48.Bölüm

9.1K 219 14
                                    

"Mezarlık''

Zeynep,

 

Kerem kollarını belime dolayarak sıkıca sarılmıştı bana. Bense ona bakmaya utandığımdan dolayı başımı onun boynuna gömüştüm. İkimiz de sessizlik için de yatıyorduk. Ben utandığımdan dolayı konuşamazken, Kerem beni daha fazla utandırmamak için susuyordu.

Kendimi kötü hissetmiyordum aksine mutlu ve huzurluydum. Tek sorun utanmamdı ve oda elimde olan bir şey değildi.

Kapı çaldığında başımı kaldırarak Kerem’e baktım.O’ysa gözlerini bile kırpmadan bana bakıyordu. Kapı ısrarla çalmaya devam ettiğinde yerimden doğrulmak için hamle yaptım ama Kerem beni kollarının arasına alarak buna engel oldu.

‘’Boşver,’’ dedi bana iyice sarılarak. ‘’Çalar,çalar gider.’’

‘’Saçmalama, hadi kalk.’’

Kerem’in kollarından kurtulmaya çalıştığımda kollarını bırak daha sıktı.

‘’Hadi dedim, bak ayıp olur. Geldiğimizi görmüş olmalı her kim geldiyse.’’

‘’Bebeğim...’’ dedi dudaklarını büzerek. ‘’Lütfen...’’

‘’Olmaz, hadi şimdi beni bırak.’’

Tutuşunu gevşeterek beni bıraktığın da çarşafı vücuduma dolayarak yataktan kalktım. Eşyalarımı yerden alarak üzerime geçirmeye başladığımda Kerem hala yatmış beni izliyordu.

‘’Bakmasana ya öyle!’’ diye çıkıştım utanarak.

‘’ Gözlerimi senden alamıyorum ki, çok güzelsin.’’

‘’Kerem!’’ diye cırladım. ‘’Ben aşağıya iniyorum sende üzerini giy ve gel.’’

Cevap vermesini beklemeden kendimi odadan dışarıya attım. Salona geldiğimde boy aynısının önünde durarak dağılmış saçlarımı düzelttim elimden geldiğince.

Sonunda kapıyı açabildiğimde karşımda gördüğüm kişiyle gülümsedim. Ona beni görünce gülümsedi.

‘’Zeynep, kız ağaç oldum burda,’’ diye sitem etti Hatice teyze.

Hatice teyze yan komşumuz olur. Tabii biraz huysuzdur kendisi, bana az çektirmemişti. Özelikle de Ozan’la çıktığımız dönemde.

‘’Sana merhaba, tontişim.’’ diyerek karşımdaki huysuz cadıya sarıldım.

Huysuz olmasına rağmen çok seviyordum onu. Oda beni kendi kızı gibi seviyordu.

‘’Hoş geldin kız zilli,’’

Sarılma seansını atlattıktan sonra birlikte içeri girdik. Salona geçip oturduğumuzda her zamanki gibi tontiş beni soru yağmuruna tutmuştu.

‘’Hayırsız annen nerde kız?’’ diye sordu etrafa bakınarak.

‘’O gelmedi tontiş,’’ dedim gülümseyerek. ‘’Ben şey...’’

‘’Lafı dolandırmasana kızım, ne oldu?’’

Cevap vereceğim sırada yanağımda hissetiğim dudaklar ile irkildim. Kerem yanımağıma sulu bir öpücük bırakarak yanıma oturduğunda Hatice teyze gözlerini pörtlerek bir bana, bir Kerem’e baktı.

‘’Zeynep... Az önce o çocuk seni öptü mü?’’

Ben Kerem’e ölümcül bakışlar atarken o sadece omuz silkti.

VazgeçilmezimWhere stories live. Discover now