< 2 >

1.8K 142 266
                                    

"Gon...?"

"Baka!" (Aptal!)

Gon sinirle bağırıp dolan gözleriyle başını eğdi. Sinirden ve üzüntüden dolayı bedeni titriyordu. Yumruklarını sıkıyor, inanamaz gözlerini Killua'nın yaralı bedeninde gezdiriyordu. O bir elini yaralara dokunmak adına kaldırdığında Milluki ayaklanmıştı. Yumruğunu Gon'a savurduğunda aldığı sert darbeyle Gon'un bedeni duvara çarptı. Gon duvara çarptıktan sonra yere düştüğünde Milluki ona bakarak sırıtıyordu.

"Sana bana vurmak neymiş göstereceğim."

"Gon!"

Killua iki kolunu da sertçe kendisine doğru çekti. O zincirlerle uğraşırken Milluki yerde karnını tutup uzanan ve yerden destek alarak kalkmaya çalışan Gon'a sert bit tekme geçirdi. Gon onun gücü karşısında bu sefer diğer duvara çarptı. Killua zincirlerden kurtulup uzattığı tırnaklarıyla Milluki'nin önüne geçti. Küçülmüş gözbebekleri, yüzüne karanlık düşüren beyaz saçlarıyla gözlerini yavaşça kaldırdı. Gözlerindeki tehditkârlığı kim olsa görebilirdi.

"Ona bir daha dokunursan, canını alırım. Abi."

"Se-Sen bağlıydın..."

Killua ona bir süre tehditkârca baktıktan sonra arkasını döndü ve ayağa kalkmaya uğraşan Gon'un yanına ilerledi.

"İyi misin?" diyerek yanına çöktüğünde Gon bakışlarını kaldırdı. Killua'yı görmesiyle kaşlarını çattı ve bağırdı.

"Baka!"

Sesindeki sinir Killua'yı şaşırttı. Onu kurtarmıştı, niye kızıyordu ki?

"Bu halin ne?! Bir de kolayca kurtuldun zincirlerden! Ne halt ediyordun acaba?!"

Killua sinirlenmesinin nedeninin derin çiziklerle dolu olan bedeni olduğunu anladığında bakışları kendisine döndü. Çıplak göğsünde yirmiden fazla çizik olduğundan emindi. Gon gözleri yaşarmış bir şekilde ona bakarken bir yandan alnından akan kanı koluyla sildi. Killua'nın yanağına avuç içini sertçe vurduğunda Killua'nın bakışlarını şaşkınlık kapladı.

"Üzgünüm ama hak ettin!"

"Haklısın Gon, birini öldürdüm. Hak ediyorum."

Gon'un siniri iyice tepesine çıkıyordu. Dizlerinin üzerine doğrulup Killua'nın omuzlarını tuttu ve onu yer itip üzerine çıktı. Yüzüne eğilip sinirle bağırdı.

"Kendini dövdürdün! Bu yüzdendi! Beni delirtiyorsun Killua! Bir de benden zeki olacaksın!"

Killua şaşkınlıkla yüzleri arasında birkaç santim olan Gon'a bakarken Gon'un yanağından düşen su damlası Killua'nın yanağına düştü.

"Baka!" diyerek üzerinden doğruldu ve ayağa kalkıp gözüne doğru akan kanı bir kere daha sildi. Bakışları aşağılayıcı bir şekilde Milluki'deydi. Milluki onun gözleri karşısında afalladı. Hızlıca odadan çıktığında Killua hâlâ yerde uzanarak Gon'a bakıyordu. Gon'un bakışları odada gezdi. Farklı farklı işkence aletlerini gördüğünde içinde yeniden yeşeren sinir ile bakışları yeniden Killua'ya döndü. Onun yaralı bedenini gördüğünde yüzü yumuşadı ve ona sonradan hesap sormayı unutmamak şartıyla erteledi. Yerde uzanan bedene elini uzattığında Killua bir süre baktı. Ardından elini tuttu ve yerden doğruldu. Killua hâlâ yaşadıkları şeylerin etkisiyle gözlerini kaçırırken Gon'un kollarını onun beline sarmasıyla dondu kaldı. Gon başını onun boynuna gömdüğünde gözlerinden akan yaşlar Killua'nın boynunu ıslattı. Gon'un dudaklarının arasından bir hıçkırık kaçtığında Killua yavaşça kollarını kaldırarak onun beline sardı. İlk kez birine sarılıyordu. Ve fazlasıyla hoşuna gitmişti. Gözlerini huzurla kapatıp Gon'un bedenini sıkıca sardı ve yanağını onun başına yasladı. Gon bir sürenin ardından kollarını gevşetti. Onun kendisinden ayrılacağını sanan Killua arkaya çekilecekken Gon'un ağırlığını onun üzerine vermesiyle onun belini daha sıkı kavradı.

self sacrifice || killugonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin