❦13-ZİNCİRLER/2

8.5K 512 37
                                    

#Ufuk Aydemir - Ay Tenli Kadın

  #Sia – Fire Meet Gasoline  

  #Sia – Fire Meet Gasoline  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Araba iki yorgun ruhu taşıdığından haberdarmışçasına sarsılarak yolda ilerliyordu. Güneş ışınları eriyerek önümüzde uzanan dağların arkasına sızıyor, buruk bir hüzünle gecenin kasvetini ağırlıyordu.

Merih sessizlik yemini etmişçesine suskundu. Keza ben de ondan farksız değildim. İkimiz de yılan gibi kıvrılarak ilerleyen yolda, sessiz iç çekişler eşliğinde bilinmeyene doğru yol alıyorduk. İçime ektiğim korku tohumlarından huzursuzluk filizleniyordu. Kötü geleceğin hissi işliyordu ruhuma.

Saatler birbirini kovalarken uzun yol yolculuğunun olumsuz etkileri baş göstermeye başladı. Saatlerce aynı pozisyonda oturmak henüz toparlanmayan bedenime acı veriyordu. Elimdeki dikişler sızlıyordu. Katlanılamayacak kadar fazla değildi acı ama verdiği rahatsızlığı göz ardı edemiyordum.

Yolculuk boyunca sessizdik. Bu bir kaçış mıydı, yoksa aramızdaki tuhaf bağın bir türlü yansıması mıydı emin olamıyordum. Birbirimiz hakkında pek konuşmasak da tuhaf bir şekilde kırk yıllık mazimiz varmışçasına her şeyi biliyorduk. Böyle zamanlarda ortaya çıkan sessizlik buna sebep oluyordu sanki. Zaman zaman sessizliğin kulağıma onun hakkında bilgileri fısıldadığını hissediyordum. Tabi bir de Merih'e hala itiraf edemediğim kendimce bilgi alma yöntemlerim vardı. Hatırladıkça kendimden utanç duyuyordum. Gizlice yasak bölgeleri keşfedip gün yüzüne çıkmamış özel bilgilerine ulaşmıştım.

Merih'in kız kardeşi ile benzer kaderi paylaşıyorduk. Tek bir farkla... O şimdi bir melek olmuşken ben cehennemden farksız bu yerde küçük bir umut kırıntısına tutunmaya çalışıyordum. İçim acıyarak bakışlarımı sessizce arabayı kullanan Merih'e çevirdim. Tamamıyla yola odaklanmıştı. Artık refleks olmuş hareketlerde ara sıra vitesi değiştiriyor, hatalı araba kullanan şoförlere mırıltı şeklinde söyleniyordu. Bakışlarımı uzunca bir süre ondan çekmedim fakat o inat yaparmışçasına bir an bile bana karşılık vermedi. Bakışlarım rahatsız edici derecede ona kilitlenmişti. Biliyordum, farkındaydı.

Neden böyle bir tavır sergilediğine anlam veremiyordum.

En sonunda dayanamayıp "Neden suskunsun?" diye sordum. Sesim hırıltılı çıktığından boğazımı temizleme ihtiyacı duydum.

"Yorgunum," diye cevapladı sorumu. Gerçekten de öyle görünüyordu. Benzi iyice solmuş, gözaltlarında morluklar oluşmuştu. Mavi gözlerinin çevresindeki kılcal damarlar iyiden iyiye belli ediyordu kendini. "Ama gittiğimiz yerde bol bol dinlenme şansımız olacak."

"Umarım," dedim içtenlikle. Dinlenmeye çok ihtiyacım vardı.

"Bana şu Sonja'dan bahsetsene. O gün yüzeysel birkaç bilgi verdin ama uzun uzadıya konuşmadık hiç onun hakkında. Kimdir bu kadın? Kimlerle bağlantısı var?"

VisâlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin