İnstagram: pembekalemhikayeleri
***
Ben geldimmmm canlarımmm, aşkkuşlarımmmmm. 🤗 Umarım hepiniz çooook iyisinizdir. ❤️
Tüm yorumlarınız için çok çok teşekkür ederim. 😇
****
Doktor "Bebekleriniz cinsiyetini belli etti" dediğinde genç çift heyecanla bir cevap alabilmek için doktora baktı. İkisi de tarihi anlarından birini yaşıyordu. Doktor gülümseyerek onlara bakıp "İkiniz de kazandınız" dediğinde Aslı ve Onur hala doktora bakmaya devam ediyorlardı. İkisi de az önce duyduklarını anlamlandıramamış, doktordan yeni bir açıklama bekliyorlardı.
Sema hanım onların bu şaşkın haline gülerek karşılık verip daha açık oldu. "Tebrik ederim; bir kızınız ve bir de oğlunuz olacak"
Aslı sonunda cevabı alınca bunu teyit etmek anında Onur'un gözlerine baktı. Onur'un şok olan ifadesine bakıp "Onur bizim kızımız ve oğlumuz mu olacak?" diye sorduğu soruya Onur "Galiba" diye mırıldanarak cevap verince Aslı emin olmuştu. Yerinden sevinçle doğrularak kocasına sarıldı. "İlk defa kazanmadığıma sevindim" derken gözlerinden yaşlar geliyordu. Döktüğü mutluluk gözyaşlarının üçüncüsü idi bu. İlkini bebeğinin olacağı gün, ikincisini ise ikizlerinin olacağını öğrendiği ve ameliyattan sağlıkla çıktığı gün dökmüştü. Bundan sonra da daha pek çok kere bu gözyaşlarını dökeceğinden emindi.
Onur karısına sarılırken aynı zamanda içi içine sığmıyordu. Deniz ve Selin'le vakit geçirdikleri ilk gün onlar gibi ikizlere sahip olmayı yürekten dilemişti. Fakat dileğinin gerçekleşeceğine, gerçeği öğrendiği ana kadar ihtimal vermemişti. Sevinçle kahkaha atıp karısına takılmak için "İkisi de erkek olsaydı iyi olurdu ama neyse biz oğlumla kızımı koruruz" deyince Aslı anından ondan ayrılıp yalancı bir sinirle kaşlarını çattıktan sonra adamın omzuna hafifçe vurdu. "İkiniz de kızımdan uzak duracaksınız"
"Hiç sanmıyorum karıcığım, hele Deniz gibi bir bela varken, kesinlikle kızımı korumamız lazım. Zaten benim kızım o minik rüşvetçiye yüz vermez ama biz yine de tedbiri alalım"
Aslı onları gülerek izleyen doktorunu ve hemşileri fark edince utançla kızararak "Kusura bakmayın, Onur sadece şaka yapıyor" deyince Onur ciddiyetle karısına baktı. Sanki çok şaşırmış gibi bir ifade vardı suratında. "Şaka mı yapıyoruz? Ben bu işi gayet ciddiye alıyorum. Kızımı bir anda Deniz'in kollarında gelin olmuş giderken göremem"
"Ay aman Onur ya! Çocuğu ciddiye alıyorsun! Hem evlenseler ne olacak? Kızımız yabancı bir adamla evlenmez işte! Amma sorun yaptın!"
Aslı hemşirelerin kıkırdadığını fark edince utançla "Ay çok afedersiniz!" dedi. "Biz kalkalım zaten çok kaldık". Bu kez gülümseyerek kocasına döndü. "Onur kalkmama yardım eder misin?"
Onur onun bu utangaç haline gülmemek için kendisini zor tutarak ayağa kalktı. Aslı'nın göbeğinin üzerindeki jeli peçeteyle sildikten sonra bluzunu yeniden indirip üzerini düzeltti. Aslı'ya elini uzatıp onu kaldırdıktan sonra birlikte doktorun masasının önündeki koltuklara ellerindeki ultrason resimleriyle yan yana oturdular.
Sema hanım ikisine de tebessümle bakıp "Aslı hanım bebeklerinizin de sizin de sağlığınız çok iyi" dedi. "Patoloji sonuçlarınız da temiz
çıktığı için artık endişelenmemiz gereken bir durum yok. Bebekleriniz normal gelişimleri sürdürüyorlar. Şimdiden bir şey söylemek için erken ama belki normal doğum bile yapabilirsiniz"
Aslı bunu beklemiyordu. Şaşkınlıkla "Normal doğum mu?" diye sordu.
"Evet. Yoksa sezeryan doğum mu tercih ederdiniz?"
"Hayır! Hayır. Ben de zaten normal doğum istiyorum. Ama ikizlerde imkansız olur diye düşünüyordum". Aslı sezeryan doğumların bebekler üzerindeki olumsuz etkileri üzerine onlarca makale okumuştu. Ne kadar acı olsa da kesinlikle normal doğum istiyordu. Bebekleriyle birlikte o büyük mücadeleyi vermek istiyordu.
"İmkansız değil, hatta çok doğal bir durum ama ikizlerin doğumunun zor olduğunu düşünerek, birçok anne adayı direk sezeryan doğumu tercih ediyor. Sizin bunu düşünmemenize sevindim. Umarım herşey yolunda gider ve biz normal bir doğum gerçekleştiririz"
Aslı içten bir duayla "Umarım" dedi.
Doktorun devamında söylediği tavsiyeleri dinledikten sonra Onur'la birlikte mutlulukla hastaneden ayrıldılar. Arabayla eve dönerken Aslı hala elindeki ultrason resmine bakmaya devam ediyordu. Büyülenmiş gibiydi ve bu etkiden sonsuza kadar çıkacağını sanmıyordu. Aklına gelen şeyle kıkırdayarak kocasına baktı. "Onur hani sürekli bebeğimize 'kızım, oğlum' diyorduk ya, artık çocuklarımızı gücendirdik diye korkmamıza gerek yok. Bilmeden doğruyu seçmişiz"
"Bir mucize gibi". Onur karısına mutluluk dolu bir bakış atıp yeniden yola döndü.
"Gerçekten öyle. Bizim mucizelerimiz onlar"
"Artık isim de düşünmeye başlamamız lazım"
"Ay evet. Kızımızın adını zaten Deniz buldu, oğlumuza da bulmamız lazım"
Onur bir anda kaşlarını çatarak "Şaka yapıyorsun değil mi?" diye sordu.
"Yok valla ciddiyim. Bahar ismi sence de çok güzel değil mi? Kızımız bahar ayında doğup bize baharı gerçek anlamıyla getirecek. Hem öyle modern değişik isimlerden değil, klasik bir havası var"
"Ben beğenmedim"
"Deniz söyledi diye beğenmedin! İnat etme Onur ya! Hem sen meseleyi saçma şekilde büyütüyorsun. Onlar muhtemelen kardeş gibi büyüyecekler. Bahar'in Deniz için Selin'den farkı olmayacaktır."
"Bakıyorum da siz çabuk kabullendiniz bu ismi Aslı hanım"
"Onur, cidden güzel isim!"
"Tamam sen istiyorsan olsun"
Aslı şok olarak "Tamam mı?" dedi.
"Evet. Ama oğlumuza ismini ben koyacağım"
"Ama.."
"Aması yok! Kızımızın ismini Deniz koyuyorsa, oğlumuza ben koyacağım."
"Tamam öyle olsun. Zaten kötü bir isim koymazsın"
"Kötü değil canım. Rahmetli dedemin adını koyacağım. Eşref olacak"
Aslı'nın gözleri şokla açıldı. "Sen ciddi misin?"
Onur umursamazca omuz silkti. "Evet neden olmasın? Gayet klasik bir isim"
"Onur küçücük bebeğe Eşref mi diyeceğiz?"
Onur Aslı'nın fazla kendini fazla kaptırdığını fark edince "Tamam sakin ol, sadece şaka yaptım" dedi.
Aslı gücenerek ona baktı. "Çok kötüsün Onur! Ben de bir an minik bebeğimi 'Bahar' ismi için feda ettiğini sandım"
Onur kahkaha atmaya başlayınca Aslı yalancı bir sinirle kollarını göğsünde birleştirip camdan dışarıya bakmaya başladı. O uzun bir süre konuşmayınca Onur "Aslı benimle konuşmayacak mısın?" diye sordu.
"İstemiyorum"
"Sen bana mı küstün?"
"Ne alakası var? Sadece konuşmak istemiyorum"
"Öyle mi? Ben de sana oğlumuz için düşündüğüm ismi söyleyecektim"
"Aa öyle mi? Dur tahmin edeyim". Onur'un sesini taklit ederek "Hüsamettin olsun, dedenin dedesinin adıdır kesin" dedi.
Onur yeniden bir kahkaha atıp "Yok dedemin dedesinin adını bilmiyorum" dedi. "Oğlumuzun adı Kerem olsun"
"Kerem mi?"
"Evet, Aslı'nın Kerem'i. Benim adım olmadı, bari oğlumuzun adı olsun"
Aslı bir süre kocasına şaşkınlıkla baktı. İsmi sevmişti ama Onur'un düşüncesini daha çok sevmişti. "Onur çok seviyorum seni"
Onur Aslı'nın boşta olan sol elini tutup dudaklarına götürdükten sonra bir öpücük kondurdu. "Ben de seni, sonsuza kadar"
Eve döndüklerinde Aslı onları bekleyen sürprizden habersiz, kocasıyla eve girdi. Aslı Onur'dan önce ilerleyip salondan taşan balonları görünce şaşkınlıkla salona girdi.
"Sürpriz"
Askı karşısında tüm sevdiklerini görünce şaşkınlıkla gülümsemeye başladı. Tüm ailesi, dostları karşısındaydı. "İnanmıyorum"
Annesi yanına gelip onu kolları arasına aldı. "Torunlarımızın haberini mutlulukla kutlama fırsatı olmadı. Artık bir kutlama yapmanın zamanı gelmişti"
"Anne çok teşekkür ederim". Annesinden ayrılıp tüm ailesine özellikle de Zeynep ve Ceren'e baktı. Bu kutlamanın onların başının altından çıktığını biliyordu. "Hepinize çok teşekkür ederim"
Yanına Onur gelince gözlerini ona çevirdi. Onun da bu sürprizden haberi olduğunu fark edince gözleriyle teşekkür ederek elini tuttu. Yeniden onlara bakanlara dönünce mutlulukla "Bebeklerimizin cinsiyetleri belli oldu" dedi. "Bir kızımız ve bir oğlumuz olacak. Kerem ve Bahar geliyor"
Herkes aynı anda "Kerem ve Bahar mı?" deyince Aslı ve Onur kahkaha attı. Aslı gözlerinde sevinç gözyaşlarını silip "Biz Onur'la birlikte hızlı davrandık" dedi.
Gülsima hanım "Ben sevdim, torunlarımın kendileri gibi isimleri de çok güzel olacak" deyince herkes sırayla ona katılarak fikrini söyledi. Aslı herkesin onayını ve beğenesini almanın rahatlığıyla aralarına katıldı. Bugün gerçekten tam bir kutlama günüydü. Dertler ve sıkıntılar geride kalmıştı. Artık mutluluk uzak bir ihtimal değil, gerçeğin ta kendisiydi.
**
O günden sonra Aslı ve Onur için mutluluk dolu günler hız kesmeden devam etmişti. Her yeni günde bu mutlulukları için şükrediyorlardı. O gün Aslı Onur için özel bir yemek hazırlamak istiyordu. Ve yemeği de kendisi yapacaktı. Yemek yapmak için rahat bir şort ve tişört giyinip salona indikten sonra Onur'dan hangi yemeği istediğini öğrenmek için onu aradı. Onur telefonu ilk çalışında açıp "Efendim hayatım?" dedi.
"Sevgilim, ben akşam hangi yemeği istersin diye sormak için aramıştım. Böyle uzun zamandır canının çektiği bir yemek var mı?"
"Neden, sen mi yapacaksın?"
"Evet. Senin için bir şeyler yapmak istiyorum"
"O zaman bir düşüneyim". Onur bir süre düşündükten sonra "Yemeğe ne istiyorum bilmiyorum ama.." deyip durdu.
"Ama?"
"Ama tatlı olarak ne yemek istediğimi biliyorum"
Aslı onun ima ettiği şeyle gülmeye başlayarak "Ayıp ayıp Onur bey, çocuklarınız var burada. Onların yanında ayıp oluyor" dedi.
"Telefonu karnına dayamadığın müddetçe sorun yok. Ayrıca dün gece hiç çocuklar var demiyordun?"
Aslı ona yalandan sinirlenmiş gibi yaparak "Seninle de konuşulmuyor!" dedi. "Ben o zaman canımın istediği yemeği yaparım". Aslı telefonu aniden kapatıp gülmeye başladı. Bu adam ona her haliyle güzel geliyordu.
Genç kız yemek için mutfağa geçerken kapı çalınca rotasını değiştirip kapıya döndü. Kapıyı açıp karsısındaki kadını görünce sinirle "Senin ne işin var burada" dedi.
Arzu zorlukla gülümsemeye çalışarak "Seninle konuşmaya geldim" dedi.
"Ben seninle konuşmak istemiyorum. Şimdi evimden defol git"
Aslı kapıyı onun yüzüne çarpacakken Arzu ona engel olup bir anda içeriye girdi. Aslı sinirle "Sana evimden git dedim" demesine rağmen Arzu bir adım dahi atmadan ona bakıyordu. Gözleri onun şiş karnına takınlınca gözleri dolmaya başladı. Eğer Onur onu sevseydi bu bebekler ikisinin bebekleri olabilirdi ama olmamıştı. Onur ondan esirgediği hayatı başka bir kadına vermişti. Derin bir nefes alıp kendini yeniden Aslı'ya bakmaya zorladı. "Seninle konuşmak istiyorum. Lütfen izin ver, en azından belki biraz vicdanım rahatlar"
"Arzu seninle ilgili hiçbir şey beni ilgilendirmiyor. Senin yüzünden benim bebeklerim ölüyordu!"
"Ben özür dilerim Aslı. Buraya bu yüzden geldim. Ben işlerin bu raddeye geleceğini tahmin edemedim. Masal bana bu teklifle gelince bir an boş bulunarak kabul ettim, sonra vazgeçtim ama Masal vazgeçmedi. Ben çok özür dilerim. Ona engel olmam lazımdı ama onu da yapamadım"
Aslı kadına bakarken içinde ilk defa zerre pişmanlık hissetmediğini fark etti. "Onur bana sizin ben o mağazaya gelmeden önce ayrıldığınızı söyledi. Tamam benim yaptığım plan çocukçaydı ama ben seven bir adamı sevgilisinden ayırmadım. Siz o zaman sevgili olsanız bile Onur'un sana aşık olmadığı belliydi. Sen kendini de Onur'la birlikte sevgisiz bir hayata mahkum ettin. Zaten ayrıldığın sevgilin benimle evlenince sen sadece benden yenilginin acısını çıkarmak istedin ve çıkardın da! Seni tebrik ederim"
"Aslı ben gerçekten özür dilerim. Eğer hamile olduğunu bilseydim, buna kalkışmazdım."
"Hamile olmasaydım sorun yoktu yani?"
"Yalan söyleyemem. Hamile olmasaydın bu kadar pişman olmazdım. Şu anki pişmanlığım sadece o masum bebekler için, bana tuzak kuran kadın için değil. Doğurduktan sonra bebeğini adama vermeyi kabul eden kadın için hiç değil"
Aslı sinirle bir an olduğu yerde kaldı. "Arzu defol git. Seni de sahte özrünü de istemiyorum. Defol!"
"Gideceğim ama beni yeniden göreceksin. Sen Onur'la boşandıktan sonra yine onun karşısına çıkacağım. Ve bu kez kaybetmeyeceğim"
"Kim Onur'dan boşanıyor!"
İki kadın duydukları sesle şokla kapı girişine baktı. Onur daha önce görmedikleri bir öfkeyle karşılarındaydı.
****
Veee bölüm sonu. ❤️ Nasıl buldunuz yeni bölümü?
Bebeklerimizin cinsiyeyi belli oldu. 🤗 Bahar ve Kerem. İsimleri beğendiniz mi? 😇
Peki sonra Onur ne yapacak sizce???
Veee bölüme notlarınızı bu kısma alayım ❤️ Onur ve Aslı'ya notlarınız neler??
Yeni bölümde görüşmek üzere Kendinize çooooook iyi bakın, çoooook seviliyorsunuz. ☺️