18.Bölüm

11.8K 235 2
                                    

''Dilek''

Zeynep,

''Gençler sizin burda ne işiniz var?'' dedi orta yaşlardaki adam.

''Şey,biz tam eve gidiyorduk dün,yolda benzinimiz bitti.Sonra ormandaki kestirme yoldan kaldığımız otele geri dönecektik,fakat yolumuzu kaybettik.Sonra işte burasını gördük.Aslında biz içeriye girmeyecektik ama soğuktan donmamak için girdik yani.Kerem sende birşey söylesene ya.'' dedim Keremi dürterek.Yani bıraksam tekrardan yatıp uyuyacaktı.Ben ise panikten ne dediğini bilmiyordum.

''Evet aynen öyle oldu.'' dedi kısaca öküz.

''Tamam çocuklar sakin olun bir,merak etmeyin benden size zarar gelmez.Bu arda benim adım Korkut.Hadi gelin benim arabam var sizi otele bırakayım.'' dedi adam.

''Çok teşekkür ederiz efendim.'' dedim ve hemen ayağa kalktım ve çantamı aldım.Kerem hala yatıyordu.Yok illa ki kendini bana öldürtücek yani.

''Kereem!'' diye bağırmamla ayağa fırladı.Bende isiminin Korkut olduğunu öğredim adamın peşinden gitmeye başladım,Keremde peşimizden geliyordu.

Arabaya bindiğimizde sürekli Keremle birbirimize bakıyorduk hiçbir şey demeden.15 dakika sonrada oteldeydik.Teşekkür edip arbadan indik.Sonrada otele girip resepsiyona gittik.

''Buyurun efendim.'' dedi resepsiyondaki çocuk.

''Telefonu kulanabilir miyiz acaba?Yolda benzinimiz bittide,tekrardan buraya dönmek zorunda kaldık.'' diye açıkladı Kerem.

''Tabii efendim.Ben şimdi hemen birini yollayıp arabanızı aldırırım.'' dedi gamzesini göstererek.

''Teşekkürler.'' dedi Kerem bana ters ters bakarak.Sonrada telefonu alıp çocukları aradı.

O sırada bende gidip oturdum.Konuşması bittikten sonra yanıma geldi.

''Ne oldu?'' diye sordum karşıma oturunca.

''Bizi çok merak etmişler.Hatta Dorukla,Can yola çıkmışlar birkaç saat önce her an burda olabilirler.'' demesiyle Dorukla,Can otelden içeriye girdiler.Bizi görür görmez koşarak yanımıza geldiler.Doruk bana sıkıca sarıldı,Canda Kereme.

''Nerdesiniz siz? Sizi çok merak ettik.'' dedi Doruk.Sesinlen bile endişeli olduğunu belliydi.

''Doruk tamam,biz iyiyiz.'' dedim onu yatıştırmaya çalışarak.

''Ben bir Yağmurlara haber verip geliyorum.'' dedi Can Keremden ayrıldıktan sonra.

''Ben şimdi konuştum Yağmurla,haber verdim.''

''Hadi o zaman daha ne bekliyoruz eve gidelim.'' dedi Doruk.Ve otelden çıkıp arabaya bindik.Keremle ikimiz arkaya oturmuştuk.

Başımı Keremin omuzuna koymuştum.O kadar yorgundum ki göz kapaklarım kapanmak için direniyorlardı.Ve daha fazla dayanamayarak gözlerimi kapattım.

Kerem,

Yol buyunca Zeynep uyumuştu.Sonunda eve geldiğimizde ne kadar uayndırmak istemesemden mecburdum.

''Zeynep,hadi güzelim uyan bak eve geldik.'' diye mırıldandım.Yavaş bir şekilde göz kapaklarını araladı.

Gözlerini ovuşturarak arabadan indi.Hep birlikte Eve girdiğimizde Yağmur üzerime atladı.Melis ise Zeynepin üzerine.

''Yavaş be kızım!Öğretemedim gitti sana bunu.'' diye söylendim Yağmura.

''Ne yapayım çok merak ettim.'' dedi.

''Anneme birşey söylemediniz değil mi?'' diye sordu Zeynep.Belli ki annesinin teleşlanmasını istemiyordu.

''Hayır,hayır hiçbir şey söylemedik merak etme.'' diyerek onu yanıtladı Melis.

''Tamam,teşekkür ederim.Ya çocuklar ben odama çıkıp biraz dinlensem size ayıp olmaz değil mi?'' diye sordu tekrardan.Yorgundu bu her halinden belli oluyordu.

''Yok canım saçmalama.Birşeye ihtiyacın olursa seslen ama olur mu?'' dedi Yağmur.

''Tamam seslenirim.'' dedi ve üst kata çıktı.

''E Kerem neler oldu anlatmayacak mısın?'' diye sordu Melis.

''Bir duş alıp geleyim anlatacağım.''

Hızla odama çıktım.Üzerimdekilerden kurtulup ılık suyun altına girdim.

Biraz rahatladıktan sonra üzerime birşeyler giydim ve salona geri döndüm.Çocuklar oturmuş beni bekliyorlardı.

''E anlat dinliyoruz.'' dedi Yağmur.

''Biz dün otelden erken bir saate ayrıldık.Eve geliyoruz ki yolda benzinimiz bitti.Otelden de uzaklaşmıştık.Sonra ormanda ki kestirme yoldan otele dönmeye karar verdik.Tabii kaybolduk.Sonra işte bir kulübe bulduk.Geceyi orda geçirdik.Sabahta bizi kulübenin sahibi buldu.Sağolsun bizi otele kadar bıraktı.Sonrasında ise Can ve Doruk geldi işte.''

''Vay ne aksyon yaşamışsın ya.'' dedi alayla Yağmur.

''Yağmur!Neyse ben gidip bir Zeynepe bakacağim sonra konuşuruz.'' dedim ve Zeynepin odasına çıktık.Kapıyı tıklattım.

Zeynep ''Gir.'' dediğinde yavaş bir şekilde kapıyı aralayarak içeri girdim.

''İyi misin diye merak ettim.'' odasına girdiğimde Zeynep yatakta uzanıyordu.Ben girince doğruldu ve oturur pozisyona geldi.

''Evet dinlenmek iyi geldi.'' diye gülümsedi.

''Zeynep ben sana bunları yaşatığım için çok üzgünüm.'' dedim yanına oturarak.

''Kerem saçmalama ya.Ben çok güzel 3 gün geçirdim.Evet ormanda kaybolduğumuzda ilk baştan korkmuştum ama sonra korkum geçti hatta hoşuma bile gitti biliyor musun?Çünkü yanımda sen vardın,yanımda sen olduğun zaman herşey çok güzel.Ben senin yanındayken çok mutlu ve huzurluyum.Seninle birlikte mutluluğu buldum ben ya. Ben seni kaybetmekten korktuğum kadar hiçbir şeyden korkmuyorum Kerem.Mesela sen bana kızdığında yada birşeye sinirlendiğinde benim canım çok acıyor.Sanki içimde böyle bir kirpi var ve dikenleri içime batıyormuş gibi hiseddiyorum.'' dediğinde gülümsedim.Bunların hepsini tek nefeste söylemişti.

''Korkma güzelim beni asla kaybetmeyeceksin.Ben buna izin vermem ve biliyor musun bana aynısı oluyor.Sen üzüldüğünde veya mutsuz olduğunda,o kirpinin dikenleri içime batıyor ve çok canımı acıtıyor.''

Birbirimize sarıldık.

''Biraz balkona çıkalım mı?Hava alırız.'' diye sordu.

''Olur,ama sen böyle üşümeyecek misin?'' hemen ayağa kalktı ve dolabını karıştırmaya başladı ve dolaptan kırmızı bir bataniye çıkardı.

''Şimdi üşümem,hadi gel.'' dedi ve elimden tutarak beni balkona sürükledi.Bataniyenin biri ucunu bana verdi.Gökyüzüne bakıyorduk,bir yıldız kaydığını gördüm.

Sanırım Zeynepte görümüştü.Heyecanla ''Bak yıldız kayıyor.'' dedi.

''Evet,hadi bir dilek tutalım.''

''Tamam.'' Dediğinde gözlerimizi kapattık.

Bir süre öylece durduktan sonra ''Tuttun mu?'' diye sordum.

''Evet.Sen?''

''Tuttum.Peki ya ne diledin?'' diye sordum merakla.

''Sanırım seninle aynı şeyi.'' dedi.Ona baktım ve gülümsedim.

VazgeçilmezimWhere stories live. Discover now