Jisung güldü, "Fazlasıyla."

"Tamam o zaman, demeyeceğim. 10 yıl olmak üzere danssız yaşayamayacağımı fark ettiğim süre." 2 yıldır da sensiz yaşayamayacağımı düşünüyorum, devam etti içinden.

Jisung duyduğu süreyle şaşırdı, "Stüdyo falan demiştin? Yani mesajlarda öyle demiştin, çalışıyor musun?"

"Dans eğitmenliği yapıyorum."

"Seni izlemek isterdim."

"Bir gün gelirsen neden olmasın?"

İki tarafında hoşuna gitmişti bu düşünce. Küçük olan meraklıydı, hayatını merak ediyordu karşısındakinin, yanlış sorular sorup uzaklaştırmaktan da korkuyordu.

"Çekinmeden sor sincap." Minho gencin yüzünü okumakta oldukça iyiydi, ikilemde olduğunu biliyordu.

Jisung rahatladı, izni vardı sonuçta artık. "Çocuklarımız kim?"

Minho kahkaha attı, Jisung ise gencin gülümsemesini izledi. Minho eşofmanın cebindeki telefonu çıkarıp ekran kilidini açtığında Jisung kendini gördüğünde gülümsememek için dudaklarını birbirine bastırdı. Minho ondan gerçekten çekinmiyordu, bu güzeldi, çok güzel.

Galeride Minho fotoğraf ararken Jisung'un da gözü telefondaydı, arada gördüğü fotoğrafları merak ediyor ancak durduramıyordu, Minho gerçekten fotojenikti. Kafasını kaldırıp telefonuyla ilgilenen dansçıya baktı. Burnuna dokunmak istedi, keskin ve sivri hat üzerinde elini gezdirmek istedi ancak yapamazdı. Kötü bir tepki almazdı belki ama utanırdı. Kendine çevrilen telefona baktı Jisung, Minho konuşmaya başladı, "Burnu beyaz olan Soonie, diğer turuncu olan Doongi ve son olarak ortadaki de Dori." Tek tek parmakları ile gösterdi kedilerini Minho, sonra devam etti. "Çocuklarımız."

Göz göze kaldılar bir süre, Jisung ağzını tutamadı, "Benden hoşlanıyor musun gerçekten?"

Minho gelen soruyla titrek bir iç çekti, kendi kendine gelin güvey olabiliyordu ancak karşısındaki adamın yönelimi hakkında bir bilgisi yoktu. Kazandığı bu güzel şeyi kaybetmek de istemiyordu. Ancak yalan söyleyebilen bir tip de değildi. Kafasıyla onayladı önce, sonra dillendirdi, "Basit bir hayranlık olmadığını bilebilecek bir yaştayım."

Jisung duyduğu kelimelerle rahatladı, "Buna sevindim, aksi halde hayranlarımız rap sözlerimin içinde neden aşk acısı çektiğimi sorgulayabilirdi."

Minho duyduklarıyla yerinde tepinmemek için zor duruyordu. "Sen ciddi misin?"

Jisung cevap vermek yerine ne ara dip dibe girdikleri gencin boynuna götürdü ellerini, Minho temas ile titremişti, heyecandan bayılacak gibi hissediyordu. Ellerini gencin beline yerleştirdi, kahve kokulu nefesler birbirine karışıyordu, bu ikisinin de hoşuna gitmişti.

Minho aralık dudaklara baktı, gözlerini kapatırken kendi dudakları ile doldurdu o boşluğu ve nemli alt dudağı kendi dudakları arasında sıkıştırdı. Jisung kalbinin ağzından çıkabileceğinden endişe etmişti o an, dudakları arasındaki dudaklar ona cenneti vaat ediyor gibiydi. İlk temaslarından ayrılırken ikisi de yavaştı, gözleri açıldığında birbirlerine hala çok yakındılar. Jisung'un telefonun çalmasıyla ikisi de geri çekildi acele etmeden, Jisung mırıldandı, "Chan hyung arıyor."

Minho onu onaylayıp konuşmasını beklerken anın gerçek olduğundan emin olmaya çalışıyordu, az önce öpmüş ve karşılık almıştı değil mi? Aklını kaybetmek üzereydi, Jisung'un dudaklarını dudaklarında hissetmişti. Jisung ayağa kalktığında konuşmanın bittiğini ancak fark etmişti, "Gitmeliyim, hyung aşağıda bekliyormuş." Minho isteksizce onayladı, birlikte kapıya doğru yürürken Jisung endişeliydi, havada kalmıştı durumları, öyle hissediyordu.

Ayakkabılarını giyen genci izledi Minho. Genç doğrulduğunda kapıyı açtı, Minho çıkmasına izin vermeden onu kendine çekip ellerini beline doladı. Jisung şaşırmıştı ancak rahatsız değildi, aksine bunu çok sevmişti. Minho'nun saçlarının arasına öpücüklerini bıraktığını fark ettiğinde sırıttı. Geri çekildiğinde daha rahattı, ikisi de kabullenmişti. Bu flörtten ilerisiydi.

Jisung asansörü çağırırken Minho kapıda onu izliyordu, Jisung garip hissetmişti. Güzel ama garip. Gitmek istemiyordu, asansörün bir katı daha olduğunu fark ettiğinde dönüp Minho'ya adımladı.

Büyük olan onun geri geldiğini görünce yaslandığı kapıdan doğruldu. Jisung yanına ulaştığı genci çekip çenesinin köşesine bir öpücük bıraktı. Minho'nun tepki vermesine izin vermeden asansöre bindi.




--

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

--

BU TARAF DAHA HIZLI ÇIKTI SDŞKGJSDKLŞG 

Şimdi ufak bir bilgilendirme yapmam gerek, final dönemim başladı ve bu yüzden yazmak için çok vakit ayıramayacağım iki hafta ara vereceğim ancak yazmaya vakit buldukça da güncelleyeceğim tam bir ara değil bu yüzden. Bunun için şimdiden özür dilerim 🥺✊🏼 Ben de şey düşündüm, profilimde çevirisini yaptığım kitaba her gün bir bölüm atayım.

Son olaraaak, sizi seviyorum!! 💖💖

videocall | chanlixWhere stories live. Discover now