21. Bölüm~Hediye

112K 3.2K 438
                                    

21. Bölüm

Filmin kayan jeneriğinde çalan şarkı ile birlikte son zamanlarda yaşadıklarım gözlerimin önünden geçiyordu. Kucağımda uyuyan Enes az zamanda aslında çok şey yaşamıştık. Bütün hissettiklerime rağmen iç çekişime engel olamadım. Bir yandan da nasıl kalkacağımı düşünüyordum. Gözlerimi sıkıntıyla yumdum.

"Zeynep..." sesini duyar duymaz açılan gözlerim kulaklarına inanamıyordu. Kafasını bana doğru çevirerek sırt üstü yattı. Böylelikle yüzünü tam olarak görebiliyordum. "Ne oldu?" dedim kafamı kucağımda yatan Enes'e doğru hafifçe eğerek. Yüzlerimiz neden bu kadar yakındı? "Eğer ki..." Durakladı ve gözlerini hafifçe yumdu. Heyecanla ne söyleyeceğini bekliyordum. "Eğer ki..." Sözcüklerini yineledi ve alt dudağını geriye doğru kıvırıp bir süre bekledi. "Eğer ki tüm gerçekleri öğrenirsek ne yapacaksın?" Endişe kızgınlık arası bir duyguyla ona bakıyordum. Hangi gerçeklerden bahsettiğini tam anlayamamıştım. "Hangi gerçekler?"

"Evliliğimiz hakkında ki gerçekler."

Yüzünde ki ifadeyi anlamak çok güçtü. Söylediği şey, zaten kafamda dönüp duran ve cevabını henüz bilemediğim soruların en büyük olanıydı. Onu çözdüğüm zaman diğer sorularımın cevaplarının çorap söküğü gibi geleceğini biliyordum.

"Bilmiyorum."

Yere doğru bakıyordu, bu haliyle gözleri kapalı gibi duruyordu. Bir süre bekleyip gözlerini tekrar gözlerimin içine baktı. "Peki, gerçekleri gerçekten öğrenmek istiyor musun?"

Bakışlarımı başka tarafa çevirip bir süre kendimi dinledim. Gerçekten öğrenmek istiyor muydum ben de bilmiyordum. Eğer öğrenirsem sonuçlarının neler olacağını, Enes ve bana neler olacağını, aileme neler olacağını bilemiyordum. Büyük bir oyunun içindeydik. Bu kısım tamamdı, fakat oyunun kurallarını öğrenirsek oyunun seyrinin değişebileceğini hissediyordum.

"Bir yandan istiyorum ama bir yandan da istemiyorum." Kaşlarını çatıp hafif bir bıkkınlık edasıyla "Nasıl yani?" Boğazımı temizleyip cümlelerimi kafamda kurgulamaya başladım. "Öğreneceğim şeyin ne olduğunu bilmiyorum ve bu beni korkutuyor. Fakat bir yandan da merak ediyorum." Bu tıpkı korku filmi gibiydi. Başrol duyduğu sesten korkar ama inadına o sesin kaynağına doğru ilerler ya, ben de öyle yapacaktım sanırım.

Bir süre biraz daha konuşmamı bekliyormuş gibi sustu. Ardından konuşmayacağımı anladığında da kafasını bacaklarımın üzerinden kaldırıp yanıma oturdu. Gözlerimin içine dikkatlice bakıp konuşmaya başladı. "Bazı şeyleri bilmememiz daha iyi değil mi?" cevabını almayı beklemediği bir soruydu bu. "Üzüleceğini hissediyorsan öğrenmek için hiç çaba harcamayalım." Hafifçe gülümseyince içimde kopan fırtına dinmişti.

"Öğrenmek istiyorum yine de." Kafasını kenara yatırdıktan sonra dudaklarını birbirine bastırdı. "Pekâlâ." Sesinde duyduğum umutsuzluk tüm ruhumu ele geçirmişti. Gerçekleri öğrenmemi istemem nedenini bir türlü anlayamıyordum.

Sanki hiç kaygım tasam kalmamış gibi sadece Enes'e odaklı yaşamaya başladığımı elime karneyi aldığımda fark etmiştim. Bu durumdan çok utanıyordum. Birine bağımlı halde yaşamaktan bu kadar nefret ettiğim halde Enes'ten ayrı yaşayamaz hale gelmiştim. Bana karşı hissettiği bir şeyler olduğunu anladığımdan beri çevresinde olmak için daha fazla çaba harcar hale gelmiştim. Gerçi o günden sonra bir daha benimle o konu hakkında konuşmamıştı. Hatta film izlediğimiz geceden sonra bana karşı soğuk davranmaya başladığını düşünüyordum.

Zilin çalmasını beklerken karnemde ki notlara göz gezdiriyordum. Beklediğim gibi ne takdir ne de teşekkür alamamıştım. Bu gidişle üniversiteyi kazanmam bir hayal olacaktı.

BELAGATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin