❦ 3-ZAMANSIZ DÜŞLER

16.9K 899 112
                                    

3-ZAMANSIZ DÜŞLER

#Little Mix – Little Me

#Little Mix – Little Me

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Önceki Gece Saat 21.00,

Beni alacak arabayı beklerken saati bakışlarımla adeta ateşe vermiştim adeta. Akrep ve yelkovanın ibresi alev almış bir ok gibi zamanın kalbine doğru tıslayarak ilerliyordu.

Önceki berbat günlerin aksine bugün heyecanla dolup taşıyordum. Uyuşturucunun etkisindeymiş gibi rol yaparken içimdeki her bir hücre özgürlük naraları atıyordu. Rolümü abartıp bana destek olan kadına biraz daha yüklendim. Omzuna binen ağırlık karşısında aksi bir tavırla söylenen kadın beni üzerinden savuşturmaya çalıştı. İnat değil miydi işte, o beni savuşturmaya çalıştıkça ben de onun dengesini bozacak kadar üzerine yükleniyordum. Umarım kısa sürede omuzları çürür ve vücudu türlü acılara gark olurdu. Bana ve benim gibi masum insanlara yaptığının cezasını misliyle çekerdi.

Nihayet beni alacak olan araba geldi. Kadın rahat bir nefes verip üzerime sadece omuzlarımı örten kürkü giydirirken kaçamak bakışlarım saate kaydı.

21:00

Bu anı hiç unutmayacaktım.

Randevuya geç kalmak üzere olduğumuz için beni aceleyle arabanın arka koltuğuna yerleştiren kadına bakıp vahşi bir tebessüm bahşettim. O tam kapıyı kapatmak üzereyken bordo renginde ruja bulanmış dudaklarımı büzüp hayli sesli bir öpücük gönderdim. Kadın başta ayık olduğumu düşünüp şoka uğradıysa da bu halimi uyuşturucuya yorup umursamazca kapıyı kapattı. Bilmiyordu ki bu ona veda öpücüğümdü.

Ben bu gece ya bu it bağlasan durmayacak olan pislik yuvasından kaçacak, ya da geçen hafta o kızın yaptığı gibi başarısız kaçma girişimin ardından alnımın ortasında merminin soğuğunu hissedecektim.

İki türlü de buradaki son dakikalarımdı.

Öndeki adam dönen tiyatroya kulak asmadan gaza basıp etrafı toz duman altında bırakarak kale surları kadar uzun ve güçlü duvarları koruyan dört metrelik kapıları geçip hızla yola çıktı. Arkama bakmaya bile tenezzül etmedim. Bir daha buraya asla geri dönmeyecektim. Bu yüzden buraya dair ne kadar az şeyi hatırlarsam benim için o kadar iyi olurdu.

"Daha hızlı... Daha hızlı gidelim," dedim histerik bir kahkaha eşliğinde. Yanıma oturan adam kendime gelmem için beni dürttü. Bana dokunan pis elini savuşturup kayıtsızca gülmeye devam ettim. "Şoför... Bas gaza."

Arabanın içindeki üç adam da sabır dilenerek beni susturmaya çalıştı. Yanımdaki adam beni hiddetle çekip artık itiraz etmediğim göz bağını bağladı gözüme. Birazdan müşterinin karşısına çıkacağım için saçımın teline bile dokunamayacaklarını bildiğim için bu kadar rahat davranıyordum. İntikamlarını sonraya erteliyorlardı ama benimle bir sonraları olmayacaktı. İçten içe keyiflenerek yolun bir an önce bitmesini bekledim.

VisâlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin