44.Bölüm

9.3K 207 11
                                    

'Kıskançlık krizleri'' part 1

Zeynep,

Uyumadan once susandığım için aşağıya su içmeye iniyordum ki, gördüğüm manzara karşısında olduğum yerde dona kaldım. Kerem bir kıza sarılıyordu. Pardon düzeltiyorum bir kıza değil bir mankene sarılıyordu.

Düzgün fiziği olan, kahverengi dalgalı saçları olan çok güzel bir kıza. Kimdi o? Burda ne işi vardı? Kerem’e neden sarılıyordu?

Kerem başını çevirip beni gördüğün de gözleri kocaman oldu. Sanırım o’da beni beklemiyordu, ben bu görntüyü görmeyi beklemediğim gibi.

‘’Zeynep...’’ diye mırıldandı. Daha sonar kendini toparlayak devam etti. ‘’Canım gelsene. Seni arkadaşım Eleanor ile tanıştırayım.’’

Merdinvenlerden inerek onlara doğru ilerledim. Eleanor neden şırfıntı beni gördüğüne pek memnun olmuşa benzemiyordu ama bozuntuya vermedi.

‘’Sen Zeynep olmalısın?’’ dedi sorarcasına ve elini uzatarak. ‘’Ben Eleanor.Memnun oldum.’’

Elini sıkarak karşılık verdim. İsmimi nerden biliyordu bu kız benim?

‘’Ben de,ben de.’’ dedim geçiştirerek.

Kerem araya girerek ‘’Eleanor benim eski ve bir o kadar da yakın bir arkadaşım Zeynep.’’ dedi.

‘’Yaa demek öyle.’’

Yakın arkadaşıymış! Göstereceğim ben sana yakın arkadaşı,bekle sen bekle.

‘’Canım Eleanor zor günler geçiriyor. Bu yüzden birkaç gün biz de kalacak. Sorun olmaz değil mi?’’

Sorun olmaz değil mi?Tabiki de sorun olur. Hem de çok büyük sorun olur.

‘’Hayır,olmaz. Hem de hiç sorun olmaz.’’

‘’Ben de öyle düşünmüştüm. O zaman Eleanor sen benim odam da kalırsın. Ben de burda koltukta uyurum.’’

‘’Çok iyi olur.’’ diye atladım hiç düşünmeden. ‘’Tamam o zaman Eleanor ben sana Kerem’in odasını göstereyim.’’

‘’Большое Спасибо.’’ (Çok teşekkür ederim)

Kızın son dediğini anlamayarak bir Kerem’e bir de kıza baktım. Ne diyordu bu? Yoksa küfür mü etmişti? Yok canım, o kadar da değil.

‘’Rica ederiz Eleanor, ne demek.’’ Kerem’in son dediğinden anladığım kadarıyla teşekkür etmişti. ‘’Zeynep sana giyecek bir şeyler verir.’’

Kerem’in söylediği şeyden sonra fark ettiğim ki kızın dudağı kanıyordu ve bir gözünün altı mordu. Üzerindeki elbiseler ise yırtıktı.

‘’Bu arada ne oldu sana böyle?’’ diye sordum merak ederek. Kız kötü görünüyordu.

‘’Önemli değil.’’ dedi Kerem, Eleanor’un konuşmasına izin vermeyerek. Kaşlarımı çatarak ona baktığım da ‘’Sonra konuşuruz.’’ diyerek geçiştirdi.

Kerem’in yanından ayrıldıktan sonra Eleanor’un üzerine bir şeyler verdikten sonra ona Kerem’in odasını gösterdim. Daha sonra bir yastık ve battaniye alıp aşağıya indim. Kerem koltuğa oturmuş beni bekliyordu.

Yastığı ve battaniyeyi Kerem’in üzerine attığımda şaşırarak bana baktı. Ben hiçbir şey demeden sadece omuz silktim.

‘’Zeynep aslında ben şey düşünmüştüm...’’ dedi ayağa kalkarak yanıma geldi. Kollarını belime doladığında kalp atışlarım hızlanmıştı.

VazgeçilmezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin