MAHKUM

Oleh gokceustundagg

35.5K 3.6K 980

Yüzmeyi bilmediği halde ondan yüzmesini isteyen, beş yaşında bir çocuk olmasına rağmen ondan kendisini dövmes... Lebih Banyak

BÖLÜM 1-HER ŞEYDEN ÖNCE
BÖLÜM 2 BARMEN
BÖLÜM 3- ATEŞ
BÖLÜM 4-GÜVEN
BÖLÜM 5- ŞEFFAF ODA
BÖLÜM 6- GEZEGEN
BÖLÜM 7- ÖLÜM
BÖLÜM 8- UYDU
BÖLÜM 9- HELMES
BÖLÜM 10- GEZİ
BÖLÜM 11- OKUL
BÖLÜM 12- İTİRAF
BÖLÜM 13- BEYAZ KUMRU
BÖLÜM 14- TOPLANTI
BÖLÜM 15-AŞK
BÖLÜM 16- GİRDAP BAYRAMI
BÖLÜM 17- DÖNÜŞ
BÖLÜM 18- HESAP
BÖLÜM 19- DOSTLUK
BÖLÜM 20- ZARF
BÖLÜM 21- DİL
BÖLÜM 22- TEPE
BÖLÜM 23- KAYIP
Bölüm 24 BENİM
Bölüm 25 YEMEK
Bölüm 26 ÖPÜŞMENİN ANLAMI
Bölüm 27 ARANAN
Bölüm 28 BULUTLAR
Bölüm 29 MÜZİK
Bölüm 30 YARGI
Bölüm 31 B PLANI
Bölüm 32 YILBAŞI
Bölüm 33 EBEDİ
Bölüm 34 BÜYÜ
Bölüm 36 SARAY
Bölüm 37 İHANET
Bölüm 38 İDAM
Bölüm 39 "BABA"
Bölüm 40 CAM KIRIKLARI
Bölüm 41 YÜZLEŞME
Bölüm 42 YAS
Bölüm 43 KARAR
Bölüm 44 FEDA
Bölüm 45 İSYAN
Bölüm 46 EV
Bölüm 47 EFSANE
Bölüm 48 DÜĞÜN
Bölüm 49 BEBEK
Bölüm 50 DAVET
Bölüm 51 FIRSAT
Bölüm 52 KISKANÇLIK
Bölüm 53 AİLE
Bölüm 54 KANIT
Bölüm 55 İHANET
Bölüm 56 TOKAT
Bölüm 57 DUA
Bölüm 58 KURBAN
Bölüm 59 İHBAR
Bölüm 60 MUCİZE
Bölüm 61 GEÇİT
Bölüm 62 HAZIRLIK
Bölüm 63 İSTASYON
Bölüm 64 SUÇLU
Bölüm 65 ORMAN
Bölüm 66 İŞKENCE
Bölüm 67 ÇİMEN
Bölüm 68 RUH CELLADI
Bölüm 69 LABİRENT
Bölüm 70 ŞİMŞEK
Bölüm 71 GEÇMİŞ
Bölüm 72 KAÇAK
Bölüm 73 VEDA
Bölüm 74 TAKİP
Bölüm 75 TANIDIK
Bölüm 76 KAĞIT
Bölüm 77 KAVUŞMA
Bölüm 78 BABİ
Bölüm 79 SİYAH DENİZ
Bölüm 80 HELMES İLE CARLOX
Bölüm 81 YALNIZ
FİNAL
MAHKUMLA İLGİLİ ÖNEMLİ !!!!!!

Bölüm 35 KÖPRÜ

287 40 7
Oleh gokceustundagg

Vaha önce hareket etmedi ve L'ehaxi'ye tehditkar bir tavırla baktı. "Konuştuğumuz gibi beni yol ayrımında bekleyeceksiniz."

"Sözüm söz."

"Ne oluyor burada!" dedim çığlık çığlığa. Almatch hala ellerimi sıkı sıkı tutuyordu. Beni zorla da olsa at arabasına götürürken ise gözlerim dehşetle Fiona'nın yerde yatan bedenine baktı. Vaha onu içeriye doğru sürüklerken Almatch'in elinden kurtulamayacağımı bilsem de hala hareket halindeydim.

"O benim kardeşim," dedim titrek bir sesle. "Siz ne yaptınız?"

Arabaya beni zorla bindiren Almatch yanıma oturdu ve tekrardan yerimden kalkmamam için sıkı sıkı sarıldı bana.

"Hiştt," dedi sakin sakin omzumu okşayarak. "Uyanınca kendini çok iyi hissedecek."

Göz yaşlarım beni başımdan tutup göğsüne yaslayan Almatch'in tişörtünü ıslatıyordu.

"Neden?" dedim sadece. "Neden?"

Almacth ise cevap vermeden sadece saçlarımı okşuyordu. Ön tarafımda bir hareketlilik fark ettim. Başımı kaldırınca eyerleri tutan L'ehaxi'yi gördüm. Ona kinle baktım.

"Bana güvenmini söylemiştim Rose. Fiona'nın gelmesi sağlığını daha da kötü etkileyecekti."

Damarlarımda ki kanın kaynadığını fark ettim ve çılgınca bağırmaya başladım.

"Sana bu şekilde mi engelle dedim! Resmen can çekişiyordu."

"Hayır," dedi kendinden emin bir şekilde. "Sadece başına bir ağrı saplandı ama uyandığında kendini hiç olmadığı kadar dinç hissedecek Rose. Lütfen bana güven."

Vücudum titrerken başımı iki yana salladım. "Bir daha asla."

L'ehaxi'nin gözlerinde bir hayal kırıklığı pusu gibi geldi geçti.

"Benim vicdanım rahat," dedi ve başını çevirip iki eyeri de kaldırıp indirdi.

"Deh!"

Almacth'e baktım büyük bir şaşkınlıkla.

"Rose, gerçekten Fiona'ya bir zarar geleceğini düşünsem sence bu işin içinde olur muydum?"

"Daha düne kadar L'ehaxi'ye güvenmiyordun bile."

"Evet," dedi. "Ama düşündüm de bize yardım etmek zorunda değildi ama etti değil mi? Bak," dedi ve çenemden tutup başımı ileriye çevirdi. "Babana gidiyoruz," dedi ileriyi göstererek. Derin bir nefes aldım.

"Fiona'nın sağlığı kötü etkilenmeyecek yani öyle mi?"

"Kesinlikle," dedi Almatch, "önce babanı alacağız sonra da eve gelip Fiona'yı. Sonra işte..." dedi ve durdu.

Bakışlarımı yere indirdim. "Sonra da biz Dünya'ya döneceğiz."

"Belki de Helmes'e veda etmen gerekir."

Cesaret bulunca başımı kaldırıp Almatch'in gri gözlerine baktım. "Dün gece vedalaştım bile," dedim bakışlarımı indirerek. Neyse ki Almatch anlayışlıydı. Bu konuda daha fazla soru sormadı. Aradan çok zaman geçmeden L'ehaxi'ye baktı.

"Yol ayrımını geçtin."

"Biliyorum," dedi sadece.

"Vaha'yı almayacak mıydınız?" diye sordum.

"Hayır, hiçbir zaman onu almayı düşünmedim," dedi L'ehaxi.

Almatch'e baktım hemen. Bu fikri onaylamış görünüyordu. Vaha onu beklemediğimizi fark edince deliye dönecekti. Ama bir yanım bundan zalimce keyif alıyordu. Sonuçta Fiona için L'ehaxi ile plan yapmıştı. Umursamayarak arkama yaslandım ve yolun gidişine kendimi bıraktım. 

Oero ve Carlox ne zaman eve gelir, yokluğumuzu ne zaman fark ederlerdi acaba? Fiona ne zaman uyanırdı? Acaba bu planın içinde benimde parmağım olduğunu düşünür müydü? Düşünmemesi lazımdı. Ben Fiona'ya asla zarar vermezdim. Gözlerimi yumdum ve Almatch'in, can dostumun omzunda uyuyakaldım.

***

Gözlerimi altımda ki arabanın ani bir hareketle durmasıyla açtım. Almatch küfür ederek doğrulurken karşıma baktım. Tam atların önünde tüm görkemiyle dururken gördüm onu.

"Carlox?" dedim inanamayarak. Bana doğrudan bakıyordu. Atların önünden ayrılıp direkt yanıma geldi.

"Hata yapıyorsun," dedi.

Ona hayretle baktım. "Ama sen... nasıl..."

Ne demek istediğimi anlayarak başını salladı hemen. "Babanın adresinin yazılı olduğu mektubu aldım."

"Yani bu kadar zamandır biliyor muydun?"

Başını salladı.

"Beni engelleyemezsin," dedim hemen. Almatch'e baktı ve ardından tekrar bana bakıp başını salladı.

"Biliyorum ve ne kadar şu an bunu söylemekten nefret edecek olsam da Helmes haklıydı Rose. Senin hayalinde ki babanla gerçek baban aynı değil."

"Sen benim hayalimi nereden bileceksin ki?"

Öfkeli konuşmama rağmen Carlox sanki bir babanın evladına olan aşkını ifade edercesine elini kaldırıp yanağımı hafif hareketlerle okşamaya başladı.

"Yapma. Bırak da sana yardım edeyim. Vazgeçmeyeceksin madem ben de geleyim senle."

"Benden vazgeçtiğini sanıyordum."

"Asla," dedi hemen sanki ona hakaret etmişim gibi. "İstesem de vazgeçemem. Sadece senin yolunu keseceğimi düşünmemen için söyledim bunları."

"Gelemezsin."

L'ehaxi'ye baktım. Açıklama yapmak için bana baktı. "Bir kişi daha eklenirse dikkat çekeriz."

"Hayır," dedi Carlox hemen. "Size yardım edeceğim. Saraya girmemizi sağlayacak kişiler ayarladım."

"Ne yaptın?" dedi Almatch en az benim kadar şaşırarak.

"Merak etmeyin, hiç risk yok."

Ne yapacağımı bilemeyerek Carlox'a baktım. Zaten onun amacı da sadece beni inandırmak gibi duruyordu.

"Lütfen," dedi yalvarırcasına. "Ondan sonra eğer Dünya'ya dönmek istersen söz, seni engellemeyeceğim."

"Tamam," dedim sadece.

L'ehaxi, "olmaz,"dedi hemen.

Ona döndüm bir hışımla. "Sanırım senden yardım istememizi tamamen yanlış anladın L'ehaxi. Bu tüm kuralları senin koyacağın anlamına gelmiyordu."

Almatch, "haklı," dedi doğrudan ona bakarak. "Hem Carlox'un bize faydası dokunabilir."

Teşekkür edercesine Almatch'e baktım. Gülümsedi ve hemen ardından göz kırptı.

Carlox yanıma otururken hala teşekkür edercesine bana bakıyordu. Bakışlarından minnettarlık akıyordu.

"Saçlar yakışmış,"deyince anlamayarak ona baktım. Gülümseyerek peruğu işaret edince güldüm. Taktığımı tamamen unutmuştum. "Teşekkür ederim," dedim ne yapacağımı şaşırıp başımda ki perukla oynayarak.

"Utanınca çok güzel oluyorsun," deyince şaşkınlıkla ona baktım. Hemen ardından da başımı çevirdim. Bir anda kendimi Helmes'e ihanet ediyor gibi hissetmiştim.

