~ Otuz Dört ~

4.3K 513 217
                                    

Merhabalar 😊
Yeni bölümle sizi baş başa bırakmadan önce birkaç şey söylemek istiyorum.

Öncelikle bu zamana kadar yazdıklarımı okuyup, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkürü bir borç bilirim ❤️ Bu platformda hâlâ yazdıklarımı paylaşıyorsam kesinlikle bunun sebebi sizlersiniz. Sizlerle bir şeyleri paylaşıyor olmak beni çok mutlu ediyor.

Hikâyemiz birkaç bölüm sonra final yapacak. Kısa bir zaman sonra da Berrak'ın hikâyesini okuyacağız ama maalesef henüz bir isim bulamadım, önerilere açığım bu yüzden 😄

Neyse lafı çok uzatmadan ben gideyim :)

Keyifli okumalar dilerim ❤️

Kendime geldiğimde hastanenin acil servisindeydim. Kolumda ise serum takılıydı. Yerimde doğrulmak istediğimde yanı başımdan gelen sesle duraksadım.

"Asel kalkma, biraz daha dinlen."

Başımı çevirip baktığımda en az benim kadar berbat görünen arkadaşımla karşılaşmıştım. O an içimde büyük bir suçluluk duygusu hissettim. O da hamileydi ve benim yüzümden dünden beri doğru dürüst dinlenememişti.

"Bebeğim iyi mi?" diye sordum ilk olarak annelik iç güdüleriyle.

"İyi güzelim. Stres ve üzüntüden tansiyonun düşmüş sadece. Bebeğinin hiçbir şeyi yok."

Tuttuğum nefesi rahatlayarak verdim. "Çok şükür. Peki senin ne işin var benim başımda? Sen de hamilesin ve dinlenmen gerekiyor."

"Biraz dinlendim, daha yeni geldim yanına zaten."

"Mehmet nerede?"

"Bahçede bekliyor."

"Murat'tan bir haber var mı peki?" diye sordum korka korka. Onu bana göstermedikleri için hâlâ canım acıyordu. Görmek istiyordum. Gözlerini göremesem de varlığını yanı başımda hissetmeye çok ihtiyacım vardı.

"Hayır, hâlâ yoğun bakımda."

Yüzüm yine düşerken söyleyebilecek bir sözüm kalmamıştı artık.

Serumun bitmesiyle hastaneden çıkmıştık.

"Bir otele gidelim şimdilik. Hepimizin dinlenmeye ihtiyacı var."

Mehmet'in haklı olduğunu bilmeme rağmen buradan başka bir yere gidesim yoktu. "Siz gidin. Ben bahçede oturacağım biraz."

Mehmet ve Selvi kısa bir süre bakıştılar. Sonra arkadaşım bana doğru dönerek elimi tuttu.

"Aselkuş, biliyorum Murat için çok endişeleniyorsun. Onu göremesen de, bulunduğu yerden bir adım öteye gitmek istemiyorsun. Ama güzelim, senin düşünmen gereken bir can daha var. Bebeğin için kendine iyi bakman gerekiyor. Murat uyandığında kendine ve bebeğinize dikkat etmediğin için sana kızmasın istiyorsan eğer, şimdi bizimle birlikte otele gelip güzel bir uyku çekiyorsun. Tamam mı?"

Gözlerim dolarken başımı salladım. Selvi haklıydı. Böyle bir durumda bencillik etmeye hakkım yoktu ama Murat için çok korkuyordum işte. "Ya ben yokken ona bir şey olursa?" diyerek bu korkumu da dile getirdim.

O an Mehmet söze girdi. "Merak etme, her gelişmeden anında haberim olacak benim. Zaten gideceğimiz otel buraya uzak sayılmaz. Sen biraz dinlendikten sonra tekrar geliriz."

"Tamam o zaman. Gidelim."

***

Aradan iki gün geçmişti ama Murat hâlâ uyuyordu. Yoğun bakımdan çıkamamıştı. Ve geçip giden her saatle birlikte iyice umutsuzluğa düşmekten kurtulamıyordum.

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıWhere stories live. Discover now