~ Dokuz ~

4K 373 62
                                    

Merhabalar...
Keyifli okumalar dilerim ❤️

Murat ile el ele yürürken bekâr biri olarak arkamda bıraktığım şehire şimdi evli bir kadın olarak geri dönmenin şaşkınlığını yaşıyordum aslında.

Murat'la toplasak toplamda bir ay bile çıkmadan evlenmiş olmamın hiçbir mantıklı bir açıklaması yoktu bence. Bu durumu üniversiteden yakın arkadaşlarım olan Selvi ile Eylül'e nasıl anlatacağımı ise tam olarak bilemiyordum bu yüzden. Muhtemelen aklımı kaçırmış olduğumu söyleyeceklerdi. Yanlış yaptığımı düşüneceklerdi.

Atmış olduğum adım gerçekten çok büyüktü. Bunun farkındaydım.

Ama kaybedecek neyim vardı ki bu dünyada?

Yaptığım deliliğe kızacak bir anne ve babam bile yoktu. Bu yaşıma kadar kendimden başka kimseye hesap da vermemiştim hem ben. Belki de bu yüzden Murat'a kendimi bu kadar kolay bırakabilmiştim. Daha önce tatmadığım duyguları onun sayesinde deneyimliyordum. Bu yüzden içimde zerre pişmanlık yoktu. Murat'la olmak bana kendimi iyi hissettiriyordu. Tabii bu durumu arkadaşlarıma da güzel bir dille açıklamam gerekecekti. Bundan kurtuluşum yoktu.

Havaalanından dışarı çıktığımızda bizi takım elbiseli bir adam karşıladı. Önce Murat'a sonra da merakla bana baktı. Muhtemelen beni Murat'ın yanında görmeyi hiç beklemiyordu.

"Hoşgediniz Murat Bey," diyerek valizlerimize uzandı.

"Hoşbulduk Selim abi."

Anladığım kadarıyla bu adam Murat'ların şoförüydü. Bu yaşına kadar en büyük lüksü taksi tutmak olan biri olarak biraz şaşkındım açıkçası.

Alaçatı'dayken Murat sanki herhangi sıradan bir insan gibi görünüyordu gözüme. Oysa şimdi şoförünün bizim için açtığı kapıdan arabaya binerken, durumun hiçte o şekilde olmadığı gerçeği kafama dank ediyordu.

İkimiz de arabaya bindiğimizde, "Eve mi Murat Bey?" diye sordu Selim abi. Kocam 'abi' diyorsa, benim de ona abi demem de bir sakınca yoktu bence.

"Yok, sen bizi Mehmet'in restoranına bırak abi."

"Peki, Murat Bey."

Adam tekrar önüne doğru döndükten sonra ben Murat'ın kulağına doğru daha çok yaklaştım. "Niye restorana gidiyoruz?"

Murat avcundaki elimi dudaklarına bastırdıktan sonra bana bakıp gülümsedi. "Seni en yakın arkadaşımla tanıştırmak istiyorum. Hem ayrıca uçaktaki yemekler beni pek kesmedi, açım ben. Güzelce karnımızı doyururuz."

"Peki," diyerek önüme döndüm. Hatta camdan akıp giden yolu izledim. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde İstanbul'a gelmiş olmak beni huzursuz etmişti. Şimdiden Alaçatı'yı özlemiştim.

***

Murat'ın arkadaşı Mehmet çok cana yakın birine benziyordu. Bizi karşısında bulduğu andan itibaren ne yapacağını şaşırmıştı. Önce Murat'la dostça kucaklaşmış, sonrasında bana doğru dönmüştü. Bakışlarındaki soru işaretini ben bile farketmiştim.

Murat kolunu belime dolayarak, "Karım Asel," diye beni tanıttığında adam öylece kalakalmıştı. Arkadaşının evlendiğinden haberi bile yoktu. Başta bu duruma bozulmuş olsam da, sonra aklıma benim de buradaki arkadaşlarıma bu haberi henüz vermemiş olduğum gerçeği geldi. Murat'a, arkadaşına evlendiğini söylemediği için kızmaya hiç hakkım yoktu.

Mehmet sonunda kendini toparlayarak bana elini uzattı. "Memnun oldum Asel. Ben Mehmet, bu kocan olacak herifin kahrını çekebilen tek kişiyim. Sanırım şimdi birde sen varsın."

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıWhere stories live. Discover now