32

83 1 0
                                    

EVLİLİK TABLOSU

Üç genç XV. Louis meydanında ayrıldılar. Morrel bulvarlara, Château-Renaud devrim köprüsüne gitti, Debray de rıhtımı izledi.

Morrel ve Château-Renaud büyük bir olasılıkla, Meclis kürsüsündeki güzel konuşmalarda ve Richelieu sokağındaki tiyatroda iyi yazılmış oyunlarda söylendiği gibi aile ocağına döndüler ama Debray için aynı şey söylenemez, Louvre'un küçük kapısının önüne gelince sola döndü, hiç oyalanmadan Carrousel'i geçti, Saint-Roch sokağına girdi, Michodi-ere sokağından çıktı ve Mösyö de Villefort'un, onu ve karısını bıraktıktan sonra baronesi evine getirmek için Saint-Honore'ye gelmiş olan landosu ile aynı zamanda Mösyö Danglarsin kapısına ulaştı.

Evle içlidışlı bir adam olarak avluya önce Debray girdi, dizginleri evin uşağının eline attı, sonra da Madam Danglars'ı indirmek için arabanın kapısına geldi, kolunu Madam Danglars'a uzattı, eve girdiler.

Kapı kapanır kapanmaz, barones ve Debray avluda yalnız kalınca:

"Neyiniz var Hermine?" dedi Debray, "Bu öyküyü duyunca mı yoksa kontun anlattığı uydurma şeylerden mi fenalaştınız?"

"Bu gece son derece keyifsiz olduğum için dostum," dedi barones.

"Hayır Hermine," dedi Debray, "beni buna inandıramazsınız. Kontun evine geldiğinizde son derece keyifliydiniz. Mösyö Danglars'ın yüzü biraz asıktı, doğru; ama o keyifsiz olunca sizin ne durumda olduğunuzu biliyorum. Birisi size bir şey yaptı. Bana bunu anlatın; size bir saygısızlık yapıldığında her zaman acı duyduğumu iyi biliyorsunuz." "Yanılıyorsunuz, Lucien, inanın," dedi Madam Danglars, "her şey size anlattığım gibi, farkına vardığınız ve size sözüne etmeye değmeyeceğini düşündüğüm bir keyifsizlik işte." Madam Danglarsin, kadınların çoğu zaman ne olduklarını anlamadıkları ve Deb-, ray'nin tahmin ettiği sinirli kızgınlıklardan birinin etkisi altında olduğuna hiç kuşku yoktu, kimseye itiraf etmek istemediği gizli bir şok geçiriyordu. Kadınların yaşamının ayrılmaz parçalarından biri gibi olan rahatsızlıklara alışık bir adam olarak Debray yeniden bir soru sormak ya da proprio motu bir itiraf beklemek için uygun zamanı kollayarak daha çok üstelemedi.

Barones yatak odasının kapısında Matmazel Comelie'ye rastladı.

"Kızım ne yapıyor?" diye sordu Madam Danglars.

"Bütün gece çalıştı," diye yanıt verdi Matmazel Comelie, "sonra da yattı." "Piyanosunun sesini duyuyorum sanki."

"Matmazel yataktayken ona müzik dinleten Matmazel Louise d'Armilly'nin piyanosu." "İyi," dedi Madam Danglars, "gelin soyunmama yardım edin."

Yatak odasına girdiler. Debray büyük bir kanepeye uzandı, Madam Danglars Matmazel Comelie ile birlikte soyunma odasına geçti.

"Sevgili Mösyö Lucien," diye seslendi Madam Danglars odanm kapısından, "her zaman Eugenie'nin sizinle hiç konuşmadığından yakınırsınız, değil mi?"

"Madam," dedi Lucien, bir yandan da baronesin, onun evin dostu olduğunu bilerek Debray'ye bin bir maskaralık yapan küçük köpeği ile oynayarak, "bu acı yakınmalarda bulunan tek kişi ben değilim, geçen gün Morcerfin, nişanlısının ağzından tek sözcük alamadığından yakındığını duydum."

"Doğru," dedi Madam Danglars, "ama sanırım bir sabah her şey değişecek ve siz Eugenie'nin sizin çalışma odanıza girdiğini göreceksiniz."

"Çalışma odama mı, benim mi?"

"Yani bakanlıktaki odanıza."

"Neden?"

"Sizden opera için bir sözleşme istemek için! Gerçekten müziğe karşı hiç böyle bir hayranlık görmedim: yüksek sosyeteden biri için gülünç bir şey."

Monte Kristo KontuWhere stories live. Discover now