İNTİKAM ATEŞ'İ 🚬

By Sldakser

2.6M 43.3K 9.3K

# 1 - gençkurgu © © Tüm hakları saklıdır İntikam ateşi yalnızca erkekleri mi yakar? Peki ya bir kadın intak... More

TANITIM 👑
İntikam Ateşi
Bölüm 2
Kimim ben
Bölüm 4
Pişmanlığın ateşi
Bölüm 6
bek
Bölüm 8
Veryansın
Bölüm 10
Söz
Bölüm 12
Tercih zamanı
Bölüm 14
Kırık Düzen
Bölüm 16
Aşkımız günah
Bölüm 18
Affetmez mi
Bölüm 20
Böğürtlen
Bölüm 22
Büş - Ok
Bölüm 24
Düş
Bölüm 26
Sızı
Bölüm 28
Seviyorum seni
Bölüm 30
Karanlık
Bölüm 32
Vuslat
Bölüm 34
Bölüm 36
Yalan dolan
Bölüm 38
Mutluluk zamanı
Bölüm 40
Ölürüz
FİNAL
Özel Bölüm

Aşktan kaçış

8.5K 558 156
By Sldakser

Ateş'in kollarının arasındayken düşünmeye fırsatım olmuştu. Az önce yüreğini seviyorum diyerek itiraf etmiştim... Evet, etmiştim ama bunun ucu nereye gidecekti. Kardeşim... Aklıma kardeşim gelince kollarının arasından ayrılarak yüzüne baktım.

"Acıktım... Artık aşağıya inelim mi?" Ona bakmamak adına bütün odaya göz gezdirdim. Ateş ise elimi avuçlayarak gidelim canım demişti. Onun bu denli güzel sevmesi sürekli öpmeside aklımı karıştırıyordu. Bazı şeyler yaşanmadan öğrenilmesede bende birikenler çok fazlaydı.

Yürürken dudağımı dişledim. Bir şeyler yapamalıyim ama ne? Öyle bir şey olmalıydı ki onun ilgi alanından çıkmalıydım. Aşağıya indiğimizde Ateş burada dur diyerek çekmecelere yöneldi. Eline küçük bir çanta alarak içinden fotoğraf makinesi çıkardı.

"Kübra buraya gelir misin?" Kaşlarımı çatıp makinesine baktım, büyük ihtimalle profesyonel olmalıydı. Kübra gelince  Ateş başını makineden kaldırarak ona bakmıştı. "Kübra senden  fotoğrafımızı çekmeni istiyorum. Çeker misin?" Fotoğraf mı?

"Çekerim siz sadece nasıl çekeceğimi gösterin." Ateş ona nasıl yapılacağını anlatırken donmuş gibi ona bakmaya devam ettim. Yanima gelip elimden tutunca sonunda  kendime gelebilmiştim..

"Ateş neden fotoğraf çekiliyoruz?"

"Güzelim bundan sonra iki hafta da bir fotoğraf çekileceğiz böylelikle bebeğimizin gelişimini fotoğraflarda ani olarak bırakabiliriz. Selda sonra fotoğraflari çıkartarak doğum albümü yapacağız güzel fikir değil mi?"

"Güzel olduğu kadar çok ince bir fikir aklına nerden geldi?" Diye sorduğumda önce fotoğraf demiştim. Kübra hazır mısınız, diye sorduğunda hemen yüzüme gülücük kondurdum.

Ateş arkanı dön dediğinde sırtımı koluma yaslarken sağ elimi de karnımin üstüne koymuştum. Hala belirginleşmesede orada bir can vardı. Üçüncü fotoğrafta Ateş arkamdan elini karnıma koyduğunda gülümsemiştim. Başımda dudaklarını hissedince böyle bir adam nasıl olurda sevilmez diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

"Teşekkür ederiz Kübra, bundan sonra fotoğraf işi sende." Kübra rica ederim dediğinde Ateş'in yanında biterek ayağımın üstünde yükseldim.

"Ateş ya bana da göster." Fotoğraflara tekrarak baktığımda "En güzeli bu değil mi, senin koluna dayandığim..." demiştim. Içime en  çok bu sinmişti. Ateş yanağıma öpücük bırakınca ofladım. Bu adam sürekli beni tatlı tatlı öperse ne yapardım.

"Pozumuzu bulduk her ay bu pozu veriyoruz." Hı hı dediğimde fotoğraf makinesinin güç düğmesine basarak kapatti.  Makineyi yerine koymak için giderken bir güc konuşmaya başladım.

"Ateş ben ailemin yanına gitmek istiyorum onları çok özledim." Ateş ilk an donup kalmış sonra da makineyi yerine koyarak bana bakmıştı. " Söylediğim gibi çok uzun süre kalmayacağım. Evleneli de epey zaman olduğu için yarın sabah gitmek istiyorum."

'Hemen mi? Yarın gideceksin? Bu ne acele böyle?"

"Ateş haftaya gitsem ne olacak kendini mi alıştıracaksın. Yarın gider özlemimi gidererim. Sende bir süre benden kurtulup kafa dinlersin."

"Senden kurtulmak mı?Cidden böyle mi düşünüyorsun? Selda şu kısa sürede hayatımın tek odak noktası sendin. Bebeğimiz bile hep ikinci plandaydı."

"Biraz da bu yüzden söylüyorum şu kısa sürede o kadar çok şey yaşadık  ki ikimizde biraz kafa dinlemeyi hak ediyoruz. Söz veriyorum yalnızca iki hafta kalıp geri geleceğim." Ateş kısa bir an karnıma odaklandı.

"Iki hafta sizden ayrı kalmak için çok uzun bir süre  sizi çok özleyeceğim." Bende onu özleyecek miydim? İlgisini sevgisini özleyeceğim kesin ama onu özleyecek miydim? Işte bütün soruların cevabını alıp geri dönecektim. Bir silkenip kendime gelmeye o kadar çok ihtiyacım var ki bunu kesinlikle anlatamazdım.

"Hadi ama Ateşm birbirimizi seviyor olsakta bu bebek için yapılmış bir evlilik birbirimizi özleyecek kadar aşık değiliz.  Hatta hiç aşık değiliz." Ben sözlerimi tamamlarken Ateş aramızdaki mesafeyi kapatarak  soluğu burnumun dibinde aldı. Neden böyle bir şey yaptığinı anlamasamda dudaklarıma yapışmasıyla kendimi geriye çektim. 

"Ne yapıyorsun Kübra görecek."dediğimde dünya umrunda değilmiş gibi ellerimden tuttu.

"Hâlâ anlamadın mı? Ben seni seviyorum. Bu adam aşık olalı bir asırdan daha uzun zaman oldu..."  Ellerimi ondan çekerek boynuma götürdüm. Bana aşık mıydı?

"Ben...Ben otobüs bileti ayırsam iyi olacak."

"Dur bir saniye  otobüsle hiçbir yere gitmeyeceksin seni ben götüreceğim." Saniyelik ruh değişimi diye buna derler. Hayır, tek başıma gitsem ne olacak  şunun şurasinda kaç saatlik yol.

"Ateş, çocuk değilim.  Karnım burnumda falanda değil? Ben evime otobüsle gideceğim. Otobüs yolculuklarinida çok seviyorum. Illa bir şeyler yapmak istiyorsan terminale bırak yeter."

"Inar keçi! Peki, sana bilet ayarlayağim." Ateş telefonunu sarılarak uzaklaşmıştı. Şükür ki ikna etmek için uzun saatler dil dökmemiştim.

Ateş tekrar geri döndüğünde sabah ona bilet ayırttığını söyleyerek yemeğe geçelim demişti. Berbarce yemek yiyip kalktığımızda Kübra  masayı kaldırıp izin isteyerek gitmişti. O gidince Ateş, bana biraz daha yaklaşarak sarıp sarmaladı.

