22. Bölüm~Gerçekler

134K 3.2K 460
                                    

22. Bölüm

Yukarı çıkmasının üstünden dakikalar geçmiş olsa da dudaklarımda bıraktığı etki bir türlü geçmiyordu. Kalbim hala deli gibi atıyordu. Karnımda uçuşan kelebekler bile yaşadığım şokun etkisiyle kanat çırpamıyordu. Ayağa kalkmaya yeltendiğim sırada bacaklarım gücünü yitirmiş gibi kendilerini saldılar. Yalpalayarak biraz da olsa kendimi sıkarak merdivenlere ulaşabildim.

Odaya girdim. Işıklar kapalıydı. Arkasını dönmüş yatan Enes'in uyuduğunu varsayarak hızlıca banyoya girip üzerimi değiştirdim. Aynadaki yansımama bakınca yanaklarımın kırmızıdan bordo rengine döndüğünü fark ettim. Ah çok utanç vericiydi. Parmaklarımı dudaklarıma götürdüm. Dakikalar önce bu dudakların üzerinde onun dudakları vardı. İnanması çok güçtü ama gerçekti. Kafamda bir sahne canlanamıyordu. Gözlerim kapalı iken hissettiklerim ruhuma can veriyordu sanki. Ellerimi hızlı bir şekilde dudaklarımdan çekip kafamı iki yana salladım. Kendime gelmeliydim. Çeşmeyi açıp yüzüme olabildiğince su çarptırdım ve bu sayede yanaklarımda ki bordoluk, kırmızıya geçebilmişti.

Odaya dönüp yatağa uzandım. Enes'in uyumuş olması beni biraz daha rahatlatmıştı. Her nefes alışverişi bana ninni gibi gelirken gözlerimi kapattım. Aklıma gelen bir düşünce ile tekrar gözlerimi açtım. Parti sorununu bir şekilde çözmem gerekiyordu. Partiye gitmeye çok meraklı değildim. Çok yakın arkadaşlarımla gitmediğim partilerden hoşlanmazdım fakat Mehmet yüzünden gitmek zorundaydım. Sehpanın üzerinden duran telefonuma uzandım.

Sanemin numarasını aldığım için şükürler ederken telefonun parlak ekranı gözlerimi almıştı. Parlaklığını biraz düşürdüm. Bunu gece evde telefona bakarken çok yaptığımı anımsayınca birazcık tebessüm etmiştim. Sanem'e gönülsüzce bir mesaj attım.

Umarım uyumamışsındır. Mehmet'in numarasını senden isteyecektim.

Yazdığım mesajın bu kadar kibar olmasından hiç hoşlanmamıştım. Tabi ki yanlış anlayacaktı gecenin bir yarısı Mehmet'in numarasını onu seven bir kızdan istemem çok garipti... Hem de oldukça.

Çok geçmeden cevap gelmişti. Birazcık merak ile karışık korkuyla mesajı açtığımda Mehmet'in numarasını yollamış olduğunu gördüm. Rahatlamıştım. Sanem'e teşekkür ettikten sonra Mehmet'e mesaj yazmaya koyuldum.

Pazar günkü partiye gelemeyeceğim. Umarım bu yüzden tüm okula her şeyi açıklamazsın.

Yanıt vermesini beklerken belimi doğrultup yatağın başlığına dayandım. Enes'in kıpırdanması ile yatağa düzgünce yatıp arkamı döndüm. Mesaj sandığımdan biraz geç gelmişti. Korku içinde mesajı açtım.

Dur tahmin edeyim kocan izin vermiyor. Ne halin varsa gör demeyi çok isterdim ama o partiye eşsiz gitmek istemiyorum. Karar senin.

Nasıl böyle şeyler söyleyebilirdi? Hem bunun derdi neydi? Neden sadece çenesini kapatıp beni rahat bırakmıyordu? Uludağ'a gideceğimi söylesem benimle daha fazla dalga geçecekti. Zaten iğnelemelerin bazen beni o kadar rahatsız ediyordu ki, utancımdan yerin dibine girecek gibi oluyordum.

Uludağ'a Enes ile birlikte gitmeyi deli gibi istiyordum. Yine de Enes'in okulda rezil olmasına gönlüm hiç razı gelmiyordu. Bir seçim yapmak zorundaydım. Yutkundum ve parmaklarımı tuşlara doğru götürdüm. Bu kararım yüzünden gelecekte binlerce kez pişman olacağıma emindim.

Tamam geleceğim.

Mesajı yazdıktan hemen sonra binlerce kez pişman olmuştum bile. Fakat geri dönüşü yoktu. Enes ile benim saklamamız gereken büyük bir sır vardı. Sadece Uludağ'a gitmek için bu sırrı açığa çıkartmaya niyetim yoktu. Gerçi Mehmet'in aslında bu sırrı saklayacağını biliyordum fakat hala bir tarafım ondan şüpheleniyordu. Birde benim üzerime bu kadar gelmesinin sebebini anlayamıyordum Benden hoşlanma olasılığı yüksek olmasına karşın bunu kabullenmek istemiyordum.

BELAGATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin