❦ 14- CAM KIRIKLARI

9K 555 60
                                    

❦ 14-CAM KIRIKLARI

#Amber Run – I Found

#Emeli Sande -Hurts

#Ozbi - Façalı Yürekler

Uzun zamandır görüşemiyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun zamandır görüşemiyoruz. Nasılsınız? Umarım bölümü beğenirsiniz :) Bölüm hakkında düşüncelerinizi bekliyorum. Ayrıca medyada efsane bir şarkı var okurken mutlaka dinleyin derim. 

Bu arada... War is coming...

Keyifli okumalar.

Arabanın saati gece 2'yi gösterirken Merih'in bahsettiği göl evine henüz varabilmiştik. Araba asfaltsız yolda zorlanarak ilerliyordu. Yer yer bataklıktan farksız çamur yığınına battığımızda yüreğim ağzıma gelmişti ama arazi şartlarına uyumlu arabanın güçlü motoru sayesinde bunun da üstesinden gelmiştik. Etrafta sokak lambası olmadığı için yol zifiri karanlıktı. Sahip olduğumuz aydınlık arabanın farlarından çıkan turuncu ışık ve gölün üzerinde erimiş bir dondurmaya benzeyen dolunaydan ibaretti. Bu şekilde etraf hayli ürkütücü görünüyordu.

Dakikalar sonra Merih nihayet iyi görünümlü küçük bir kulübenin önünde durdurdu arabayı. Kontağı kapattıktan sonra arka koltuğa uzanıp paltolarımızı aldı.

"Giy bunu," dedi benimkini bana uzatırken. Ağır hareketlerle paltoyu üzerime geçirip düğmelerini ilikledim ve bakışlarımı Merih'e çevirdim. O da paltosunu giymiş elindeki bereyle bana bakıyordu. Sessizlikle yoğrulmuş kısa bir bakışma geçti aramızda. Buna alışmaya başlamıştım.

Kısa saçlarımı omzumun arkasına itip beremi başıma geçirdi. Alnıma düşen saç tutamını bereye sıkıştırdıktan sonra "İnelim," dedi Merih. Başımla onu onayladım. Arabanın kapısını açtığım anda soğuk kamçı gibi yüzüme vurdu. Paltonun iliklemeyi ihmal ettiğim üst düğmesini de kapatıp boynumu deve kuşu gibi içine gömdükten sonra Merih'in yanına geçtim. O da soğuktan sakınmak için paltosunun yakasını kaldırmıştı. Beni kolunun altına alıp kulübeye kadar yönlendirdi. Onun nefesinin sıcaklığını hemen dibimde hissederken ben nefes almayı bırakmıştım. Yakınlığı beni ürküttüğü kadar huzur da veriyor, beni yeni bir ikilemin ortasında bırakıyordu. Göğsümdeki baskıya rağmen derin bir nefes aldım. Soğuk hava kuru bir his bıraktı ciğerlerimin ortasına. Merih'in teninden yayılan hafif çam kokusunun asıl kaynağını düşmüşçesine baskın bir çam kokusu vardı havada.

Kulübenin kapısına vardığımızda kıyafet seçimimin ne kadar da hatalı olduğunu fark ettim. Soğuk hava diken gibi batıyordu ince bir çorabın sardığı bacaklarıma. Bir an önce içeri girmek istiyordum. Merih de benimle aynı durumda olmalıydı ki hızlı bir şekilde kulübenin etrafını yoklayıp anahtarı bulmaya çalışıyordu. Sonunda saksının altındaki anahtarı bulup kapıyı açtığında neredeyse sevinçten uçacaktım. Neredeyse... Evin içinin ısısının dışarıdan farksız olduğunu anladığımda ağlamak istedim.

VisâlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin