Takipteyim

--28--

Yiğit'in ağzından

Yorgun bir şekilde uyandım. Hiç okula gitmek istemiyorum. Meyra'yı görmek için olmasa gitmezdim bu gün okula. Bir şeyler sakladığından eminim artık. Beni korumaya çalışıyor ama kimden? Öleceğini bilse Meyra ağzını açıp tek laf etmez. Konuşturmaya kalksam ben kötü olurum. İşimiz yine takip etmekte kalıyor galiba.

Bir şeyler atıştırıp çıktım evden. Aslıhan sokağın başında beni bekliyordu. Ne yüzsüz çıktın be kızım. Bi kurtulamadım senden.

" Günaydın Yiğit." Deyip boynuma atladı.

" Sana da günaydın Aslıhan." Sonunda boynumdan indi. Okul yolunu giderken koluma girdi. Kendimden uzaklaştırmaya çalışsam da olmadı. Ona ters davransam babam bana patlar. Mecbur ona katlanacağım.

Okul bahçesinden içeri girerken Aslıhan iyice bana sokuldu. Heh yapış iyice de ayıramasınlar bizi. Heh bir Meyra'nın bizi görmesi eksikti. Bi dakka Meyra'ya ne olmuş öyle. Saçını kısacık kestirmiş. Yakışmışta ama. Ona ne yapsa yakışır zaten. Kafasını başka yöne çevirdi. Aslıhan'ı başımdan savıp bizim çocukların yanına gittim.

" Günaydın."

" Oo günaydın. Seninkiler kapışıyorlarmış." Dedi Furkan.

" Benimkiler kim?"

" Aslıhan'la Meyra. Karate müsabakalarına yazılmışlar. Senin için kapışıyorlar oğlum. "

" Aslıhan için bu dediğin doğru olabilir ama Meyra için değil. O böyle şeyler yapmaz. Aslıhan damarına basmıştır kesin. Onunda inadı katırlardan beter."

" Meyra'yı iyi tanıyorsun bakıyorum." Dedi Bedir.

" Bazen tanıdığımı sanıyorum. Neyse, hadi derse." Onlar önden giderken bende Meyra'ya mesaj attım.

" Yeni saç modelin çok güzel. Ruh halini yansıtıyor." Geri mesaj gelmedi ama bu mesajı aldığında yüzünde bir tebessüm olduğuna eminim. O benden uzak durmaya çalıştıkça ben onun dibinde biteceğim. Kafasını ne zaman çevirse beni görecek.

Dersler iyi gidiyor. Ben her zaman çalışkan bir öğrenciydim. Dersi derste dinler, sınavlarına çalışan ineğin tekiyimdir. Dışarıdan öyle bir imaj vermiyorum. Bu da iyidir herhalde. Bedir benden kopya çekti sınavlarda.

Bir gün daha okulu bitirdik. Furkan pes atalım mı dedi ama ondan daha önemli işlerim var. Meyra'yı takip edeceğim. Ne takipmiş arkadaş. Bi o bi ben... Ama benim haklı sebeplerim var. Meyra kızlarla görüştükten sonra okuldan ayrıldı. Takip başlıyor...

***** ***** *****

Üstünü bile değiştirmeden bi kafeye geldi. Masalardan birine oturdu. Biraz sonra garson sütlaç getirdi. Sütlaç mı seviyor acaba? Aklımda bulunsun. Ben onu sütlaç yerken izlerken Okan çıktı geldi. Ne işin var lan senin burda? Karşısına geçti oturdu. O da başka bir tatlı söyledi. Bu ne ya? Eski zamanlarda yaparlarmış öyle. Muhallebiciye gidip konuşurlarmış. Tövbe tövbe. İkisi diye bir şey olamaz. Olabilir mi yoksa?

Ben kendi kendimle konuşurken... Okan... Meyra... Ele ele mi tutuşuyor bunlar? El ele... Meyra. Daha fazla dayanamayacağım. Kafeden içeri daldım. Okan'ın omzundan tuttuğum gibi ayağa kaldırdım. Ağırmış bu ya.

" Ne yapıyosun?"

" Asıl sen ne yapıyosun lan. Meyra'yı tehdit mi ettin sen? O yüzden mi benden uzak duruyor?"

" Sen ne saçmalıyorsun. Asıl senin...."

" Okan. Yeterin artık. İnsanlar bize bakıyor." Diye araya girdi Meyra.