--15--

104 9 0
                                    

Merhabalar, uzun bir süredir yeni bölüm yazamıyordum çünkü vize sınavlarım vardı onlarla ilgilenmem gerekiyordu. Ama sonunda sınavlar bitti bende bir rahata erdim.Bütün hikayelerime yeni bölüm eklemeye çalışacağım. Sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim :D :D :D İyi okumalar...

********** ******** ******* 

Sabahın beşinde bu kornaya basan insan dışı varlık kim? Yatağımdan kalkıp penceremi açtım.

" Sabahın köründe kornaya mı basılır be? Uyuyoruz kardeşim. Kornanın sesi kulaklarımı parçaladı. Kulaklarım..." Bir dakika bir dakika ben kornanın senini mi duydum?

" Abi o kornaya basan ellerin dert görmesin." Deyip yatağımda zıplamaya başladım. Duyuyorum ya. Sonunda. Ay çok mutluyum. Gözlerim, dün patronun getirdiği torbaya ilişince moralim bozuldu. Babam geç geleceğini söylediği için annemde komşuya gittiği için evde yoktu. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. " Kapıyı aç." Diye. Kapıyı açtığımda patronla karşılaştım. Konuşmama aldırmadan içeriye geçti. Elinde tuttuğu poşeti bana uzattı. Poşeti açtığımda takım elbise, gözlük ve şapka olduğunu gördüm. Bir de bir not kağıdı vardı.

" Geçmiş olsun ziyaretine elimde kolonyayla gelmemi beklemiyordun herhalde. Yarın saat 3 de bu takımı giyip ... adresine gel. İlk görevin teslimat." Notu okuyup patronun suratına baktığımda sırıtıyordu. Yanımdan dik yürüyerek kapıyı açıp gitti. Bugün işime başlıyorum. Bakalım başıma neler gelecek? Hemen annemlerin yanına gidip duyduğumu söylemek istedim. Kapıyı tıklatacaktım ki vaz caydım. Bir gün daha duymasam sorun olmaz herhalde. Bakalım benim duymadığımı düşündükleri için neler konuşacaklar. Bende az fena değilim canım.

Anneme kahvaltı etmek istemediğimi söylediğimde 'Yemezsen büyüyemezsin salak kızım.' Dedi. Yüzüne de bir gülücük kondurdu. Sanki o söylememiş gibi. Anneme çekmişim ben, kesin.

Okulda kızlara da çaktırmadım duymadığımı. Onlarda bir Furkan'dan bir Bedir'den bahsedip durdu. Yiğit Aslıhan'ın dibinden ayrılmadı. Ya da tam tersi. Mücahit, Bedir ve Furkan'da onların başından gitmedi. Bu ne be? Yiğit ve Aslıhan'ı izlemekten sıkıldığım için kızlara söyledikten sonra tuvalete gittim. Tuvalet kabininden çıktığımda karşımda Aslıhan'ı gördüm. Her yerde karşıma çıkmak zorunda mı bu kız? Gülümseyip ellerimi yıkamak için musluklara yöneldim. Aynadan baktığımda yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade vardı. Ona aldırmayıp ellerimi yıkamaya devam ettim.

" Salak kız. Seni nasılda Yiğit'ten uzak tutuyorum ama. Daha dur sen, seni Yiğit'in gözünden de düşüreceğim." Dedi Aslıhan. Asıl salak olan senin kızım. Duyuyorum ben! Bu kızdan hoşlanmamıştım zaten. Ne yapıp edip bu kızı sinir etmem lazım. Aslıhan'ı sinir etmenin yolu Yiğit'ten geçiyor. Gerçi Yiğit'e de gıcığım ama olsun. Dişe diş kana kan intikam intikam... Tuvaletten çıktığımda kızlar beni bekliyordu. Yanlarına gittim. Ceylin Furkan'ın yanına gitmek için hareketlendi. Bende Şahnaz'ı kolundan tutup köşeye çektim.

" Meyra sen iyi misin? Duymuyorsun ki sen. Nasıl anlayacaksın beni?"

" Ne çok konuştun be Şahnaz. Sus da beni dinle. Bir planım var."

" Sen ne zaman duymaya başladın. Canım arkadaşım benim." Boynuma atladı. Sevindi tabi. Tamam da bu nasıl sarılma lan.

" Şahnaz tamam be kızım anladık, sevindin de yeter yani." Dediğimde bıraktı beni.

" Hemen Ceylin'e söyleyelim. Duyunca çok sevinecek."

" Hayır sevinmeyecek."

" Neden?"

TakipteyimWhere stories live. Discover now