Köprüye yaklaşmamıza yakın hava çoktan kararmıştı ve iki uydu meydana çıkmıştı. Yerlede altın parıltılar oluşmaya başlamıştı. Almatch bir poşetten işlemeli uzun bir pardesu çıkarıp onu giymemi istedi. L'ehaxi'nin kimliğiyle köprüyü geçecektik. Zaten elçinin kızı olduğu için onun buraya gelmesi garip olmayacaktı. Beni de yanında yardımcısı olarak getirdiğini söyleyecekti. Bu durumda Almatch ve Carlox'un saklanması lazımdı. Onları bu gezegende tanımayan bir kişi bile yoktu. Gaji'nin geneli tarafından tanınırlardı. Ve yıllar önce kralla yaptıkları anlaşma Geana ırkı olarak kıyamete kadar bir daha Güney kutbuna ve saraya gelmeyecekleri özellikle belirtilmiş ve iki taraf arasında bu kabul edilmişti.

Köprüye yaklaşmamıza yakın Almatch ve Carlox at arabasının arkasına, yükün arasına karıştılar. Araştırılmadığı sürece bulunamazlardı. Araştırılacağını da düşünmüyordu kimse. Sonuçta elçinin kızı sınırı geçiyordu ve herkesin ona güveni tamdı. Kimin aklına gelirdi ki babasının arkasından iş çevirdiği?

Nitekim öyle de oldu. Köprüden geçen bizden başka kimse yoktu. İki görevli cadı köprünün iki kısmında hazır bekliyorlardı. Gri üniformaları vardı. Köprünün üzerinde de hafif bir duman vardı. Ben ne kadar gerginsem L'ehaxi de o kadar rahattı. Köprünün girişine yaklaştığımızda sağ tarafta bekleyen görevli hemen yanımıza geldi. Solda ki görevli ise bizi görmemiş gibi nöbet tutmaya devam ediyordu. Sonradan öğrendiğime göre sağ tarafta olan her zaman kontrol yapmak zorunda, sol tarafta ki ise bir sorun çıkarsa müdahale etmek durumundaymış.

Görevli L'ehaxi'yi anında tanıdı ve hemen dizlerini kırarak başını eğdi.

"Vatanımızı yöneten elçilere sonsuz saygı duyuyoruz."

L'ehaxi'ye şaşkınlıkla baktım. Burada ki bu karşılamaya alışmış görünüyordu. Ne kadar da ironikti. Kuzey kutbunda insanlar ondan nefret ederken Güney kutbunda en çok saygı duyulan insanlar arasındaydı.

L'ehaxi olgun bir tavırla başını salladı ve köprünün önünde çaprazlama olan demirler aynı anda havaya kalktı ve yol açıldı. Altında çağlayan gibi akan suların üzerinde ki görkemli köprüden geçmeye başladık. Biz geçtikçe duman dağıldı, soğuk damarlarıma akın etti ama üşümekten rahatsız değildim.

"Bu köprü benim doğduğum yer."

"Efsaneye göre öyle."

Ona döndüm. "Hayır, gerçekten burada doğmuşum," dedim. Sonra tekrar köprüye döndüm. "Tam köprünün ortasında. Babam bana hemen sahip çıkmış olmalı."

L'ehaxi sanki bir şey biliyormuş gibi, "peki o zaman annen neredeymiş?" diye soruverdi.

Ona baktım dalgınca. "Şu an rüyalarımda."

"Rüyalarındaysa şu anda buralarda da olmalı."

Kim bir insanın rüyasına girebilirdi ki? Kim girerdi? Aklımdan geçen soruyu L'ehaxi duymuş olmalıydı.

"Bunu en fazla bir Tanrıça yapabilir."

Tanrıça mı?

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

265K 17.3K 57
Çizgi meselesini bilir misiniz? Hani dark side falan... Yoldan çıkmak, yer altına inmek... Doğru ile yanlış arasındaki o ince çizgiden bahsediyorum e...
127K 15.4K 33
"Çok yakınımdasın kedicik. Dikkat et, ısırabilirim." "O halde sana yeni bir bilgi daha çıngıraklı." Öfkesi birden çekilmişti. "Bir Aslanın dişleri de...
3.8M 310K 85
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyor...
7.7K 1.6K 41
tamamlandı ✔️ *ama neden sen ölümden daha güzelmişsin gibi hissediyorum? 23118