O BENİM ABIM

By yaren_1998

1M 28.6K 1.3K

Söz namustur bizde... Töreye karşı gelmek yoktur bizde Kaderdir töre Sen istesen de istemesen de yazılmıştır... More

1 . Bölüm (DÜZENLENDİ)
2 . Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
ALINTI...
17.Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22.Bolum
DÜĞÜN TELAŞI
İŞLER KARIŞTI...
TARİFSİZ ACI
NE YAPACAĞIM
ÇİRKİN CADI
BÜYÜK SAVAŞLAR BÜYÜK AŞKLAR
YENI BIR HAYAT
MUTLUYSAN MUTLUYUM
BEKLENMEYEN GELİŞMELER
AHMET AMCA
ARDA
Yeni Bölümden Alıntı....
KORKUYORUM
DAYANAMAM
İZİN VERMEM
Ateş ve Su
Karanlık mı? Bitecek
Geri dönüş ve Özür
Buradasın!
Hayat Güzelleşiyor
ÇALSIN SAZLAR OYNASIN KIZLAR
Beklenmedik Bebek
HAYAT DEVAM EDİYOR
Varlığıyla Yokluğu Bir
Artık Yorulduk...
Özledim
İnadına Aşk ❤️
Zor günler
Sevdiğini kaybetmek!!!
Diren
Seni Bırakmam
Hesaplaşma Vakti
Alıntı
Adsız Bölüm 57
Duyuru
SAKİNLİK
60.bölüm
61. Bölüm
Duyuru
Mutluluk
Sen içimde bir yersin♥️
Duyuru
Sevdaya baş kaldırılmaz
UMUT
Duyuru
FİNAL

