~ Sekiz ~

3.9K 380 83
                                    

Merhaba, hayırlı Cuma'lar ❤

Arkadaşlar buralardan çok mu uzak kaldım da unutuldum?
Yeni hikayemizin istediğim okunma sayısına ulaşamadığını görmek beni üzüyor.
Ama ne olursa olsun yazmaya devam edeceğim.

Okumaya değer bulan herkese keyifli okumalar dilerim ❤

Gözlerimi tam yüzüme vuran güneş ışıklarını hissetmemle aralamıştım. Yattığım yerde iyice gerindikten sonra ellerimi yatağa bastırarak doğruldum. Bakışlarımı son dört gecedir kaldığım odada gezdirirken aradığım kişi Murat'tı. Onun banyoda olduğunu anladığımda ise yüzümde beliren gülümsemeyi engelleyemedim. Bacaklarımı yataktan aşağı sarkıtırken, üstümde Murat'a ait olan tişörtü düzelttim. Son birkaç günde onun kıyafetlerini giymeye bayıldığımı keşfetmiştim.

Ayağa kalkmadan önce saçlarımı komodinin üstünde duran tokayla tepemin üstünde topladım. Ardından yavaşça kocamın olduğu banyoya doğru adımladım. 'Kocam'... Söylemesini geçtim, düşünmesi bile kalbimin ritmini değiştirmeye yetiyordu.

Onunla evli olmaya alışmak düşündüğümden de kolay olmuştu. Gerçi evlendiğimiz günden beri pek dışarıya çıkmamıştık. Ama dört duvarın arasındayken bile birlikte çok iyiydik. Kendimize ait bir dünya kurmuştuk ve biz o dünyada çok mutluyduk.

Omzumu kapı pervazına yaslayarak kollarımı göğsümde kavuşturdum. Murat, sevdiğim kirli sakallarını tıraş ediyordu. Tıraş köpüğünü yüzüne iyice yaydıktan sonra elini tıraş bıçağına götürmüştü.

"Günaydın balım," diyerek aynada bakışlarımızı buluşturdu sonrasında.

Ona cevap verirken yaslandığım yerden doğrularak bu sefer dibine kadar yürüdüm. Kalçamı lavabonun mermerine yaslayarak iyice yanına kadar sokuldum. "Günaydın esrarengiz adamım," dediğimde yine güldü.

"Güldürme, yoksa yüzümü keseceğim."

"İstersen tıraş olmana yardım edebilirim?" dedim birden.

Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Gözleri gözlerime demir atarken, "Sen sakal tıraşı yapmayı biliyor musun?" diye sordu.

"Hayır, ama çok zor olmasa gerek." Yani bana göre olmamalıydı. Sonuçta biz kadınların da böyle dertleri vardı.

"Peki," diyerek beni koltuk altlarımdan tutarak mermere oturttu birden. Ben bu isteğimi bu kadar kolay kabul edeceğini hiç düşünmemiştim oysaki. Yakışıklı yüzünü mahvetmemden korkmuyordu anlaşılan.

Murat elleriyle araladığı bacaklarımın arasına girdi hemen. Ardından elime tıraş bıçağını tutuşturdu. "Hadi benim güzel karım, sana güveniyorum."

Önce elimdeki tıraş bıçağına, sonra da Murat'ın gözlerine çevirdim bakışlarımı. "Yakışıklı yüzünü dağıtmamdan korkmuyor musun?"

"Dağıtsan da sorun değil, kendimi senden başka beğendirmek istediğim kimse yok sonuçta."

Sözleri hoşuma giderken, yavaşça yüzünü tıraş etmeye başladım. Ben tüm dikkatimi onun canını yakmamaya vermişken, Murat'ın ılık nefesi dudaklarıma vuruyordu ve bu işimi hiç kolaylaştırmıyordu. Ayrıca benim yaramaz kocam, ellerini bacaklarımda dolaştırmaktan büyük zevk alıyor gibiydi. Dokunuşlarını daha da yukarılarda hissettiğimde, "Uslu dur," diye fısıldadım. "Canını yakmak istemiyorum."

"Çok güzelsin."

Gülümsedim. Çok tatlı bir kocaya sahiptim.

Tıraşı sonunda bitirebildiğimde Murat lavaboya eğilip yüzünü yıkadı. Sonrasında tekrar karşıma geçip, yüzüne tıraş losyonunu sürmeme izin verdi. Kollarını belime dolarken, içimden geleni yaptım sonrasında. Eğilip çenesine küçük bir öpücük kondurdum. "Kirli sakallarını seviyordum."

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıWhere stories live. Discover now