'Seni özleyeceğim." Biraz daha içimi eritir gibi özleyeceğim derse bende söylecektim. Selda bu adam senin devrelerinle oynuyor haberin olsun.  Ateş küçük küçük öpmeye başladığında midemde bir şeyler olmaya başladı.

"Ben gidip valizimi hazırlayayım..." Kollarının arasından nasıl sıyrıldığımı bilmeden kaçıp odaya geldim. Iki hafta kalacağım için yalnızca el çantası  temiz iç çamaşırlarımla giyebileceğim birkaç elbise koydum. Diğer ihtiyaçlarım fazlasıyla vardı. Birde büyük bir valiz alıp Ateş'i ürkütmek istemiyordum.

"Hâlâ bitmedi mi, bizim için güzel bir film buldum." Bitti derken elime çantayı alıyordum ki elimden alarak dolabın kenara bıraktı. Ne yaptığına bakarken cebinden cüzdanını çıkartarak içinden bir kart aldı,

"Boşuna verme Ateş, benim ihtiyacim yok."

"Ne demek yok, iki hafta benden uzakta olacaksınız. Baban her şeyinle ilgilenecektir ama yine de bu kartı alacaksın... Selda bu senin maaş kartin neden almakta tereddüt ediyorsun, senin kocan değil miyim?"

"Maaş kartım mı? Ateş birbirimizi kandırmayalim ben orada hiçbir halt yaptığım falan yok..." Ateş sinirlenmiş olmalı ki yüzü gerilmeye başladı. "Tamam, alacağım sende  iki hafta boyunca oturup düşün çünkü geri döndüğümde boş boş oturmak istemiyorum."

"Orası kolay  artık inelim mi?" Kartı elinden alınca  cüzdanıma koyup ona elimi uzattim. Madem son günümüz onun gönlünce olsun. Elele aşağıya inerken karım film için bize ne yapacak diye sordu.

"Mısır... Mısır patlatabilirim olur mu?"

"Olur ama dikkat et, fazla tuzlu yaparsan miden yanar." Peki, diyerek zorda olsa elimi elinden kurtarıp mutfağa geçtim. Mısır patlattığım da bir tabakta meyve hazırlamıştım. Içecekleride koyduğumda Ateş imdadıma yetişerek hepsini benim için salona taşıdı. Beraberce film izleyip huzur içinde uyuduk.

Galiba ayrılmak bir tek onun için zor olmayacaktı. Sabah güç bela uyanıp hazırlandığımızda Ateş'in canı çok sıkkındı. Otogara kadar keyiflsizliği sürerken benimde canım hiç konuşmak istemiyordu. Ayırttığımız bileti alıp perona gelince elimi tutan adama baktım.

"Selda oraya gidince her anın için rapor istiyorum."

"Merak etme iyi olacağız."

"Baban seni almaya kesin gelecek değil mi, eve yalniz gitme."

"Babam kesinlikle almaya gelecek ve emniyet kemerime bağlayacağım. Hatta kaplumbağa gibi gitmesini söylecegim ki sag salim eve varalım." Onunla uğrasmak istesemde yüzü gülmedi. Beni kollarının arasına aldığında bende sarıldım.  Ateş saçıma öpücük bırakarak seni seviyorum demiş sonra da eklemişti.

"Sizi seviyorum."



Ve gittin,
Ve dağ çöktü.

《》

Oturup konuşsaydık
Geçerdi belki her şey.
Başını alıp gitmek,
Sevdaya dahil değil...

Bir Değirmendir Bu Dünya, Cahit Zarifoğlu






Continue Reading

You'll Also Like

800K 52.2K 46
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
598K 18.2K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
3.6M 66.3K 96
Aslında ilk görüşte aşk, Bir türlü itiraf edilemeyen. Biri babası için, biri annesi için. Zorla, Ama aslında bir rüya. Gerçek olamayacak kadar güzel...
368K 40.1K 88
Tamamlandı ✓ SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI ❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğun...