❦ 17- HÂR/1

7K 482 81
                                    

❦ 17- HÂR/1

#Blackfield – Pain

#Feridun Düzağaç -  Beni Bırakma

#PJ Harvey – Red Right Hand

Dünya cehennemin ta kendisidir ve insanlar da bir yandan zulüm gören ruhlar, öte yandan cehennemdeki şeytanlardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dünya cehennemin ta kendisidir ve insanlar da bir yandan zulüm gören ruhlar, öte yandan cehennemdeki şeytanlardır.

-Arthur Schopenhauer

Oğuz'un gidişi koca bir boşluk yarattı kaldığımız küçük kulübede. Öyle ki büyüdü, devasa bir boyuta ulaştı da bizi sığdıramadı hiçbir yere.

İçim içimi kemiriyordu. Bir yanda Merih, bir yanda diğerleri. Merih ve kahrolası diğerleri...

"Oğuz haklıydı," dedim sonunda dayanamayarak. "Kaçıp gidelim. Olmaz mı?"

Merih onaylamaz bir bakış attı bana. Puslu maviliklerinde süzülen kırıklar benim eserimdi.

"Ne konuşmuştuk biz? Bu haksızlık kimsenin yanına kâr kalmayacak."

"İdealist avukat gibi nutuklar atıyorsun ya," diye yükseldim öfkeyle.

"Ee?" diye soruyla karşılık verdi Merih.

"Atma!"

"Gibi değil," diye düzeltti Merih beni. Bu yaşayacağım büyük depremin öncü sarsıntısı niteliğindeydi. "Ben zaten avukatım. Yani öyleydim bir zamanlar," diye düzeltti cümlesini. "Babamın ölümünden sonra işimi yapamayacak duruma geldiğimde mesleğimi bıraktım."

"Hadi canım, sen de!" dememek için zor tuttum kendimi. Beynim duyduklarını şaka olarak algılamış olsa gerekti. Deli gibi kahkaha atmaya başladım.

"Kendi adaletini kendin sağlamaya çalışıyorsun," dedim beni hastaneye kaldırdığında çıkardığı rezilliğe dikkat çekmek için. Merih doktorla kavga ettiği sırada kendimde olmasam da bir müddet hastane kavga haberiyle çalkalanmıştı. Ben de şans eseri bir hastabakıcıdan duymuştum olan biteni. "Ayrıca sahte kimlik düzenlemeler, ne idiğü belirsiz adamlarla dostluklar, hiçbir iş yapmamana rağmen sonu kesilmeyen para akışı ve daha niceleri... Kanun adamı olmak için fazla kanunsuz gelmiyor mu kulağa sence de?"

Merih belli belirsiz gülümseyip başını iki yana salladı.

"Birincisi," diye başladı söze. Hala sırıtıyordu. "Kanunsuz işler yapan kişileri bulmak için onlar gibi düşünüp hareket edebilmelisin. Her deliğe girip onları takip etmelisin, onların zayıf noktalarını öğrenmelisin. Yoksa nasıl mücadele edeceksin onlarla?"

"Hala inanamıyorum. Avukat cübbesi içinde hakim karşısında adalet dağıtan bir Merih. Fazla ütopik!"

"Sen de henüz lise eğitimini tamamlamamış bir kıza göre fazla bilmiş görünüyorsun," dedi Merih. "Ben bunu sorgulamıyorum. Görünen senin ötesinde daha fazlası var çünkü."

VisâlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin