--32--

62 2 0
                                    


Kabuslar gördüm bütün gece. Kenan Şahin beni kaçırıyordu ve türlü türlü işkenceler yapıyordu. Tövbe Yarabbi. Sabahın üçünde uyandım. Yatakta dön o tarafa dön bu tarafa uyuyamadım. Benim bu belalardan bir an önce kurtulmam lazım. Tabi bela benim göbek adım olduğu için bu biraz zor ama neyse. Ben ne cesaretle Kenan Şahin'e rest çekerim yaa. Ama anneme onun zarar verdiğini düşündüm. Yine olsa yine yaparım. Heh ben hiç akıllanmayacağım işte. Sabaha kadar uyuyamadım. Kahvaltıyı hazırladım. Babamla aynı anda evden çıktık. Annemi de sıkıca tembihledik evde ağır iş yapmasın diye, tabi dinlerse. Babam da işe giderken alışamadığı saçlarımı karıştırdı öyle gitti.

Okul uzun zamandır ilk defa bu kadar sakindi. Bununda altından çıkar bişey. Bizimkiler ortalarda görünmüyor. Var bunun altında bişey ya neyse. Sınıfa çıktım. Her zamanki gibi Eda sınıfta tek başına oturuyordu.

" Günaydın Eda. "

" Sana da günaydın. "

" Bizim kızları gördün mü? "

" Yok görmedim. " dedi. Kızın sınıftan çıktığı yok ki nerden görsün.

" Günaydın." Arkamı dönünce Aslıhan'ı gördüm.

" Sana da günaydın."

" Yiğitler nerde sen biliyorsundur."

" Onlarda mı yok. Bizim kızlarda yok. Bi işler çeviriyorlar."

" Bence de." Aslıhan'la ilk defa aynı fikirdeyiz. Kıyamet yakındır.

" Aradın mı kızları?"

" Yok. Artık eskisi gibi konuşmuyoruz."

" Yiğit'de benim telefonlarımı açmıyor."

" Şaşırmadım Aslı. Bak senin için konuşuyorum, Yiğit'in yanında böyle gezindikçe kendini küçük düşürüyorsun. "

" Ne yapıyım beni görmüyor. Onun için bi tek sen varsın, biliyorum. Bu da canımı yakıyor. Bende kendimi böyle avutuyorum." Aslıhan ilk defa bu kadar içten ve gerçekçi konuştu, hem de benimle. Aslında iyi kızmış bee. " Ama sonuna kadar uğraşacağım. Yiğit'in sana olan sevgisi bitene kadar vazgeçmeyeceğim." Deyip gitti. İşte gerçek Aslıhan geri döndü.

İlk ders yine düşüncelerle geçti. Bunların ne iş çevirdiğini mi öğreneyim, Kenan Şahin'in bana ne yapacağını mı düşüneyim. Bu ne yaa, ben daha 17 yaşındayım ama. Ders bitti ama bu hoca bana taktı. Neymiş son dediğini dinlememişim. Ben dersi başından beri dinlemiyordum ki. Bahçeye çıktığımda bizimkilerin geldiğini gördüm. Yanlarına gittim hemen.

" Nerdesiniz siz? Ne iş çeviriyorsunuz bakayım."

" Sanane Meyra, sen bizimle konuşuyor musun? Derdini anlatıyor musun, hayır. Biz niye anlatalım. " dedi Şahnaz. Bunları diyen gerçekten benim arkadaşım mı?

" NE diyorsun sen Şahnaz?"

" Ne dediğini duydun işte. Hadi Meyra git artık." Ceylin beni ittirdi. Ne olmuş bunlara yaa. Yanımda çekip gittiler. Arkalarından öylece baka kaldım. Bir günde ne değişti de bunlar bana karşı tavır aldı.

" Etrafındakileri kaçırıyorsun." Bu konuşan Yiğit'ti. Arkamdan yanıma geldi.

" Ben bişey yapmadım."

" Başındaki belayı anlat ki sana yardım edebileyim. Sonra da arkadaşlarınla aranı düzeltmenin bir yolunu buluruz. "

" Sen bana yardım edemezsin ki. Boşver ben bunları hak ettim zaten."

TakipteyimWhere stories live. Discover now