Hızla Akıp Geçen Zaman

2.3K 65 7
By yaren_1998

İyi okumalar♥️

Zaman hızla akıp geçerken bebeklerim gün geçtikçe daha çok büyüyordu. Kızımda oğlumda oldukça kıpır kıpır oldukları için çoğu zaman bu beni hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyordu. Stresli zamanları geçmişte bıraktığımız ve artık ailemle ilgilendiğim bir dolu günlerim oluyor. Gün boyunca evde takılıyor kendimi yormamaya özen gösteriyordum zaten Ateş bey kendi başıma hiç bir şey yapmama müsade etmiyordu adamın elinde olsa tuvalete bile benimle gelecek ya neyse, bu gün bebeklerimizin odasının hazırlıklarını yapacağımız için evde hazırlanmış bir şekilde kocamı beklemekle meşgülüm. Oturduğum yerde kendi kendime söylenirken çalan kapı ile hızla ayaklanıp kapıyı açtım. Karşımda bana kocaman gülümseyen kocama sarıldığımda karnımdaki ağrıyla geri çekildim.
"Ne oldu hatun"
"Kızın beni tekmeledi" diye çocukça söylendiğimde kahkaha atıp karnıma doğru eğildi
"Tamam kızım sana da sarılırım ben hemen" deyip karnıma sarıldıktan sonra çantamı da alıp evden çıktık. Öncelikle iki tane beşik aldık. Kızımın beşiği bembeyaz iken oğlumun ki ahşap tonlarındaydı. Her kız erkek çocuğuna yakıştırılan pembe ve mavi yerine farklı renkler seçmekte kararlıydım. Odamızın rengi beyaz olduğu için odaya koyacağımız dolapta kahve ve beyaz tonlarından oluşuyordu. Her zaman büyük bir hevesle almak istediğim ikiz bebek arabasını da aldığımızda oldukça mutluydum. İstediğimiz her şey yavaş yavaş oluyordu. Renk renk aldığım çerçeveler ile süsleyeceğim odanın duvarları ve yavana aldığımız yıldız yapışkanlarıyla istediğin her şeyi yavaş yavaş tamamlıyorduk. Yorucu geçen bir alışverişin sonunda birlikte bir akşam yemeği için lokantaya gittik. Yemeklerimizi sipariş edip yemeye başladıktan sonra Ateş'in çalan telefonu ile sessiz olup izlemeye başladım. Oflayıp telefonu kapatınca
"Ne oldu? Kimdi arayan?"
"Babam"
"Bir sıkıntı mı var?"
"Hem bizi merak etmiş görüşmek istiyor hemde işle ilgili sıkıntılarımız varmış"
"Tamam çayımızı da orada içeriz"
"Zehra hanım hala o evde biliyorsun değil mi?"
"Olsun sen yanımdasın sadece beni tek bırakma yeter"
"Tamam güzelim" deyip elimi öptüğünde tebessüm ettim. Ne kadar gerilmiş olsam da kocama bunu belli etmemeye gayret ettim.
Kısa geçen yolculuğun ardından konağa gelmiştik. Sımsıkı elimi tutan Ateş'e baktığımda
"Kötü hissettiğinde söyle bana çirkin cadım" gülümseyip başımı salladığımda yavaşça içeri girdim. Kapıda bizi karşılayan Ateş'in babasının sırayla elini öptükten sonra Zehra hanıma başımızla selam verip içeriye geçtik. Hep birlikte sedirlere oturduktan sonra önce havadan sudan konuştuk bebeklerin durumu ev işleri ailem hakkında bir çok soruya cevap verdikten sonra Ateş daha fazla burada kalmak istemediğini belirtircesine
"Evet baba iş ile ilgili konu neydi onu da konuşalım gideceğiz" dediğinde babası burukça gülümseyip
"Tamam oğlum gel çalışma odasına çıkalım" deyip ayaklandıklarında gözlerini gözlerime kenetlemiş benden onay istercesine bakan Ateş'e gülümseyip olumluca başımı salladım. Yanıma gelip alnımdan öpüp babasının peşinden yukarı çıktı.
Zehra hanım ile kaldığımda gerilmemde bunu belli etmedim. Çantamdan telefonumu çıkarıp bir şeylerle oyalanmaya çalıştım.
"Kaç aylık oldular"
"5 aylık oldular"
"Cinsiyetleri belli mi?"
"Bir kız bir erkek bekliyoruz inşallah" dediğimde gülümseyip yanıma yaklaştı
"Benim yüreğim senin yüzünden yandı inşallah senin yüreğinde cayır cayır yanar"
"Ne diyorsunuz Zehra hanım"
"Bana evlat acısı çektirdin ya sende çek inşallah evlatlarını eline almanla kaybetmen bir olsun!"
"Ne diyorsunuz siz Zehra hanım!" Diye ayağa kalktığımda
"Duydun dediğimi yaşattıklarını yaşa!"
"Sizin oğlunuzun bana yaşattıkları ne olacak peki! Bora ne yaptıysa onun cezasını çekti! Sakın bir daha bana ve çocuklarıma hakaret veya beddua etmeyin! Yoksa sizin için çok kötü olur"
"O kadın ne yaptı!" Diye merdivenlerde beliren Ateş ile gerilip
"Sorun yok gidelim mi?"
"Ne dedi!"
"Ateş tatsızlık çıkmasın"
"Çok bir tat yok zaten söyle Zeyşan benden saklama"
"Benim de evlat acısı çekmem için dua etti" diye söylediğinde gözümden akan yaşı silmem ile Ateş'in yanımıza varması bir oldu.
"Seni öldürmüyorsan bil ki babam var diye"
"Ne oluyor burada"
"Senin bu karın benim aileme beddualar ediyor olan bu! Bir daha bizi buraya çağırma bizleri çok özlersen kapımız sana her zaman açık baba" deyip gideceği sırada
"Durun orada! Zehra sen ne yaptın!"
"Beyim ben bir an sinirle aklıma Bora gelince kendime engel olamadım yoksa ben niye.." lafını tamamlayamadan suratına yediği tokat ile sedire düşmesi bir oldu. Elini eline kenetlediğim kocamın arkasına doğru sığınırken
"Ateş gidelim ne olur" dediğimde bana dönüp sarıldığında hormon karışıklığında olsa ağlamaya başladım.
"Baba biz gidiyoruz" diye bağıran Ateş ile benim halimi göre kayınpederim
"Yarın sizi ziyarete geleceğim" dediğinde hızla kendimizi dışarı attık. Arabaya binip derin bir nefes aldıktan sonra eve doğru yola koyulduk.
Kapıdan içeri girdiğimizde hızla odaya çıkıp üstümü değiştirdim. Elimi yüzümü soğuk su ile yıkayıp Ateş ile konuşmadan hızlıca işlerimi bitirmeye baktım. Benim konuşmamı bekleyen kocama baktığımda yatağa doğru geçiyordu ki küçük bir öksürükten sonra dolapta duran temiz çarşafları çıkarıp eline tutuşturdum.
"Bu ne şimdi"
"Yanımda yatmanı istemiyorum"
"Niye?"
"Çünkü sana beni tek bırakma dememe rağmen gittin!"
"Ama senden onay aldım"
"Olsun yine de beni o kadın ile yalnız bırakmamalıydın. Onun bize zarar vereceğini düşünmeliydin"
"Zeyşan ama sen gözünde olur git dedin ya"
"Hiçte bile ben sadece gülümsedim sana"
"Bak ya başını niye salladın o zaman"
"O daaaa şey boynum ağrıyordu esnetmek içindi"
"Hadi ya demek o yüzdendi"
"Evet öyle! Hadi al nerede yatarsan yat" diye eline tutuşturduğum çarşafları bırakıp yatağıma yattım. Şok içinde bana bakarken
"Eğer yanıma yatarsan bütün gece çocuklarıma seni kötülerim" dediğimde sesli bir kahkaha attıktan sonra
"Deli kadın" deyip yere çarşafı serip yattığında sadece gülümsedim ve gözlerimi kapadım.

**************
"Hayır hayır yapma! Dur orada! Yapma!"
"Zeyşan... Zeyşan... Zeynep!" Diye bağıran kocamın sesiyle gözlerimi açtığımda kan ter içinde kalmış etrafa bakıyordum. Karşımda merak ile bana bakan Ateş'e baktığımda boynuna sarılıp ağlamaya başlamam bir oldu.
"Rüya mı gördün?" Olumluca başımı salladığımda
"Tamam geçti baka sadece bir rüya"
"Bizi sakın yalnız bırakma tamam mı? Bize zarar gelmesine izin verme"
"Ölürümde size zarar gelmesine izin vermem"
"Ölme de" dediğimde benden ayrılıp gözlerimin içine baktı alnını alnıma dayayıp
"Buradayım bak yanındayım" dediğinde başımı sallamakla yetindim. Beni göğsüne çekip yasladığında derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Saçımı okşayan Ateş ile uykumda iyice bastırınca orada öylece sevdiğimin göğsünde uyudum.

*****************
"Emirrrr!"
"Ne oldu Berfin?"
"Zeyşan nerede? Bugün için geleceğine söz verdi onsuz hazırlanamam"
"Tamam arıyorum bekle sen"
"Tamam" deyip banyoya girdiğimde bugün lise mezuniyeti olduğu için ne kadar heyecanlı olduğumu aynaya bakınca bir kere daha anladım. Gözlerimin içi parlıyordu ve bugün her şeyin güzel olmasını istiyordum. Hızla banyomu yaptıktan sonra üstüme salaş bir şeyler giyip aşağıya indim. Evin içinde dolaştığımı gören herkes bir şeyler söylerken yanıma gelen abim
"Saat kaçta bu mezuniyet"
"Akşam yediden başlıyacak abi"
"Bizde gelebiliyoruz değil mi?"
"Tabi ki zaten önce konuşmalar falan olucak sonra diploma töreni sonrada bizlere eğlence tarzı bir etkinlik işte"
"Anladım akşama görüşürüz o zaman" deyip evden çıktığında neden bu kadar sert ve gergin olduğuna anlam verememiştim. Merakıma yenik düşerek yengemin odasına çıktım. Kapıyı tıklatıp
"Girebilir miyim?"
"Gel canım"
"Nasılsın yenge"
"İyiyim Berfin sen nasılsın heyecan var mı?"
"Biraz var akşama Uras'ta gelecek ya daha da heyecanlıyım" bana sıcak bir gülümseme sunduktan sonra devam ettim.
"Yenge acaba abim ile tartıştınız mı?"
"Yoo hayır canım hatta çokta neşeliydi bugün"
"Ben mi yanlış bir şey yaptım az önce konuştukta biraz sertti"
"Ne konuştunuz acaba"
"Mezuniyet hakkında" dediğimde gülümseyip yanıma geldi odada bulunan küçük koltuğa oturduğumuzda
"Abin senin büyümeni çok kabullenemiyor? Zeyşan malum senin yaşındayken evlendi senin de büyüyüp gideceğini düşünüyor" burukça gülümseyip
"Anlıyorum ama ben hep onun yanındayım ki bir yere gittiğimde yok en azından şimdilik" diye itirafta bulunduğumda gülümseyip
"Eminim öyledir ama erkeklerin beyinleri farklı çalışıyor canım"
"Haklısın yenge" dedikten sonra kısa bir sessizlik oldu aramızda.
"Acaba Uras ile görüştün mü ?"
"Daha görüşmedim güzelim bir şey mi oldu?"
"Bugün mezuniyetim var ya gelicem demişti de"
"Haberim yok inşallah gelir"
"İnşallah" deyip odadan çıktıktan sonra göbeğini tutmuş merdivenleri çıkan Zeyşan'ı gördüğüm de
"Gebiş gelmiş" diye bağırıp sarıldığımda gülümseyip
"Hoş buldum canım"
"Nasılsınız?" Diye karnına dokunduğumda oynadığını hissettiğim bebekler ile gülümsemem daha da arttı.
"İyiyiz çok şükür sen nasılsın?"
"Heyecanlıyım ve bu yüzden sana ihtiyacım var" gülümseyip
"Ne yapılacak anlat bakalım"
"Saç ve makyaj"
"Çokta bir iş yokmuş ki"
"Olsun sensiz olmaz ayrıca akşama geliyorsunuz değil mi?"
"Hiç kaçırır mıyım?" Dediğinde bir kere daha sarıldıktan sonra hazırlanmak için odama gittik.
Duvarda asılı duran elbiseme baktıktan sonra bir kere daha gülümseyip
"Senin marifetli ellerine güveniyorum" deyip makyaj masasına oturdum. İlk başta hafif toprak tonlarını kullanarak yaptığı makyajıma sonradan pembe ve turuncu tonları da ekledikten sonra oldukça hoş gözüküyordum. Saçlarıma da dalgalı maşa yaptıktan sonra yine Zeyşan'ın yardımı ile elbisemi de giyindim. Göbek kısmı açık olduğu için salımı da üstüme aldığımda her şey tamamdı.
Saate 18.00 olduğunu gördüğümde bana kısa gibi gelen sürenin aslında ne kadar uzun sürdüğünü fark ettim. Zeyşan'a bakıp
"Vakit geldi nasıl olmuşum"
"Çok güzel birtanem"
"Teşekkür ederim" dedim aklıma gelen şeyle burukça gülümserken
"Ne oldu?"
"Acaba Uras gelebilecek mi? Onun beni böyle görmesini çok isterdim"
"Üzülme eğer imkanı olursa kesin gelecektir"
"Bencede"
"Hadi o zaman şimdi gülümse ve aşağıya in" gülümseyip kapıyı açtığımda herkes aşağıdaydı. Derin bir nefes alıp merdivenlerden inmeye başladım.
Aşağıda beni bekleyen aileme gülümsedikten sonra abim yanıma doğru gelip
"Bu gece bu güzel genç kıza eşlik etmekten onu duyarım" mahçupça gülümsedikten sonra tam elini tutacakken
"Çok geç kaldınız bu güzel hanım bu gece benimle" deyip havadaki elimi tutan Emir ile gülümsemem büyürken abim sinirli gözler ile Emir'e bakıyor evdekilerde bu duruma gülüyordu. Emir'e baktığımda çok güzel bir takım giymiş saçlarını özenle yapmıştı.

Abim sinirle
"Önce ben teklif ettim koçum git başka güzel bul kendine"
"Olmaz hem sen yaşlısın onun yanında genç bir adam lazım"
"Lan hıyar sen daha çocuksun ne genç adamı" diye sinirle solurken yengemin araya girip
"Demircim bırak gençler nasıl istiyorsa öyle yapsınlar hem sen beni yalnız mı bırakacaksın bu gece" deyip bana göz kırptığında gülümseyip sessizce teşekkür ettim.
Herkes güzel olduğuma dair bir şeyler söylerken Zeyşan araya girip
"Hadi daha fazla oyalanmayın çıkın yola bizlerde hazırlanıp geliriz" olumlu anlamda başımı salladıktan sonra herkes ile görüşüp evden çıktık. Kapının önünde spor bir arabada bizi bekleyen Emre'ye gülümsediğimizde
"Bugün sizi benim götürmem de bir sakınca var mı?"
"Ne sakıncası abi tam tersine süper olur" diye söyleyen Emir ile arabaya bindiğimizde Emre ile aralarında koyu bir sohbet başlamıştı. Bense telefonum elimde Uras'dan bir cevap bekliyordum.
"Gelecek misin? Gelmeyecek misin?"

-Bölüm sonu-
Evet sizce ne olacak Uras gelecek mi?
Demir bu kıskanç abi modu ile daha ne kadar sakin kalacak?
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum💕

Continue Reading

You'll Also Like

926K 51.5K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...
3M 160K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
80.5K 4.8K 15
Unutulmuş bir kadın, Yüzbaşı Hazal Unutulmuş. [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur]
167K 7.3K 30
siz: askerim biçim biçim siz: ölürüm asker için siz: teröristler bana düşmandır siz: asker sevdiğim için Siz: çevik asker giderken siz: teröristler ç...