O BENİM ABIM

By yaren_1998

1M 28.6K 1.3K

Söz namustur bizde... Töreye karşı gelmek yoktur bizde Kaderdir töre Sen istesen de istemesen de yazılmıştır... More

1 . Bölüm (DÜZENLENDİ)
2 . Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7. Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
ALINTI...
17.Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22.Bolum
DÜĞÜN TELAŞI
İŞLER KARIŞTI...
TARİFSİZ ACI
NE YAPACAĞIM
ÇİRKİN CADI
BÜYÜK SAVAŞLAR BÜYÜK AŞKLAR
YENI BIR HAYAT
MUTLUYSAN MUTLUYUM
BEKLENMEYEN GELİŞMELER
AHMET AMCA
ARDA
Yeni Bölümden Alıntı....
KORKUYORUM
DAYANAMAM
İZİN VERMEM
Ateş ve Su
Karanlık mı? Bitecek
Geri dönüş ve Özür
Buradasın!
Hayat Güzelleşiyor
ÇALSIN SAZLAR OYNASIN KIZLAR
Beklenmedik Bebek
HAYAT DEVAM EDİYOR
Varlığıyla Yokluğu Bir
Artık Yorulduk...
Özledim
İnadına Aşk ❤️
Zor günler
Sevdiğini kaybetmek!!!
Diren
Seni Bırakmam
Hesaplaşma Vakti
Alıntı
Adsız Bölüm 57
Duyuru
SAKİNLİK
60.bölüm
61. Bölüm
Duyuru
Sen içimde bir yersin♥️
Duyuru
Hızla Akıp Geçen Zaman
Sevdaya baş kaldırılmaz
UMUT
Duyuru
FİNAL

Mutluluk

3.9K 118 8
By yaren_1998

"Uras gitme!"
"Aslı?"
"Benim benim Uras gitme ne olur"
"Aslı sen gittin ya?"
"Vazgeçme benden"
"Aslım ağlama lütfen bak ben yanındayım"
"Uras bırakma beni ne olur gitme ona"
"Aslı sakin ol lütfen"
"Uras hayır Uras gitme"
"Aslııı!!!!!"

Kan ter içinde uyanan genç adam başını sallayıp her şeyin bir rüya olduğunu anladı. Ellerini saçlarına geçirirken yıllar sonra böyle bir rüyayı neden gördüğünü anlamaya çalıştı. İçi ürpermişti. Yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamaya lavaboya gitti. Soğuksu yüzüyle buluştukça derin nefes alıp rahatladı.
"Nereden çıktın şimdi be Aslım" diye söylenip odasına gittiğinde bütün uykusu kaçmıştı. Aklı çok sevdiği sevgilisine ve yaşadıkları o zor döneme takılıp kalmıştı. Kendi elleriyle mezara vermişti sevdiğini ki bu onun için belki hayatında yaptığı en zor şeydi. Yıllar geçmiş ve Aslı'nın yokluğuna alışmıştı. Rüyaların artık görmez olmuştu. Şimdi yıllar sonra kalbine yeniden birini almışken böyle bir şey yaşaması sinirini bozmuştu. Aklı resmen onunla oyun oynuyordu. Bu gece Uras'a uyku yoktu. Telefonunu eline aldığında Berfin'den bir mesaj geldiğini gördü
"Uras ben seni çok seviyorum. Bunu buradan böyle söylemek istemezdim ama bunu bil istedim." Okuduğu mesajla şaşırmıştı çocuk sevdiği kız onu sevdiğini söylemişti çok zor bir olaydı bu belkide bir ilkti. İki olayın üst üste gelmesi sinirlerini bozarken sabır diledi. Biraz olsun artık huzurlu olmayı.....

************
Güne öpücüklerle gözümü açarken çapkın bir şekilde bakan kocama gülümsedim. Dudağıma uzanan öpücüğe karşılık verirken bu işin farklı boyuta uzanacağını anlarken kendimi çekip
"Acıktım ben"
"Ne zaman doydun ki" Ateş'in dediği şey zoruma giderken hızla yataktan kalkıp
"Bebekler yüzünden böyle oluyor tamam mı?" Gözümdeki yaşı silip lavaboya girdiğimde
"Güzelim ben öyle demek istemedim! Tabi ki yiyeceksin" kendini affettirmek için sarf ettiği sözlerin artık bir etkisi yoktu. Elimi yüzümü yıkayıp kişisel ihtiyaçlarımıda halledip odadan çıktım. Yatakta oturmuş beni bekleyen Ateş'e bakıp
"Ne var!"
"Hatun yaaa yapma bak böyle"
"Bir şey yapmıyorum ben" dolaba yönelip ince askılı salaş günlük bir elbise çıkartıp banyoya yöneldiğimde
"Orada giyinmeyeceksin değil mi?"
"Evet banyoda giyineceğim"
"Kocanım ben senin giyin burada"
"İstemiyorum"
"Zeyşan görmediğim bir yerin yok"
"Terbiyesiz herif" kızarmama neden olurken odanın bir köşesine geçip üstünü çıkarmaya başladım. Artık biz buradayız diye bağıran çocuklarıma baktım. Karnım hızla büyüyordu. Haftaya cinsiyetlerini öğrenmeye hastaneye gidecektik. Cinsiyetin bir önemi yoktu sözde ama Ateş'in bir kızı olsun istediğini biliyordum. Hep erkek çocuk istediğini söyler ama kız çocuklarına bakarken içi erirdi. Kızı olsun istiyor ama korkuyordu. Buralarda kız çocuğu yetiştirmek oldukça zordu. Düşünceler içinde karnıma dokunurken arkadan gelen Ateş'ten habersizdim. Soğuk elleri karnıma değince içim ürperdi.
"Büyüyorlar"
"O yüzden o kadar çok yemek yiyorum! İki taneler" bu itirafıma gülerken beni kendine döndürüp
"İstediğin kadar ye onlara iyi bak bütün herşeyim senin ve onların"
"Biz servetini istemiyoruz sen yanımızda ol yeter. Hem Ateş keşke bir an önce gelseler değil mi?"
"Keşke ama sağlıklı olmaları için dikkatli olmamız lazım" olumlu anlamda başımı salladığımda
"Hatun ben seni çok özlüyorum ama" gözleri üstümde gezerken bu itirafa gülümsemiştim
"Bende seni" diye dudaklarına uzandığımda elleri vücudumda gezmeye başlamış öpüşmemiz derinleşiyordu. Nefes almak için ayrıldığımızda
"Ateş iyice arsızlaşıyorsun"
"Bu kadar güzel ve çekici olmadan önce düşünecektin" ben kıkırdarken o boydumdaki yerini almıştı. Bu işin daha fazla uzayacağını anlayınca
"Hadi kahvaltı yapalım sözüm olsun sonra senin istediklerini de yaparız" deyip kendimi çektiğimde başta afallasa da
"Bebekler için susuyorum cadı elbet bu bebekler doğacak o zaman görüşeceğiz"
"Aman Allahım çok korktum" dilimi çıkarıp kapıdan çıktığımda yüzümdeki gülümseme ile aşağıya indim.
"Günaydın kızım"
"Günaydın, çok acıktım ben"
"Geç otur çayını doldurayım hemen" Ayşe teyze mutfağa geçerken somurtarak aşağıya inen kocama gülümsedim.
"Hoşgeldin kocacım"
"Hoşbuldum hatun"
"Açıkmışsındır"
"Ben başka şeye açımda neyse"
"Terbiyesiz! Al sen domates ye" diyerekten ağzına tıktığım çeri domates ile şok içinde bana bakarken keyfim oldukça yerindeydi. Güzelce karnımı doyurduktan sonra elimde çay ile avluya geçtim. Biraz sonra Ateş'te yanıma gelip oturdu.
"Artık kendimi çok daha iyi hissediyorum"
"Bende sadece biraz kırgınım sana" üzgün olduğu her halinden belliyken içim erimişti. Başımı omzuna gömdüğünde
"Geceler torbaya mı girdi Ateş ya"
"Girmedi mi?"
"Girmedi"
"Söz mü?" Bu haline kıkırdarken
"Söz" dediğimde başıma bir öpücük kondurdu. Sıcak bir gülümseme ikimizinde yüzüne yayılırken artık her şeyin yoluna girdiğine emindik. Kavgalarımız bile basit,çocuksu şeyler olmuştu. Saate baktıktan sonra işe gitme vakti geldiğini söyleyip yanağıma sulu bir öpücük bırakan kocamın evden çıkışı izledim. Bu hallerimize gülerken çektiğimiz onca acıyı düşünmemek elde değildi ama şükür ki artık herşey yolundaydı. Keyifle avludaki sedire uzandığımda gök yüzüne bakmayı ihmal etmedim. Havalar artık soğumaya başlıyordu. Hava bulutlu ama güneş inadına gülümsüyordu gökyüzünden keyifle izlediğim manzarayı bölen kapı sesi ile ayağa kalkarken
"Zeyşan ben ne yapacağım?!" Diye koşarak yukarı çıkan Berfin'e baktım.
"Buradayım" diye bağırdığımda aynı hızla aşağı indiğinde kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Korku ile yanıma oturan Berfin'e bakarken
"Kızım seçtiğimiz elbise tükenmiş bittim ben mezuniyete şunun şurası sadece bir ay var" dediği şey ile yanımdaki yastığı kafasına geçirip
"Deli misin sen? Kalpten götürecektin beni! Bir elbise için mi bu telaş!"
"Ama Zeyşan..."
"Git yeni elbise bul o zaman! Hamileyim kızım ben böyle ani şeylere gelemiyorum!"
"Tamam ya özür dilerim" sinirli bakışlarımı Berfin'e gönderdikten sonra yeniden sedire uzandım. Yanımda oflayıp puflayan Berfin'e
"İnternetten bakma artık git mağaza gez böyle şeyler yaşama"
"Tek başıma asla elbise seçemem ki"
"Tek gitme o zaman Emir ile git"
"Emir ne anlar be elbiseden"
"Gayette anlarım canım" diye kapıda dikilen Emir ile gülmeye başladım.
"Ya şimdi gideriz mağazaya yok bu kısa yok bu açık diye herşeye karışırsın sen"
"Söz karışmak yok ama sen yine çok açık şeylere uçma" dediğinde ikisinin arasındaki enerji komiğime gidiyordu. Emir Berfin'i sinir etmek istercesine
"Yada Uras ile git o daha az karışır belki İstanbul'dan gelmiş ya"
"Olmaz o görmemeli" Emir kahkaha atarken
"Bana mecbursun işte"
"Hayır değilim Büşra yengeme söyleyeceğim o gelir"
"Büşra yengem her şeyini Uras'a anlatıyor ama ne yapacaksın" Emir'in bu çok bilmiş tavrına ben bile sinir olmaya başlarken Berfin çıldırıyordu.
"Of be iyi hafta sonu benimlesin" dediğinde derin bir nefes alıp bu konuda çözüldüğüne göre ben biraz uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattığımda yanımdaki iki şebeğin karnıma dokunup çocuklarla vedalaşmalarına kulak misafiri oldum. Sonra ise üstüme örtülen örtü ile kendimi uykuya teslim ettim.

Gözlerimi açtığımda gökyüzüne bakmayı beklerken odamın tavanına bakıyordum. Biraz kıpırdandılarsa sonra arkamı döndüğümde bana bakan bir çift gözü ve huzur bulduğum gülümsemesi ile kocamı görünce bende ona gülümsedim.
"Saat kaç oldu?"
"19"
"Hadi ya o kadar saat nasıl uyudum ben"
"Çocuklar yoruyor galiba seni" dediğinde gülümseyip olumsuz anlamda başımı salladım. Ellerimi karnıma götürdüğümde
"Annelerini yormuyorlar ki sadece uykumu getiriyorlar" olumlu anlamda başımı salladığında
"Ayşe teyze bir kaç gün gelmeyecek bi akrabası rahatsızlanmış onun yanına gitti"
"Hadi ya geçmiş olsun inşallah ciddi bir şey değildir?"
"Yok değilmiş ama tek başınaymış o yüzden gitti"
"Desene birkaç gün benim yemeklerime mahkumsun" sesli bir kahkaha attığında
"Senin elinden zehir olsa yerim güzelim ama Ayşe teyze giderken yemek yapmış"
"Öyle olsun bakalım" dedikten sonra yataktan kalkıyordum ki güçlü elleriyle beni kendine çekip
"Nereye bakalım"
"Banyoya gideceğim Ateş"
"Ne işim var ya banyoda" dediği şey ile gözlerimi devirdiğimde
"Terledim banyo yapacağım hem kendime gelirim"
"Ama ben senin kokuna kurban olurum" dediğinde başını boynuma gömmüş bir yandan beni koklarken bir yandan küçük öpücükler bırakmayı ihmal etmiyordu. Bu haline gülümsediğimde beni baştan çıkarmaya çalışmaya başlamış ve bunu da güzelce başarıyordu.
"Şey ama banyo yapmam lazım"
"O zaman birlikte yapalım" deyip beni de ayağa kaldırdığında istikametimiz banyo olmuştu. Ve yaptığı her şey ile beni baştan çıkarmaya kararlıydı...

************
1 Hafta Sonra

Ellerini ellerime kenetlemiş merdivenleri çıkarken ikimizinde kalp atışları duyuluyordu. İkide bir bana bakıp gülümserken elini daha çok sıktım heyecanımı belli etmeye çalışarak. Kapının önüne geldiğimizde yavaşça kapıya tıklatıp içeri girdik
"Hoş geldiniz"
"Hoş bulduk"
"Heyecan var mı?"
"Çok heyecanlıyız" dediğimde Ateş ile birbirimize bakıyorduk.
" O zaman bu heyecanlı çifti daha fazla merakta bırakmadan bebeklerimize bakalım" dediğinde ultrasonun olduğu yere doğru gidip hasta yatağına uzanmıştım. Karnımı açtığımda çapkınca bana bakan kocama tebessüm edip öyle bakmaması için kaş göz işareti yaparken doktor hanımın öksürmesi ile mahçupça ona döndüğümde elindeki jeli karnıma dökmesiyle irkildim sonra yavaşça elinde olan aleti karnıma tutup ekranda bir şeylere bakıyordu. Ateş'in surat ifadesine baktığımda meraktan çatlamış vaziyette
"Bende görmek istiyorum iyiler mi?"
"Merak etmeyin gayet iyiler ama oğlunuz biraz yaramaz galiba çok kıpır kıpır" ekranı bana doğru döndürürken bir oğlum olacağını duyduğumda gözlerim dolmaya başlamıştı. Ateş'in de oldukça memnun olduğu yüz ifadesinden belliydi.
"Şu ufaklık biraz uslu dursa onuda anlayacağım çok utangaç galiba" deyip güldüğünde bizde tebessüm ettik. Merakla doktorun konuşmasını beklerken
"Ha yakalım seni küçük hanım" Ateş şaşkın şaşkın bana bakarken gözleri dolmuştu. Bir oğlumuz birde kızımız olacaktı. Ekrana bakarken akan göz yaşımı sildiğimde doktor hanımı izlemeye başladım.
"Şimdi kalp atışlarını duyalım" olumlu anlamda başımızı salladıktan sonra makinede bir şeyler yapıp odayı kaplayan kalp seslerini duyduk. Sildiğim gözyaşlarım yenisiyle yerini doldururken bakışlarımda sadece Ateş vardı gözünden akan yaşı hızla sildiğinde ağlarken ona gülmeye başladım. Ağamız ağladığını şaklamak istiyordu.
"Her şey yolunda karnınızı peçeteyle silip kalka bilirsiniz" deyip kendi masasına geçtiğinde Ateş'in yardımı ile karnımı silip ayağa kalktım. Doktorun yanına gittiğimizde ultrason resimlerini bize vermiş bir sonraki randevuda detaylı test yapacağını söylemişti.Odadan çıktığımızda Ateş'in bir şey söylemesini bekledim ama konuşmamayı tercih etmişti onun bu sessizliğine karşılık bende sustum. Arabaya bindiğimizde eve doğru gitmediğimizi anlamam uzun sürmedi
"Nereye gidiyoruz"
"Görürsün birazdan"
"Ateş nereye ya"
"Sabret hatun" oflayarak başımı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım. Arabanın aniden durması ile içimin geçtiğini uyuya kaldığımı anladım. Kendime gelip nereye geldiğimizi anlamaya çalışırken
"Hadi in" diyen kocamın dediklerini yapıyordum. Geldiğimiz yere bakınca gülümsemeden edemedim. Mardin tepesine çıkmıştık.
"Burada ne işimiz var"
"Ben seni sevdiğimi ilk burada kabul ettim hatun. 15 yaşındaydım ve emindim. Sen benim olmalıydın. Ve ben yine ilk senin için burada ağladım. 16 yaşında gittiğini duyduğum ilk gün çıldırmıştım. Beni nasıl bırakırsın diye. Tam dört yıl sonra geldiğini duyduğum anda yine bu tepede kara verdim ne yapıp edip seninle evleneceğime ve sen yokken de içip içip buraya geldiğim her seferinde senle hayaller kurdum. Ve şuan tam hayalimin orasındayım..." duraksayıp bir kaç adımda bir kaç santimlik mesafe bırakıp dibimde durdu
"Senin yanında çocuklarımla buradayım. Senden hem bir kızım hem bir oğlum olacak... Tam hayal ettiğim gibi, sen ve benim evliliğimizin sonucunda büyük bir mutluluk saracaktı içimi ve ben şuan tahmin edemeyeceğin kadar mutluyum" derken gözünden akan yaşa takılmıştım. Ben zaten ağlıyorum ama o ağlamamalıydı. Sıkıca sarıldığında bana kafasını saçlarımın arasına gömmüş bir yandan kokumu içine çekerken bir yandan ağlıyordu. Hiç bir zaman dinmeyen yaşlarım bu hareketi ile daha da hızlanırken kollarımı boynuna dolayıp daha sıkı sarıldım ömrüme...

Yaşlı gözlerle benden ayrılırken
"Çok teşekkür ederim bana bu mutluluğu yaşattığın için" gülümseyip
"Ben teşekkür ederim hiç bir zaman benden vazgeçmediğin için"
"Nasıl vazgeçerim ki sende" deyip hızla aramızdaki mesafeyi yeniden sıfıra indirmişti. Dudaklarımı dudaklarına esir etmiş ve hemen çekilmişti. Kısa ve öz olan bu öpücük karşısında gülümsemeden edememiştim. Elimden sıkıca tutup beni kendine çektiğinde başımı omzuna gömmüş manzaraya bakıyordum o ise belimi sıkıca kavrayıp  bana bakmak ile meşguldü. Bu halimize gülümserken başımı bir anda kaldırıp bir kaç adım ilerledim
"Gördün mü Mardin! Sana inat! Törene inat! Sevdim! Sevildim!"
"Gör Mardin! Her şeye inat! Onu benden uzaklaştırmana rağmen! Sevdim! Aldım!" Gülümseyerek birbirimize baktığımızda alnıma kısa bir öpücük kondurduktan sonra elimden tutup arabaya doğru yürümeye başladık.

Yine geç bir bölüm ile karşınızdayım bir kaç güne bir bölüm daha atıp bir hafta bölümsün bırakacağım sizi vizelere başlıyorum. Yorum ve eğeni bekliyorum. Ayrıca diğer kitabıma lütfen bakın. Ona da beğeni çok olsun daha zevk ile yazayım 😘😘😘

Continue Reading

You'll Also Like

1.7M 123K 29
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün s...
Zeynep By Jutenya_

General Fiction

564K 39.4K 34
Güzeller güzeli Zeynep... İki adam ve bir kadın. Afran'ın mutlu olmak istediği tek masal prensesi Zeynep'ti. Zeynep'in masalında aşık olduğu prens...
Kayıp Parça By Rabikce

General Fiction

69.3K 5.8K 13
Balım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti...
166K 6.8K 36
~ Kucağındaki kızı daha sıkı tuttu küçük kolları ile bahçenin bir köşesine geçti. "Şşt... tamam küçük kız ben yanındayım korkma." Dedi. Mihriban'ın k...