Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

By mineselen

5.9M 320K 22.1K

Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumlul... More

Gül'e Ait Tanıtım
Gül'e Ait 1. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 1. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 1.kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 6. Bölüm
Gül'e Ait 7. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 6. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 9. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 2. kısım
DUYURU
Gül'e Ait 10. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 2. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 16. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 3.kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 19. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait Final 1- 1. Bölüm 1. kısım
Final 1- 1. Bölüm 2. kısım
Final 2- 1. Bölüm 1. kısım
Final 2- 1. Bölüm 2. kısım
"Gül'e Ait" Bitti
İyi Olan Kazansın! (Tanıtım)
İyi Olan Kazansın! 1. Bölüm
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 2. kısım
DUYURU
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 4. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 5. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 6. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 4. kısım

İyi Olan Kazansın 3. Bölüm 1. kısım

11.3K 1K 107
By mineselen



"Çocuklarla çok zor oluyor Cesur, bizi hesaba katma yemekten sonra geliriz."

"O da doğru... Haklısın Asaf, hanımları hiç uğraştırmayalım. Üç yaş altı beş çocuk, başlı başına curcuna sayılır."

Evlere dağılmadan evvel adet haline gelen ayaküstü muhabbet sırasında, akşam için yaptıkları programa onay veren adamlarla konuşurken, bir süredir dalgın görünen Suat'a bakarak, "Müsaitsen seni de bekliyoruz?" diye laf attı. Faruk'un sırıttığı duruma, Asaf'ın kaşlarını kaldırarak alaycı bir ifadeyle göz kırpması üzerine, ketum dostunun artık alışmaya başladıkları ve son dönem başlıca merak konusu olan haline takılacağını tahmin etti.

"Boşuna uğraşma Cesur, şu an seni duyamaz. Muhtemelen yine kapsama alanı dışında."

"Hı hı, fark ettim! Suat, iyi misin abicim? Suat!.."

"Haa! İyiyim Cesur!.." Patronundan ziyade dostu olarak gördüğü adamın sesiyle düşüncelerinden sıyrılırken, kafasını çevirmesiyle üç çift gözün kendisini izlediğini görünce silkinerek konuya dahil olmaya çalıştı. "Eee... Bir şey mi vardı?" derken alaycı ifadelerin yüzlerine oturduğunu fark ederek, küfretmemek için iradesine hakim olmak zorunda kaldı. Kafasında saplantı haline gelen Asya sayesinde, yine yakalandığını ve durumu iyi kullanan dostlarının alay konusu olduğunu bilerek başta kendisine kızdı. En yakın iş arkadaşı ve yan komşusu olan Asaf'ın lafı dalması üzerine, bedenini dikleştirip savunmaya hazırlandı.

"Suat aşık abicim."

"Siktir leeen!.."

"Hımm! Hadi ya, kime?"

"Cesur!.."

"Kardeşine güvenmiyor musun Suat? Bir şeylerden şüpheleniyorum da bu kadar kesin bilgi olduğunu bilmiyordum! Neden benim haberim yok?"

"Merak etme, bizim de yok. Değil mi Suat? Faruk'la aramızda öyle teşhis koyduk."

"Asaaaff!.. Lan, başlama yine..."

"Görünen köy kılavuz istemez arkadaş... Etrafa melül melül bakmandan şüpheleniyoruz." derken kaşları çatıldığı halde yılların verdiği dostluğa güvenerek, bir ihtimal ağzından laf alma arzusuyla takılmanın dozunu arttırdı. "Yalnız, ortada gösterecek aday yok, o yüzden tam bir tanı koyamadık."

"Ya git işine!"

"Yalan mı Suat?"

"Sana öyle gelmiş!"

"Ha evet. Hele son bir haftadır Leyla'sını arayan Mecnun'a benziyorsun!" demesi üzerine oyuna Cesur da katılınca, pişkince sırıtarak genç adama döndü.

"Vaayy!.. Ben o kısmı kaçırmışım, durum ciddi mi Asaf?"

"Sorma abicim, hatta vahim... İşini bitirir bitirmez bir köşeye çekilip telefona yapışıyor. Ya dalgın ya da düşünceli, bazen kendi kendine sırıtırken yakaladığımız oluyor. Şahsen ben, çiftleşme mevsimine girdiğinden şüpheleniyorum, baharla birlikte kanı sulanmış olabilir. Bana inanmıyorsan Faruk'a sor."

"Asaf, seçim konusunda biraz kararsız kaldım abicim."

"Hıı!"

"İkinci bir küfür ya da sol bir kroşe geliyor bilgin olsun. Rumuz; çiftleşme mevsimine giren adam..."

"Mesaj alındı ve geri adım atıyoruz arkadaşlar. Cesur, istersen bekle sonra arkasından gıybet yaparız."

"Ulan sizin ağzınıza düşeceğime kör kuyuya düşseydim! Amma abarttınız ha..."

Asya ile arasında, iki ileri bir geri devam eden, hala istediği kıvama getiremediği ilişkisi hakkında, henüz konuşmaya hazır olmadığı için "Sözlerinizin altında yatan duygu, biraz da kıskançlık olmasın." derken laf kalabalığı yaparak konuyu şimdilik kapatmayı seçti.

"Hadi oradan."

"Beyler... Anladık, evli, çocuklu ve mutlusunuz. Buraya kadar güzel de çevrenizdeki bekarlara tahammül edemiyorsunuz gibi hissettim. Şimdi siz susmak bilmezsiniz, en iyisi ben kaçayım. Hafta sonu özel bir durum çıkmazsa pazartesi görüşürüz."

"Suat... Akşam toplanacağız, verilmiş sözün yoksa seni de bekliyoruz."

"Sağ ol Cesur, başka zaman. Beni mazur gör, halletmem gereken bir kaç iş var. Haa, bir de bu çenesi düşükler yüzünden yengemlerin diline düşersem sonum olur."

"Tabii!"

"Abartma koçum, hanımların yanında konuşmayacağımızı biliyorsun. Hem cuma gecesi ne işin var Suat? Randevu desem, haftalardır dışarı çıktığına bile şahit olmadık!"

"Asaf!.. Beni mi takip ediyorsun arkadaş, senin çoluk çocuğun yok mu onlarla ilgilen. Haydi selametle, size doyum olmaz ben kaçayım. Arkamdan çok çekiştirmeyin ha..."

Dedikodusunu yapmaya devam edeceklerine adı gibi emin olduğu adamları arkasında bırakırken, büyük evin yanından geçerek kendi evine çıkan kestirme yola daldığı gibi ilerlemeye koyuldu. Ormanlık bir araziyi andıran alanda hızlı adımlarla yürümeyi sürdürdüğü sırada, telefonunu arka cebinden çıkararak tekrar kontrol etti. Asya'nın hala oynamadığını görünce canı sıkılarak, akıl sağlığı için bu işe artık bir çözüm bulması gerektiğine karar verdi. Bir aydır, neredeyse flört aşamasına gelen ilişkilerine rağmen, güvenine layık olma adına dizginlediği girişimlerin artık sabrını zorlamaya başladığını kabul etti.

Arada yaptığı yoklamalara istinaden, eskisi kadar sert çıkışlar yapmıyor olsa da hala tanışma konusunda çekimser duran genç kızı, ikna etmesinin şart olduğunu düşündü. Geldikleri noktada hayatı, işi, arkadaşları ve ailesi hakkında rahat konuşurken, nerede çalıştığı, şahsi bilgileri ve karşılıklı görüşme talebine, hala sıcak bakmıyor olmasına anlam veremedi.

"En sonunda bana kafayı yedirtecek! Naz desen, cilve desen değil, doğasına ters..."

Anıları, sevdikleri şeyler, hayat görüşleri hakkında saatlerce muhabbet ederken, cümlelerin arasına gizlenen sahiplenme duygusuna rağmen, telefon numarasını dahi vermiyor olmasını içerledi. Kendisi bu derece bağlandığı halde, Asya'nın aynı hisleri paylaşmıyor olma ihtimalinin sinirine dokunduğunu görmezden gelemedi.

Fiziğini merak ettiğini şakayla karışık dile getirdiği bir konuşmalarında: 'Balık etli, çirkin ve dört gözüm tekiyim. Ühüü ühhüü... Çok üzgünüm Suat, muhtemelen bu halde beni kimse almaz evde kalacağım.' diye kendisini alaya alan kızın, dış görünüşünü bile umursamayacak kadar bağlandığına karar verdi. Bu şekilde devam ederse yakında patlayacağını ve sonucun daha kötü olacağını öngörerek, yavaştan ama kesin bir tutum sergileme kararı almasıyla rahatladığını hissetti.

"Bu iş buraya kadar Asya'm, ya güzellikle ya da başka bir yolla hayatına gireceğim! İstersen dünyanın en çirkini ol, umurumda bile değil."

Evinden içeriye girerken hala söylenmeye devam ederek, Asya ile konuştuğu zamanlar dışında yalnızlık hissettiği mekana isteksizce baktı. Ceplerini boşaltıp mutfak masasının üzerine bırakmasının ardından, neredeyse yirmi sekiz saatten beri genç kızdan haber alamıyor olmanın verdiği endişeyle yatak odasına yöneldi. Zamandan kazanmak için otomatiğe bağladığı işleri halledip, Asya ile aralarındaki tek bağ olan telefonunu alarak salona geçti.

"Kahretsin, cevap ver artık! Neredesin güzelim?"

'Asya!!!'

'Yine başkasının nöbetini mi tutuyorsun?'

Koltuğa iyice kurulup başını arkaya yaslarken, beş kişinin görev yaptığı ve haftanın yedi günü açık olan üniversite kütüphanesinde, akşamın onuna kadar hizmet verme zorunluluğundan hiç hoşlanmadığını düşündü. Asya'nın anlattıklarından yola çıkarak, aralarındaki tek bekar çalışan sıfatıyla diğer elemanların bu durumu kullanmasını, verdiği izlenimin aksine iyi niyetli ve yumuşak yüzlü olmasına yordu. Yok kızımın yaş günü, akşam misafirim gelecek, oğlan soğuk almış ve bilumum ardı arkası kesilmeyen türlü bahanelerle nöbetlerini Asya'ya kilitleyen tiplerden, görmeden nefret ettiğine karar verdi. Duygularını paylaştığı ve durumdan kendisinin de hiç hoşnut olmadığını bilerek, kesin tavrını koyması gerektiği konusunda defalarca uyardığı halde, 'Tatsızlık çıksın istemiyorum, idare ederim.' diye boyun eğen tavrı hakkında ne düşüneceğini bilemedi. Şu aşamada, fazla müdahale edemiyor olmanın eksikliğini hissetse de zamanı geldiğinde icabına bakacağını içinden geçirirken, telefondan gelen bildirim sesiyle sehpaya atıldı.

"Nihayet!.. Çatladık kızım burada!"

'Hayır, bugün nöbetçi değilim. Ağırlığımı koydum, evdeyim :)'

'Çok şükür.'

'Suat :) Özledin mi beni? :))))'

"Hem de nasıl, deli gibi özledim! Şuna bak, utanmadan bir de gülücük atmış. Asya'm, Yaren'im benim, seni bir elime geçirirsen ne yapacağımı biliyorum da biraz daha sabrediyorum."

'Tabii ki özledim. İnsan, yaşıyorum diye bir mesaj atar. Merak ettim Asya, iyi misin?'

'Sağ ol, iyiyim. Dün öğleden sonra yeni kitaplar geldi.'

'Yine başkasının nöbetini tutarken :( Eee!!!'

'Asma yüzünü yaa, ne yapayım hayır diyemedim.'

'Her zamanki gibi... Şaşırdık mı Asyacım, tabii ki hayır.'

'Ooofff... İyi aman haklısın, biliyorum.'

'Kadını erkeği fark etmez, bu hıyarların seni kullanmasından hiç hoşlanmıyorum. Yardım da bir yere kadar, her hafta en az bir kişinin nöbetini yükleniyorsun, bu hiç adil değil. Şartları bilerek işi kabul ettiler, yapamayacaklarsa başka meslek seçsinler.'

"Hele o sünepe herifleri ele geçirsem, bir güzel benzetebilirim! Hayran herifler, bir de erkek olacaksınız fırsatçı şerefsizler. Ulan hırsımı alamadım ha..."

'Tamam Suat, yine kızma lütfen.'

'Ben seni korumaya çalışıyorum, kızgınlığım arsız insanlara.'

'Biliyorum. Bugün seni dinledim ve dişimi gösterdim :)) Hemi de otuz ikisini birden :))) ddd'

'Hey Allah'ım, neyin dişini gösterdin? Dün zaten nöbetteydin, bile bile bugün teklif etmeleri terbiyesizliğin dik alası :( Geç bile kaldın Asya... Sana daha önce kırk kere söyledim, bunlar yaramaz insanlar, iyi niyetini suiistimal ediyorlar.'

'Biliyorum... Bugün ağırlığını koydum dedim ya :)) Hadi ama kızma artık. Gül bakayım, zaten yorgunum beni mutlu et.'

'Hangisine?'

'Öööfff, damarın tuttu yine... Takıldın!!!!'

'İsim alayım canım?'

'Sevgi Hanım, tamam mı? Diş doktoruyla randevusu varmış, o yüzden rica etti. Hayır dersem kırk dereden su getireceğini bildiğim için ben de göz doktoruyla randevum var dedim :))'

"Ulan başlayacağım böyle işin içine ha... Yüzsüz karı, rahatlığa bak parazit gibi!"

'Asya, onu söylemene bile gerek yok. Hayır... Hayır diyeceksin güzelim, H A Y I R... Kendi nöbetini kendisi tutsun, sırtından geçinmeyi de bıraksın. Anlaştık mı?'

'Eh işte, çalışırım. Yani, yapacağım, tamam, denerim, yok kesin tavrını koyacağım, vs. vs.'

'Gıcıksın :) Asya'cım, fazla iyi niyetlisin. Maaş günü bankamatikten maaşlarını çekip cebe atmayı biliyorlar. Bir kere nöbet paralarını iste bak ne oluyor, hepsinin yola geldiğini göreceksin.'

'Vaayy, bu iyi fikir deneyebilirim ahbap :)) Neden benim hiç aklıma gelmedi ki...'

'Fazla iyisin de ondan... Lütfen, artık kendini kullandırma :)'

'Tamam. Beni düşündüğünü biliyorum, merak etme bu soruna en kısa zamanda çözüm bulacağım. Ben de insanım, doğal olarak yoruluyorum. Söz veriyorum Suat, halledeceğim. Şimdi gülümsememi alabilir miyim lütfen?'

':))))) :))))))) Ekstra bonus gönderdim, Asya Yaren Hanım :)))'

'Çok teşekkür ederim beyefendi, bu iyi geldi :)))'

"Şöyle bir de yanımda olsan Yaren'im, bak o zaman sana nasıl iyi geleceğim!"

Derin bir nefes alıp yavaşça verirken, görmediği halde bağrına basma arzusuyla yanıp tutuştuğu genç kıza karşı, hissettiği duyguları sevgi ile ifade etmenin ne derece doğru olacağını düşündü. Bağımlı gibi hissettiği kıza karşı, haber almadan geçen dakikaları saydığı, sürekli onu düşündüğü ve rahatça yazışabilmek için dört gözle akşam saatlerini beklediği hesaba katılırsa, yeterli bir gösterge olduğuna kanaat getirdi. Merakı da işin içine eklerken, son yirmi sekiz saati anlattığı sırada konunun dağıldığını hatırlayıp hemen yazmaya girişti.

'Dün yeni kitaplar geldi demiştin, sonra ne oldu?'

'Doğal olarak kitapları tasnif edip ve yerleştirmemiz gerekti. Yaşlı adam, "Oturan Boğa" oturduğu yerden bilgisayara kaydını yaptı.'

'Biz şuna, "Oturan Öküz" diyelim.'

':)))))))) Aaaaaayyyyy, kahkaha attım :)) Aslında büyük başarı sayılır, ya insaflı günündeydi ya da canı sıkılıyordu :) O kadarını bilemeyeceğim. Bu arada ben de raflara git gel yapıp kitapları koydum :))'

En kıdemlileri olduğu için bunu kullanmaktan çekinmeyen Süleyman hıyarından bahsettiğini anlayıp, "Siktirsin oradan, pezevenk!" derken yazıya dökmemek için kendisini zor tuttu. Henüz kırklı yaşların başında olan uyanığın, kampus idaresiyle sıcak ilişkiler kurmak ve altındakileri ezmek dışında ekstra hiçbir halta yaramayan puştun teki olduğunu düşünürken iyice sinir oldu.

"Tabii yoruldun."

'O kadarla kalsa iyi, üniversiteye gezi düzenleyen bir lisenin son sınıf öğrencilerine kampusu tanıtma görevi kitlemişler.'

'Harika, başka birisini bulamamışlar mı?'

'Genç ve bekar... Anahtar kelimeler bunlar, buldular mı gözünün yaşına bakmadan şırkını çıkarana kadar çalıştırırlar :))'

"Hadi oradan!"

'Ben de gülebilmek isterdim... Aynı durumdayız ama hiç böyle bir muameleyle karşı karşıya kalmadım. Yeri geldiği zaman Faruk ve Asaf'a sıra kalmadan kendi inisiyatifimle duruma müdahale ederim. O haldeyken bile, beni düşünen iş arkadaşlarımı ikna etmem gerekir. Bence çalıştığın kişiler uyanık ve yaramaz, tembel oldukları için bu bahanenin arkasına sığınıyorlar.'

'Çok güzel arkadaşların var, şanslısın :))

'Sağ ol... Gerçekten de öyledirler, tanısan eşlerini de çok seveceğine eminim.'

':))'

"Cevap yine yok, gülücük geldi! İyi, al bakalım."

':)) Bu seni kurtarmaz küçük hanım.'

'Sakin ol lütfen, artık onları düşünmek istemiyorum.'

"O konuda hemfikiriz Asya'm, seni üzmelerine ve benden uzaklaştırmalarına sebep olan her şeye düşmanım. Yakında sen de bunu anlayacaksın, şimdilik mülayim yaklaşalım." diyerek duymak istediği uygun cümleyi kurdu.

'AI benden de o kadar :))'

'Gün içinde telefonuma bakacak zaman bulamadım Suat... Akşam eve dönünce beş dakika ayaklarımı uzatayım dedim, oturduğum yerde uyuyakalmışım. Üzerine bir de sabah servisini kaçırınca halim tam şenlikti.'

'Kötü olmuş.'

'Evet... Bugün, saldım çayıra mevlam kayıra modundaydım :) Sersem sepelek ortalıkta dolanıp durdum.'

'Anladım... Umarım, hafta sonu dinlenebilirsin????????'

'Yeeeesssss, nih haa ha haaa :)))'

'O da ne? :)))))'

'Acımasız kadın gülüşü :)) Nöbet yok ve şehir dışında olacağım yalanını attım. Yani, anlayacağın "acil bir işi çıktığından dolayı yardım isteyen taleplerin" de önünü kesmiş oldum. İlk defa lojmanda oturmuyor olmam işe yarayacak, tek kötü yanı kapı dışarı çıkamayacak olmam :) Ühüüüü, çok üzgünüm :))) dddd'

"Harika! Güzelim benim be, bütün hafta sonu benimsin. Akıllı fıstığım."

'Kesinlikle ben de üzgünüm :)))))'

':)) Eee, neler yaptın anlatsana?'

'Sıradan günlük işler. Şirketin üst düzey güvenlik işlerine bakan elemanları eğittiğimi anlatmıştım.'

'Evet!!!'

'Şaşıracağın bir şey yok, asıl işim o değil. Beraber çalışacağım kişilerin profesyonel olmasını isterim. O yüzden, patron şirkette olduğu saatlerin bir kısmında eğitmenleri denetliyorum. Kendi adıma gerekli olduğunu düşünüyorum ama aslında keyfi bir uygulama.'

'Sen mükemmeliyetçi misin Suat?'

'Hayır, öyle olduğumu düşünmüyorum... İşimi hakkını vererek yapmayı ve yapan insanı severim.'

'Ben de :))'

'Farkındayım. Her mesleğin kendisine göre zorlukları var. Seninle tanışana kadar, kütüphanelerin geç saate kadar açık olduğunu ve nöbet sistemiyle çalışıldığını bilmezdim.'

'Normal halk kütüphaneleri böyle değil. Yorucu tabii, üniversite olduğu için yapacak bir şey yok.'

'Sizin farkınız ne? Gündüz herkes işini görsün, ne gerek var gece vakti açık olmasına?

'Çok tatlısın :)) Kampus şehir dışında, yurtta kalan binlerce öğrenci var. Gündüz derste oldukları için akşamları daha çok rağbet gösteriyorlar. Sessiz ve sakin, ortam kalabalık da olsa rahatsız edilmeden yalnız kalabilecekleri okuldaki yegane yer. Gece vakti başka nereye gidecekler, etüt odalarında bile gürültü olduğundan şikayet edip gelirler. Hele sınav zamanı boş sandalye bulamazsın, hatta köşe bucak yerde oturup çalışan öğrenciler normal bir manzaradır.'

'Doğrudur... O açıdan düşünmedim. Eve geç vakit dönmenden hiç hoşlanmıyorum, zor olmalı?'

"Hatta nefret ediyorum!"

'Suat'cım, servisle döndüğüm için ciddi anlamda sorun olmuyor.'

Sevgi vurgusuna her sefer olduğu gibi sevinirken cümledeki diğer vurguya takılan genç adam, farkında olmadan çatılan kaşlarını ile, 'Ciddi anlamda!!!! Bu ne demek oluyor Asya?' diye yazdıktan sonra dikkat kesilerek cevabı bekledi.



%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%



Merhaba :)))

Arkadaşlar, başta belirttiğim anlaşmamızı lütfen unutmayın... :)) Bu bonus hikaye olacaktı. Ayda bir veya iki bölüm, diğer türlü hafta içi işe gidip hem de iki hikayeyi yetiştiremiyorum. Sonra sizleri kıramadığım için kendimden vermeye başlıyorum ve boş zamanlarımda evden dışarıya çıkamıyorum. Sosyal ve aile hayatım sekteye uğruyor. 

O yüzden biraz sabır göstermeniz konusunda çok rica ediyorum...  Öncelik Emrin Olur! hikayesinin, geçen seneki sıkıntıları tekrar yaşamak istemiyorum. Söz veriyorum, müsait olduğum zaman kaç gün olduğuna bakmadan bölüm yazıp atacağım.

Yeni bölümde görüşmek üzere sevgiyle sağlıcakla kalın, kendinize iyi bakın :))



Continue Reading

You'll Also Like

225K 10.2K 71
Tamamlandı Bir binbaşı en fazla ne kadar takıntılı ola bilir? Barlas binbaşı Efese ne kadar takık olabilirse...
61.8K 482 16
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için s...
37.4K 799 33
Ben Nefes 17 yaşımda üniversite hayalleri kurarken yâşça büyük Urfanın en zengin en tehlikeli Şariwan ailesine gelin giden Nefes. Babam doğduğumda...
136K 3.3K 46
Ünlü İtalyan mafyası Korhan Kumludağ, yıllardır aradığı aşkını rüyasında görür. Rüyasındaki kızı yıllarca arar ve sonunda bulur; Pera Adıgüzel. Hay...