--19--

99 9 2
                                    


Meyra'nın ağzından

Pazartesi sabahına mutlu uyanacağım aklıma bile gelmezdi. Yiğit'le aramızdaki buzlar erimişti ve birbirimizden kaçmak zorunda değildik artık. Aklım Okan'ın ne bulduğundaydı. Yarın okul çıkışında seni alırım demişti. Yiğit hakkında ne bulduğunu çok merak ediyorum.

Ağzıma birkaç bir şey attıktan sonra evden çıktım. Merdivenlerden inerken apartmanımızın deli dolu kadını, mahallede ne olduğunu herkesten önce öğrenen insan Seher abla kapısını açtı.

" Günaydın."

" Günaydın Seher abla. Nabıyon?"

" İyiyim canım, seni sormalı. Ağzın kulaklarında bakıyorum. Sevgilinle aran iyi galiba."

" Ne sevgilisi abla Allah aşkına. "

" Ne sevgilisi abla Allah aşkına derken bile sırıtıyorsun. O gördüğüm çocuk değil mi? "

" Sevgili değiliz be abla. Arkadaşız."

" Belli olmaz o işler. Sana açılmasını istiyorsan kıskandıracaksın."

" Nasıl?"

" Bas baya... seni birinin yanında görünce kıskanıyorsa aynen o yoldan devam et. Ta ki konuşana kadar."

" Abla ben senden korkmaya başladım ya."

" Asıl erkekler bizden korksun kızım. Unutma biz kadınlar istersek üçüncü dünya savaşı bile çıkartabiliriz." Bu lafından sonra büyük bir kahkaha attım.

" Abla sen ölme emi. Burada kalıp o muhteşem hayat deneyimlerinden kesitler dinlemeyi çok isterdim ama okula gitmem gerek. Sonra görüşürüz." Seher ablanın yanağından bir makas alıp hızla aşağıya indim. Ben merdivenlerden inerken Seher abla " Gelişmelerden beni haberdar et Meyra." Diye bağırıyordu. Mutlu mesut bir şekilde okulun yolunu tuttum. Kıyamet alameti...

Okul bahçesindeki herkes mutluydu sanki. Ya da ben mutlu olduğum için herkesi mutlu görüyordum... duvara yaslanıp kızların gelmesini beklemeye başladım. Mücahit yanıma geldi. Ne zamandır görüşemiyorduk.

" Mücahit naber?"

" İyiyim Meyra, sen?"

" İyilik, sağlık. İyi oldu yanıma geldiğin. Ne zamandır konuşmamıştık."

" Ben aslında sana Şahnaz'ı soracaktım."

" Ne olmuş Şahnaz'a?"

" Dün aradım mesaj attım ama hiç birine cevap vermedi. İstemeden bir şey mi yaptım da cevap vermiyor?"

" Ne yapmış olabilirsin ki? İşi vardır onun, ondan cevap verememiştir. Sen sıkma canını gelince sorarım ben ona."

" Sağ ol Meyra. Sonra görüşürüz." Deyip gitti. Şahnaz, Mücahit'in attığı mesajlara kısa cevaplar verirdi, ümitlenmesin diye. Cevap vermemezlik etmezdi. Bir işi vardır kesin. Kalp kırmaz benim arkadaşım.

Kapıyı gözetleyip geleni gideni kesiyordum ki Yiğit'in geldiğini gördüm. Gözleri hemen beni buldu. Birbirimize gülümserken arkadan Aslıhan geldi ve Yiğit'in boynuna atladı. Heh Aslıhan mutluluğuma limon sık heh...

Onlar konuşurlarken Ceylin ve Şahnaz geldi. Onları görünce yanlarına doğru yürüdüm.

" Günaydın kızlar."

" Günaydın. Ne bu neşe?" dedi Ceylin."

" Her zamanki halim."

" Pazartesi sabahları... Sen... Neşeli... Meyra iyi misin sen?"

TakipteyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin