda kalacağım demek oluyor bu." dedim.

Hazer tam bir şey diyecekti ki kapı açılma sesi duyuldu ve Selim "Prensesim ben geldim!" diye bağırdı.

Hazer benden uzaklaşırken Selim odaya girdi ve Hazer'e kaşlarını çatarak bakmaya başladı.

"Senin burada ne işin var?" diye sordu Selim.

"Eski anılardan bahsediyorduk." dedi Hazer.

"Umarım anlattığın anılarda hepimiz varızdır. Sadece ikiniz değil." dedi Selim.

"Sonuç olarak birkaç anımı anlattılar. Eğlendik." dedim.

"Akaylar da mı buradaydı?" diye sordu Selim.

"Evet. Hep birlikte sohbet ettik. Onlar da az önce gittiler." dedim.

"İyi o zaman Hazer de gidebilir. Bizde artık yatıp uyuyalım. Bugün yorucuydu." dedi Selim.

Bağırarak "Yan yana mı?" diye sordum.

"Evet. Nişanlıyız sonuçta." dedi Selim.

"Evlenmeden hayatta izin vermem diğer odalardan birinde kal." dedim.

Selim "Evlenmeden." diyordu ki Hazer sözünü kesti.

"Ben gitsem iyi olur. Yarın görüşürüz." diyen Hazer'e "Görüşürüz." dedim.

Hazer odadan çıkınca Selim "Sonunda." diye mırıldandı.

Ona cevap vermeden yatağa yattım ve örtüyü kafama kadar çektim.

Selim'in yanıma yattığını hissedince çaktırmadan yatağın en ucuna geçtim.