1 ay sonra...
"Hayır Pelin gelin saçımı sen yapmayacaksın tabii ki!!!"
"Ya lütfen..."
"Ya ben senin deneme tahtan mıyım?" saçlarımı ellerinden çektim. "Kuaför gelecek Pelin."
"Ne?! Bunu bana nasıl yaparsınız?" dedi dudaklarını büzerek.
"Berenin saçını yap hadi," dedim banyodan çıkan Bereni parmağımla gösterdim. Beren başını umursamazca salladı başka sorular vardı kafasında.
"Gelinliğin nerde kaldı Simay?"
"Ya, işi erken biten getirecekti geciktiler. Doğukan'ı arasana."
"Ben aramayayım ya, ağırdan alıyorum yine," diyerek yatağa uzandı.
"Pelin sen Akay'ı ara bari," dedim.
"Ay yok ben trip atıyorum şuan, bir kızın fotoğrafını beğenmiş."
"YA YEMİN EDİYORUM ÇOCUK GİBİSİNİZ İKİNİZDE."
Yerimden fırlayıp telefonu elime aldım. Yağız'ı aradım. Açmadı... Doğukan'ı aradım. Neyse ki ilk çalmada açıldı.
"Hah! Alo Doğukan, benim gelinliğim gelmedi hani... kim alacak? Yağız nerde?"
"Yağız banyoda ben traş oluyorum, Akay yolda almaya gitti. 1 saat oldu ama getirir birazdan," dedi. Derinden bir oh çekerek telefonu kapattım. Kapı çaldı.
"Girebilir miyim?"
"AKAY?" dedi Pelin yerinden fırlayarak. "Hayır giremezsin."
Beren kalkıp hızlıca kıyafet odasına geçti.
"Şimdi gel," dedim.
Kapıyı açıp gelinliği hızlıca yatağa bıraktı, Pelinin elinden tuttuğu gibi dışarı çıkarmaya başladı.
"Sana sürprizim var," dedi üstüne sevecen bir sesle. Onlar odadan çıkarken "Teşekkürler Akay," diye seslenmeyi ihmal etmedim tabii.
Ardından kapı tekrar açıldı, kuaför çalışanları gelmişti. Ufak çaplı bir selamlaşmadan ve konuşmadan sonra yerime geçtim. Saç modelleri üzerine konuştuk. Sonunda neyi istediğimi anladım. Önce birazcık saçlarımı kestirecek, omzumun hizasına getirecektim. Dalga dalga salkımlar yapıp, çiçek tacımı saçlarımın arasından geçirerek doğal bir görünüm yaratacaktık. Bu fikir içime sinince onlar işlerine koyuldular. Bense kıpırdamadan duruyordum.
Pelin odaya tekrar döndüğünde çalışanların başında durup onları izliyor, ufak çaplı kendi yorumlarını yaparak üstüne bir de sorular soruyordu. Odada gürültüler hiç durmadı.
Saçım ve makyajım bitince gelinliğimi giydim. Yağız benim için özellikle diktirmişti. Her şey hayalimdeki gibiydi. Uzun bir tül, sade bedenimi saran bir gelinlik... hazır olduğumuzda kızlar odadan çıktı. Bacaklarım heyecanla titriyor, başım dönüyordu. Yatağın üzerine oturmuş sakinleşmeye çalışıyordum. Oğlumun babasıyla evleniyordum, 2. Defa... aslında hiç boşanmamıştık, sadece bunun gerçek bir düğün olmasını istiyorduk. Odanın kapısı açıldığında kapıya döndüm. Beren, Doruğu kucağına almış bakıyordu.
"Yağız geldi, hazırsan törene geçelim."
Heyecanla ayağa kalktım. Babasına tıpatıp benzeyen oğlumun avuç içini öptüm. Gülümsediğini görünce neşem yerine geldi. Merdivenden yavaşça indim. Pelin elime uzanıp beni düzeltti. Bahçeye doğru yürürken arkamda Pelin ve Beren nedimelerim olarak yürüyordu. Düğün için küçük özel bir bahçe konsepti ayarlamıştık. Sadece ailelerimizin katıldığı, gerçek bir düğün... fakat bahçeye çıkınca gördüğüm manzara daha farklıydı. Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açılırken gözlerim dolmuştu. Yağız'ın arkası hala dönük nikah memurunun yanında bekliyordu. Yanında Doğukan ve Akay vardı. Düğüne davetli sayısı 20 kişiyi bile geçmez derken, gördüğüm şey çok daha farklıydı. Yağız bir önceki düğünümüze gelen yaşlı teyze ve amcaları buna da davet etmişti. Beni görünce ayağa kalkıp el sallayan teyzelere gidip ufak ufak sarıldım. Ön safhalarda babam ve annem, Beren'in ailesi Yağız'ın annesi vardı. Yağız'ın yanına yaklaştığımda ellerine uzadım, başını bana çevirip bakmadı. Yanında durduğumda gözlerinin dolduğunu gördüm. Aynı tepkiyle ben de durdum. Nikah memuru uzun uzadıya konuşup sonunda kocama 2. Defa evet dediğimde, Yağız yüzünü bana çevirdi. Belimi kavradığı gibi kendine doğru çekip kollarına yatırdı beni öpmeye başladı. Gözlerim kapanırken öpüşmeye başladık. Her şey yolundaydı, dünya bambaşkaydı. Başka bir şey olsun istemezdim. Teşekkürler tanrım...
Sonrası mı? Sonrası Beren ve Pelin'in çiçek kavgası... :)
---
Son 1 özel bölüm daha gelecek...