--37--

170 4 0
                                    


Akşama kadar Yiğit'in yanında kaldım. Sohbet ettik, gülüştük. Bugün bana olan ön yargısından kurtulmuştu. Tabi Aslıhan olmayınca her şey çok güzel gitti. Eve gitme zamanım geldiğinde yarın yine geleceğimi söyledim.

Evden ayrıldığımda da Furkan'ı aradım. Artık ne yaptılarsa Aslıhan bütün gün gelmemişti. Bir teşekkürü hak etmişlerdi. Telefon çaldı ama açan olmadı. Bedir'i aradım bu defa. O da açmadı telefonu. Mücahit'i aradım ve o da açmadı. Bu işte bir iş varmış gibi geliyordu. Üçü birden ortadan kaybolmazdı. Belki de Aslıhan'la uğraştıkları için açamadılar telefonu. Hemen kötü düşünmeyeyim şimdi.

Eve giderken telefonum çaldı. Arayan Furkan'dı.

" Size helal olsun. Aslıhan'ı nasıl devre dışı bıraktınız ya? Dileyin benden ne dilerseniz. Yarın da aynısını isteyeceğim ama haberiniz olsun." Dedim hemen.

" Bırak şimdi yarını. Biz bu günü nasıl çıkartacağımızı düşünüyoruz. Aslıhan eve girmeye çalıştı biz de engel olduk ama 'polis, beni taciz ediyorlar imdat.' Diye bağırmaya başlayınca..." Kötü bir şey olduğunu hissetmiştim ben. Başımız dertten kurtulmuyor ki.

" Ee polis mi geldi, etraftan dayak mı yediniz?" lütfen en kötü bu olsun. Başka bir şey istemiyorum lütfen.

" Keşke öyle olsaydı. Bağırmasın diye ağzını kapattık debelenmeye başladı. Bizde kucakladık bizim eve getirdik. Bodrum kata kitledik kızı." Dedi.

" Ne yaptınız siz? Ben size kızı evden uzaklaştırın yanımıza gelmesin dedim. Kızı kaçırın demedim ki. Bekleyin geliyorum." Telefonu kapatıp kızları aradım. Furkan'ların yediği haltı anlattıktan sonra onun evinin önünde buluştuk.

" Siz delirdiniz mi? Aslıhan bizi şikayet etmeden durur mu sanıyorsunuz? Başım daha yeni dertten kurtuldu benim. Valla ben karışmam, kızı siz kaçırdınız. Cezasını da siz çekin." Açık ve net bir dille söyledim. Sokağın ortasında olduğumuz için fazla ses çıkartamıyordum.

" Şimdi öyle mi oldu. Ne yapın edin Aslıhan'ı uzak tutun derken iyiydi. Ne yapalım olaylar öyle gelişti. Kızın ağzını açmaya korkuyorum bağıracak diye." Aslıhan'ı bodrum kata elleri ayakları bağlı şekilde bırakmışlar. Ağzına da bant yapıştırmışlar. Kızı sevmesem de bu durumda olmasını da istemezdim.

" Ben bu işe bulaşamam baştan söyleyeyim. Kızın ağzını açın bir konuşun bakalım ne diyecek? Ilımlı yaklaşırsa ellerini ayaklarını çözün." Diye akıl verdim. Resmen çete kurmuş oldum ben yaa.

" Ya ılımlı yaklaşmazsa?" bu defa konuşan Bedir'di.

" Görüntülü arayın beni çaktırmadan, onun yanındayken. Benim adım bu kaçırma olayında geçmeyecek. Valla Necati abi bu sefer beni içeri atar. Ben size ne yapacağınızı söyleyeceğim." Deyip bizim kızları da yanına yolladım.

Biraz sonra Ceylin beni görüntülü aradı. Aslıhan, ağzını açtıkları gibi bağırmaya başladı. Tekrar kapatmak zorunda kaldılar.

" Bak bağırmaya devam edersen ağzını açamam. Seni kaçırmakla hata ettik özür dilerim, böyle olsun istemezdim. Şimdi ağzını açacağım sakince konuşalım olur mu?" Furkan sakince konuşup Aslıhan'ın ağzındaki bandı çıkarttı. Biraz daha sakinleşmişti.

" Hangi hakla kaçırırsınız beni. Buradan bir çıkayım hepinizi şikayet edeceğim. Meyra istedi dimi bunu?" diye carlamaya başladı bile.

Bu sefer Şahnaz cevap verdi." Meyra'nın bu olayla hiçbir alakası yok. Senin kaçırıldığını bile bilmiyor. Yiğit'in yanında o. Biz sadece seni Yiğit'ten uzak tutmak istemiştik ama olaylar bu noktaya geldi. Arkadaşımızın iyiliği için yaptık." Şahnaz'da suçu üstlenmişti.

TakipteyimWhere stories live. Discover now