43.Bölüm

8.9K 201 5
                                    

''Eski arkadaş''

Zeynep,

Kollarımı Kerem'in boynuna dolamış sıkıca sarılıyordum.Bırakmak istemiyordum,ondan ayrılmak...Kokusunu o kadar çok özlemiştim ki… Ve bana nini gibi gelen o sesini.

‘’Seni çok özledim.’’ diye mırıldandım.

‘’Biliyorum.’’ diye mırıldandı burnunu boynuma sürterek.

Alkış sesleriyle birlikte gerçeğe döndüm.Kollarımı Kerem’den yavaşça çektim ve bize sulu gözlerle bakan teyzeye...Pardon teyze kılığına girmiş Yağmur’a baktım.Anında kaşlarım çatıldı. Boş salona baktığımda bize doğru gelen Melis ve Barış’ı gördüm. Ve tabii yaşlı amca’yı,yani Can’ı unutmamak gerek.

‘’ Siz... Biliyordunuz?’’ diye sordum şaşkınlıkla.

‘’Evet biliyorduk.’’ diye beni onayladı Barış.

‘’Neden bana söylemediniz?’’

Öfkem git gide artıyordu. Benim neler çektiğimi görüyorlardı ve hiçbir şey söylemediler. Ben hergün tekrar tekrar ölürken hiçbir şey söylemediler.

‘’Zeynep...’’ dedi arkamdan Kerem’in sakin sesi.

‘’Siz gördünüz!’’ diye sesimi yükselttim. ‘’Benim ne halde olduğumu, nasıl acı çektiğimi gördünüz ve hiçbir şey söylemediniz mi?’’

Bu ani çıkışım karşısında herkes oldukça şaşırmıştı, bende dahil. Ama haklıydım. Çok canım yanımıştı. Kerem’in gittiğini düşünmüştüm. Onsuz kaldığımı. Kokusunu bir daha duyamayacağımı. Evet belki döneceğini söylemişti ama bunun garantisini vermemişti. Veremezdi de.

‘’Zeynep sakin ol.’’ dedi Yağmur benim aksime sakin bir şekilde. ‘’Sana söylemek istedim ama...’’

‘’Aması ne?’’ diye bağırmaya devam ettim.

‘’Güzelim lütfen sakin ol.’’ dedi Kerem araya girerek. ‘’Onlar söylemek istedi ama ben izin vermedim.’’

‘’Çok güzel ya,çok güzel!’’ diyerek arkamı onları döndüm ve hızlı adımlarla çıkışa yöneldim.

 Ben Kerem’i görmenin sevincini bile doğru düzgün yaşayamamıştım. Kafam allak bullaktı. Bir yandan mutluydum evet, Kerem gitmemişti ama bir yandan öyle öfkeliydim ki... Bu öfkenin tarifi yoktu. Kerem ne demiş olursa olsun bana söylemeleri gerekirdi.

Arkamdan gelen adım seslerine aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Sonunda büyük AVM’den çıktığımda etrafıma bakındım. Nereye gidecektim ki? Nereye gidebilirdim? Nereye kadar kaçabilirdim?

 Bir çift kolun belime dolanmasıyla birlikte donup kaldım. Kollarını bana dolayan kişinin kim olduğunu biliyordum, görmesem bile kokusunu tanıyordum. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Öfkemi bastırmaya çalışıyordum ama bu imkansızdı. Ellerimi Kerem’in kollarının üzerine koyup ittirmek istedim ama izin vermedi.

‘’Zeynep...’’ diye mırıldandı.

‘’Bırak beni!’’ diyerek çırpınmaya devam ettim. ‘’Sana inanamıyorum. Gerçekten inanamıyorum.’’

‘’Benim için kolay mıydı sanıyorsun?’’ diye sordu sakince. ‘’Değildi. Hiç kolay değildi. Ama sen kendin istedin bunu Zeynep.’’

‘’Bu bir neden değil. Sen son 3 gündür burdasın ve benim bundan daha şimdi haberim oluyor!’’

‘’Herşeyi anlatacağım.’’ dedi başımın üzerine dudaklarını bastırarak. ‘’Hadi gel.’’

VazgeçilmezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin