--14--

109 11 3
                                    


Meyra'nın ağzından

Okuldan çıkıp yürümeye başladım. Yiğit'in bunu neden yaptığını bilmiyorum. Korktu mu ki? Onu hiç böyle düşünmemiştim. Yanılmışım. Hayır, ağlamayacağım. Beni istemeyen biri için ağlamayacağım. Gözlerimi açıp havaya baktım ağlamam gitsin diye. Biri yine kolumu tutup çevirdi beni. Ben Yiğit mi diye düşünürken karşımda Okan'ı görmeyi beklemiyordum.

" Senin burada ne işin var?" Defterimi uzattım.

" Yiğit'le görüşecektim."

" O okulda gidip görebilirsin." Deyip gitmeye çalıştım ama yine kolumdan tuttu. Ne var bu kolda? Gelen giden kolumu tutuyor.

" Neyin var senin? İyi misin?"

" İyiyim. Neden iyi olmayayım? Sen git Yiğit'le konuş." Yaşlar gözümde durmayıp akmaya başladı. Neden ağlıyorum ben ya? Onu bırak durduramıyorum da. Okan beni tutup kaldırıma oturttu. Ağlamam biraz olsun bittiğinde defteri bana uzattı.

" Anlatmak istersen dinlerim..."

" Yiğit beni arkadaşı olarak istemiyor. Olanlardan korktu anlaşılan. Benim canımı sıkan şey, bir şey olduğunda hemen arkadaş olmayalım demesi. Korktuysan korktum de."

" Siz sevgili değil miydiniz zaten?"

" Ne sevgilisi ya. Biz geçen cumartesi tanışmıştık."

" Yiğit, vurulduğun gün sevgili olduğunuzu söyledi."

" Ne. Neden yaptı acaba? Sahi senin o gün okulda ve benim yanımda ne işin vardı?"

" Seninle Salih'le ilgili konuşmak için okula gelmiştim. Yiğit beni gördü, ben Meyra'nın sevgilisiyim bana anlat dedi. Sonrada sen aradın işte Salih beni takip ediyor diye. Bende meydanın arkasına arabayla geldim. Seni buldum. Sonrasını biliyorsun zaten."

" Neden bana yardım ettin?"

" Babam patronun yanında mecbur çalışıyor. Salih'in seni öldürmeye çalıştığını öğrendim. Sana bunu söylemek için gelmiştim. Senin ikidir çarpıştığım kız olduğunu bilmiyordum Yiğit'le konuşana kadar."

" Seninde patronla başın belada he. O zaman senin bilmende bir sakınca yok." Deyip patronla olan görüşmemi anlattım. Aralarda bir şeyler diyordu ama duyamıyordum tabi.

" Yiğit'e söylemeyi düşünmüyor musun?"

" Ben sırlarımı sadece arkadaşlarıma anlatırım. Yiğit benim arkadaşım değil."

" Beni arkadaşın olarak görüyorsun demek, sevindim. Yiğit bana babamın seni patronun yanında görüp görmediğini sormuştu. Ona babamın seni gördüğünü söyleyecektim ama istemezsin. "

" Babanın beni görmediğini söyle lütfen. "

" Tamam, hadi kalkalım kaldırımdan. Bir yerde oturup konuşalım."

" Olur." Dedim ve beni kaldırdı. İlerde park halinde duran arabasına binip bir kaffeye gittik. Kahve istedik. Kahvelerimiz geldiğinde boş bir muhabbetin içine girdik. Öyle gıcık biri değilmiş. Komik birisi. Beşiktaşlı olması da bir ayrıcalık tabi.

" Okul çıkışına az kaldı. Seni evine bırakmamı ister misin?"

" Aslında okula bırakırsan hiç fena olmaz. Sende Yiğitle konuşursun."

TakipteyimWhere stories live. Discover now