~ İki ~

5.3K 460 67
                                    

Günaydınnn, hayırlı Cuma'lar ❤
Hikâye hakkında fikir sahibi olabilmeniz için başta bölümler sık sık gelecektir. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin ve heyecanıma ortak olun ❤

Keyifle okuyun ❤

Ağustos 2017

Ben aslında ilk görüşte aşka inanan biri asla olmadım. İnsan tanımadığı birine âşık olamazdı bence. Hatta ilk görüşte karşı cinsten etkilendiğim bile görülmüş şey değildi bu zamana kadar.

Ama onu ilk gördüğüm günü aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ çok net hatırlayabiliyordum.

Daha henüz yirmi iki yaşında, güzel sanatlar fakültesi son sınıf öğrencisiydim. Her yaz olduğu gibi yine Alaçatı'daki o şirin kafede garson olarak çalışıp, harçlığımı kazanıyordum.

Sonra 'o' geldi ve boş masalardan birine geçip oturdu.

Siparişini almak istediğimde yüzüme bile bakmaya tenezzül etmeden sadece sade bir türk kahvesi istemiş ve ardından tekrar yanında getirdiği kitabı kaldığı yerden okumaya devam etmişti.

Önce bu tavrı karşısında çok sinir olmuş, içten içe söylenerek kahvesini götürmüştüm.

Yani ilk görüşte çokta hoşlandığım bir kişi olmamıştı kendisi.

Asıl bana olan sonraki günlerde oldu.

Hiç istisnasız her gün aynı saatte kafeye uğrayıp kahvesini içmeye devam etti. Ve yine hiç yüzüme bakmadı. Onun bu esrarengiz havası ise beni gittikçe kendisine çekmeye başlamıştı bile. Meraklı bir insan olduğum için haliyle onu da merak etmiştim.

Onun yaptığı tek şey ise kahvesini yudumlayıp saatlerce kitap okumaktan ibaretti oysa. Etrafıyla hiç ilgili değildi. Yanında birileri tartışıyor olsa bile kafasını kaldırıp da onlardan tarafa bakmazdı. Ve bu hali yüzünden gittikçe daha çok ona doğru çekildiğimi hissediyordum.

"Yine daldın gittin Aselciğim?"

Demir'in sırıtarak söyledikleri sonrasında bakışlarımı güçlükle esrarengiz adamdan çekebildim. Adamın haricinde herkes ona olan ilgimin farkındaydı. Saklamıyordum da zaten. Bakışlarımla her hareketini yakından takip ediyordum bir süredir.

"Çok ilginç biri, şu her sene gelen tatilcilerden biri gibi görünüyor ama hiç sosyal değil. Kaç haftadır buraya geliyor ama hep yalnız. Ve kimseyle konuşmaya yanaşmıyor. Neden böyle acaba?" diye kendi kendime konuştum.

"Bizleri beğenmiyordur belki. Baksana, havalı birine benziyor. Ve okumuş."

"Evet kültürlü olduğu belli," dedim gülümseyerek. Gözlerinde çerçeveli gözlüğü ve ellerinin arasında tuttuğu kitabıyla bir profesörden farksızdı. Acaba öğretim görevlisi miydi?

"Sen çok kaptırma kendini Asel. Adam yakında kendi hayatına geri dönecek."

Omzumu silkerek, "Ben de öyle yapacağım," dedim. "Hem onu izlememin tek sebebi merak. Ona âşık olduğum falan yok yani."

"Valla buradan bakınca gayette hülyalı bakışlarla izliyorsun adamı."

"Sadece hayranlık duyuyorum," dedim. Gerçekten de öyleydi. Kitap okuyan bir erkek çok görmüyordum. Üniversitede bile çok karşılaşmadığım bir manzaraydı bu ve oldukça hoşuma gidiyordu.

Demir gülümsedi benim bu cevabıma. Ardından kolunu omzuma atarak, "Neyse, boş verelim şimdi şu herifi. Akşama eğleniyor muyuz fıstık?" diye sordu.

Sandıklara Saklı Anılar ("Saklı" Serisi #1) - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin