HEP SENİ BEKLEDİM

By mermarid

570K 36.9K 1K

HEP SENİ BEKLEDİM Çaresiz bir kadının hayatta almak zorunda olduğu en büyük kararın ne olduğunu düşünün. Ki... More

TANITIM 1
TANITIM 2
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm- Aziz Karayel
4. Bölüm - Soykanlar
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm -Piç
9. Bölüm
10. Bölüm - Adalar!
11. Bölüm - Gazete
12. Bölüm
13. Bölüm -Basın Toplantısı
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm "Beklenilen haber!"
17. Bölüm "Bebek"
18. Bölüm "Nazlı"
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm "Acı"
22. Bölüm
23. Bölüm "Annen gibi güçlüsün"
24. Bölüm "Nazlı & Murat
25. Bölüm "Acı"
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm "Doğum & Ölüm"
30. Bölüm "Can ve Nefes"
32. Bölüm "Kemoterapi"
33. Bölüm
34. Bölüm "Babam beni sevmiyor!"
FİNAL! "MUTLULUK"

31. Bölüm "İkizler"

12.6K 863 25
By mermarid

"Umarım beğenirsiniz arkadaşlar. Yorum yapmayı unutmayın."

*****

Uzun süredir ayakta durmaktan iyice damarları gerilen genç adam içeriden gelecek iyi bir haber bekliyordu. Beyninde ki bin bir düşünce ile derin nefes alırken aldığı nefesin ciğerini yaktığını hissediyordu. Elleri koynunda pencere ardından yatakta kablolar içinde yatan sevdiğine bakarken dişlerini sıkmaya başladı.

"Dayan güzelim, bizim için dayan."

"Aziz Bey?" genç adam kendisine seslenen doktora dönerek endişeli bir şekilde bakmıştı.

"Durumu nasıl? Neden hala kendine gelmedi?" Ekrem Bey genç adamın endişeli yüzüne bakarken birkaç adımda pencerenin yanına gelerek Aziz gibi içeride yatan genç kadına bakmıştı.

"Ameliyat iyi geçmiş, tek sorun fazla kanaması olması. Doktoru bir süre daha uyutulup güç toplamasını önerdi."

"Peki kist ne oldu?"

"Biyopsi için parça alındı duruma göre tedavisini yapacağız. Hamile kalmasını istememiştim, en azından tedavi olana kadar. Şimdi ise iyi ki kalmış diyorum. Bebeklerin doğumu kisttin bölgesini değiştirdi. Rahmi kurtarma olasılığı biyopsiden gelecek rapora bağlı."

"Karımın iyileşmesi her şeyden daha önemli, bu yüzden elinizden geleni yapın lütfen."

"Birazdan sizi hazırlayacaklar, yanına girmek istersiniz diye düşündüm." Aziz mutlulukla doktora bakarken birkaç saat önce yaşadığı büyük korkuyu içinden atmanın rahatlığını yaşıyordu. Karısının kalbi birkaç kez durmasına rağmen onları bırakmamıştı. Derin bir nefes alarak yeniden şükrederken ikizleri görünce karısının tepkisini merak ediyordu. Sessiz bir şekilde doktorun peşinden gelen hemşire ile giderken karısının yanına girmek için hazırlanmaya başlamıştı. Sanki yıllardır karısına hasret kalmış gibi Hazan'ı özlediğini hissetti.

Hemşirenin özel kart tutarak sürgülü kapıyı açmasıyla ağır adımlarla yoğun bakım odasına girmişti. İçerideki yoğun ilaç kokusu biran gözlerini yaşartsa da onları kırpmamayı başarmıştı. Karısının kalp atışlarını gösteren elektrotların bağlı olduğu holter monitörüne bakıyordu. Anlamasa da karısının kalp ritminin standart olarak atması içini rahatlatıyordu. Kulağına gelen ritim sesi genç adama duyduğu en güzel melodi gibi gelse de karısının kendisine bakan gözlerini tercih ederdi. Yatağa yaklaşarak Hazan'ın bir elini avucunun arasına almıştı.

"Hazan'ım, canım! Gözlerini açıp bana bakmanı, bu mutluluğu birlikte yaşamayı o kadar çok istiyorum ki, bu mutluluğu düşünürken nefesim kesiliyor. Afacanlar şimdiden yokluğunu anlamış gibi hiç susmuyor. Annelerini arıyorlar. Hadi güzelim, aç gözlerini de şu gönlüm bayram etsin." Genç adam karısının ellerine dudaklarını dokundururken derin bir iç çekmişti. "Biliyor musun? Sen mahalleyi bırakıp gittiğinde öleceğimi sandım. Beni hayatta tutan, sensizliğe dayanmamı sağlayan bir gün seni yeniden bulacağım umuduydu. Ben hep seni bekledim be gülüm, hadi aç gözlerini de ikimizin can parçalarını gör. Kızımız çok güzel, tıpkı senin gibi." Aziz boğazına tıkanan yumruyla güçlükle yutkunmuştu. "Seni bekliyor olacağız... Ben ve bebeklerimiz seni bekliyor olacağız." Son sözlerini de söyledikten sonra odadan çıkmak için yerinde doğrulmuştu. Son kez karısının alnına dudaklarını dokundururken güçlükle kendisini odadan dışarıya atmıştı. Kendisini odanın kapısında bekleyen annesini görünce kadının endişeli bakışlarına karşılık gülümseyerek "İyi olacak," dedi.

Neslihan Hanım kendisine sarılan oğluna karşılık verirken pencerenin ardına geçerek gelinine bakmaya başladı. "Bebekleri görmeye gitmelisin, onların da sana ihtiyacı var."

"Biliyorum ama Hazan olmadan onları görmek haksızlık gibi geliyor."

"Doktor durumlarının iyi olduğunu söyledi. Gelişimlerinde bir sorun yokmuş. Gerekli olmasa da küvezde bir süre daha duracaklar."

"Hazan uyandığında onları görmek isteyecek..." Aziz bir kolunu annesinin omzuna atarken kadının başını kendi göğsüne çekmişti. "İyi olacak."

***

"Aziz abi?" kendilerine doğru koşarak gelen Nazlı ve Zehra genç adamın gülümsemesine neden olmuştu. "Bize neden haber vermedin abi? Hazan abla nasıl?" Zehra sinirli bir şekilde Aziz'e çıkışırken Nazlı ağlayarak onlara bakıyordu. Murat karısına sarılarak onu sakinleştirmeye çalışırken Aziz ikilinin endişesini gidermek için "Hazan iyi, tedbir için yoğun bakımda tutuluyor," dedi.

"Peki bebekler, onlar nasıl?" Aziz Nazlı'nın sorusuyla gözünün önüne gelen bebeklerini düşündü. Avucunca ki minicik elleri gülümseyerek hatırladı.

"Can ve Nefes!"

"Can ve Nefes mi?" Nazlı ve Zehra aynı anda konuşurken Aziz gülümseyerek onlara bakmıştı. "Kızım ve oğlumun adı. Can ve Nefes, ikisi de oldukça sağlıklı."

"Ay, yeğenlerim nerede? Onları görebiliyor muyuz?" Nazlı heyecanla konuşurken Murat karısının heyecanına gülümseyerek bakıyordu. "Bebek odasındalar. Görebilirsiniz."

"Hadi hep birlikte gidelim, torunlarımı bende merak ediyorum." Neslihan Hanım araya girerek onlara öncülük ederken Aziz karısını yalnız bırakmak istemediği için onlarla gitmemişti. Gözünü biran olsun karısının üzerinden ayırmazken gözünün önüne onunla geçirdiği günler gelmişti. Bebek istemesi, hamile kalması ve hamilelik boyunca ilginç aş ermeleri ve çektiği acılar. Gözünün kenarından aşağıya akan bir damla yaşı silerken içinden dua ediyordu.

"Dostum?" Aziz arkasını döndüğünde Nihat ile göz göze gelmişti. "Nasıl oldu?"

"Bilmiyorum, henüz kendine gelmedi."

"Merak etme, karın güçlü bir kadın."

"Evet öyle. Sen ne yaptın?" Nihat gülümseyerek sargıdaki kolunu işaret eden adama başını iki yana sallayarak cevap vermişti.

"Kör bir kurşun."

"Aptala değen kurşun kör olamaz." Nihat kendisine laf sokan sesi duyduğunda başını çevirerek sesin sahibine bakmıştı. "Kalbime değen kurşunun kör olduğu kesin." Zehra kaşlarını çatarak genç adama bakarken Aziz genç kızın neden geri döndüğünü merak ederek konuşmuştu. "Sen neden diğerleri ile değilsin? Bir sorun mu var?"

"Ben sonra gideceğim, Hazan abla nasıl?"

"İyi çok şükür, uyanmasını bekliyoruz." Ekrem Bey ve ameliyatı yapan doğum uzmanı yanlarına gelerek onlara selam vermişti.

"Doktor, teşekkür ederim. Zamanında karıma müdahale etmeseydiniz olacakları düşünmek bile istemiyorum." Kadın doktor genç adama hafif gülümseyerek "Karınız çok güçlü, ben sadece işimi yaptım. Bebeklerin iyi olmasına sevindim. Hazan Hanım kendisine geldiğinde onları da yanına getireceğiz."

"Küveze kalmayacaklar mı?" Zehra'nın meraklı sorusu Nihat'ın gülmesine neden olmuştu.

"Gerek yok aslında, sadece tedbir için annesi kendisine gelene kadar koruma altına alındılar."

"Çok şükür." Zehra farkında olmadan Aziz'in kolunun altına girerken Nihat kaşlarını çatarak genç kızı kendisine doğru çekmişti. Zehra ters bir şekilde genç adama bakarken Aziz dudaklarını birbirine bastırarak gülme isteğini bastırmıştı. "Çek şu ellerini üzerimden." Zehra'nın ters sesi Aziz'in başını iki yana sallamasına neden olurken Nihat genç kızı daha da kendisine yaslayarak "Alışsan iyi edersin Hanım efendi, bundan sonra böyle."

"Aziz abi şu arkadaşına bir şey söyler misin?"

"Nihat, kızı gelip bizden istedin mi, ne bu samimiyet?" Nihat arkadaşına sinir olurken Zehra tek kaşını kaldırarak Nihat'a bakıştı. Doktorların odaya girmeleri ile dikkatler pencereden içeride yatan Hazan'a yönelirken Ekrem Bey ve diğer doktor kontrolleri yaparak odadan yeniden çıkmıştı.

"Sabaha kadar uyuyacak, burada beklemenize gerek yok. Sizde dinlenseniz iyi edersiniz." Genç adam rahat bir nefes alarak ikiliye dönerken gözlerinden mutluluk gözyaşları akıyordu. Zehra hiç utanmadan ağlayan eniştesine hayranlıkla bakarken Nihat arkadaşına sarılarak "Kurtuldu, bundan sonra onun yanında olman gerekiyor. Asıl savaş bundan sonra başlayacak. Küçük afacanlar sizi çok yoracak." Aziz bebeklerini görmek isteyince onlara dönerek birlikte ikizleri görmeyi teklif etmişti. Üçü birlikte pencere kenarından ayrılarak ikizleri görmeye gitmişlerdi.

"Çok güzel değil mi?" Nazlı'nın sözlerini duyan genç adam gülümseyerek genç kadının yanına ulaşmış ve onlarla birlikte ikizleri izlemeye başlamıştı. Aziz'i gören Neslihan Hanım oğlunun yanına yaklaşarak "Tıpkı senin bebekliğine benziyor bu kız Aziz!" dediğinde genç adam gülerek annesine bakmıştı.

"Oğlan değil de kızım mı bana benziyor?" genç adamın sitemli sözleri oradakileri güldürürken Nazlı ona bakarak "Allah analı babalı büyütsün abi," dedi. Aziz Nazlı'yı bir kolunun altına alıp alnından öperken "Darısı sizin başınıza canım. Allah size de nasip etsin," dedi bir abi edasıyla. Murat onun bu temennisi ile yüzünü asarken bu durum genç kadının gözlerinden kaçmamıştı.

"İnşallah abi, yakında bizim de bir bebeğimiz olacak." Murat kaşlarını çatarken karısını kırmamak için elinden gelen en kibar şekilde "Bu konuyu konuşmuştuk Nazlı'm" dedi. Genç kadın omzunu silkelerken kocasını şok eden o sözleri dudaklarından serbest bırakmıştı.

"Artık çok geç, sekiz ay sonra baba olacaksın," dedi. Murat şok olmuş bir şekilde karısına bakarken şaşkınlığını atan Zehra genç kadını tebrik eden ilk kişi olmuştu. Nazlı mutlulukla gülümserken hala Murat'tan bir tepki gelmeyince üzüntüyle kocasına bakmıştı.

"Murat?" Nazlı kocasına seslenirken genç adam karısının kolunu yakalayarak hızla peşinden gelmesini sağlamıştı. Nazlı ağlamanın eşiğinde sessizce kocasının peşinden giderken genç kadın ağlamaklı sesiyle "Murat nereye?" diye sordu. Sessiz bir şekilde bir kapının önünde duran ikili kapıyı çalmadan içeriye girmişti.

"Ne oluyor burada?" Nazlı kocasına üzgün bir şekilde bakarken Murat karşısında ki doktorun masasına yaklaşarak "Karım hamile olduğunu söylüyor, onu muayene eder misiniz?" Nazlı kocasına çekinerek bakarken Murat endişeli bir şekilde "Bakın doktor Hanım, karımın kuzeni tehlikeli bir hamilelik geçirdi, aynı şeyin karıma da olmasına korkuyorum. Lütfen onu kontrol eder misiniz?" Nazlı rahatlamanın verdiği hisle ağlamaya başlarken Murat karısına dönerek onu kollarının arasına çekmişti.

"Tamam hayatım, sakinleş artık. İyi olduğunu, sorun olmadığını bilmeye ihtiyacım var."

"Kızmadın mı?" Nazlı kocasının göğsünden boğuk bir sesle sormuştu. Geri çekilerek genç kadının gözlerine mutlulukla bakmıştı.

"Hayatımda aldığım en güzel haberdi bu, sadece biraz erken oldu. Sana bir şey olacak diye korkuyorum Nazlı'm, anla beni lütfen." Genç kadın tekrar ağlayarak kocasına sarılırken doktor ikiliye gülümseyerek Nazlı'yı kontrol etmek için hazırlanacağı odaya yönlendirmişti.

***

Bebekleri kucağına alan genç adam gülümseyerek koridordan hedefine ulaşmaya çalışıyordu. Tüm gece karısı ve ikizler arasında mekik dokuyan Aziz karısının normal odaya alınması ile bebeklerini karısının odasına kendisi götürmek istemiş ve hemşirelerin yardımı ile ikizlerini iki koluna alarak mutlulukla karısının alındığı odaya doğru ilerledi. Hastane koridorunda genç adamı görenler dönüp ona baksa da Aziz kimseyi görecek durumda değildi. Sonunda odanın kapısına geldiğinde içerden duyduğu sesle yüzünde ki gülümseme daha da yayılmıştı.

"Anne, bebeklerim, bebeklerimi görmek istiyorum." Karısının endişeli ve ağlamaklı olan sesi Aziz'in içini ezse de genç adam kollarında kımıldamaya başlayan ikizlerle aralık olan kapıdan içeriye girdiğinde karısı ile göz göze gelmişti.

"Aziz?" Hazan kocasının kollarında ki iki minik bedeni görünce hıçkırıklara boğularak ağlamaya başlamıştı. Neslihan Hanım gelininin hıçkırıklarına daha fazla dayanamayarak ona eşlik ederken Aziz hızla karısının yanına yaklaşarak kucağında ki bebekleri ona göstererek "Bakın anneniz sulu gözün teki, sizi görünce ağlamaya başladı." İkizleri gören Hazan kollarını öne doğru uzatarak kocasından bebeklerini istemişti. Hayranlıkla kocasının kucağında ki bebeklere bakarken Neslihan hanımın yardımıyla sonunda bebeklerini kollarına almayı başarmıştı. Aziz ağlayan karısının yanağından aşağıya akan yaşları silerken kendi gözünden akanları umursamıyordu.

"Hayatım, onları da ağlatacaksın." Küçük kız gözlerini aralamaya çalışıyor ama yeniden kapanan göz kapaklarını açık tutmayı başaramıyordu. Can bebekse sanki hissetmiş gibi annesinin göğsüne elini koyarak ağlamaya başlamıştı. Odanın kapısı açılarak içeriye giren hemşire ağlayan anneye gülümseyerek yaklaşmıştı. Önce çifti tebrik ederken bebeklerin emzirilmesi için Hazan'a yardım edeceğini belirterek Aziz'in dışarı çıkıp çıkmayacağını sormuştu. Genç kadın kocası da olsa utanarak Aziz'e bakarken genç adam karısının utandığını anlayarak bir bahane ile odadan dışarıya çıkmıştı. Neslihan Hanım gelinine mutlulukla bakıp ikizlerden birini kendi kucağına almış ve hemşirenin Hazan'a yardım etmesine izin vermişti.

"Oy güzel torunum benim, babaannen sana neler aldı bir bilsen." Neslihan Hanım kucağında ki Nefes bebekle konuşmaya başladığında Hazan gözlerini göğsünü emen oğluna yönlendirmişti. "Onları ne zamana kadar emzirebilirim?" Hemşireye merakla soru soran genç kadın onun cevabı ile yüzünü asmıştı. "Sizin durumunuzda tedavi başladığında bebeklerinize sütünüzü veremezsiniz. İlaç tedavisi olmaya başladığınızda onlara bir süre yaklaşmamanız gerekecek. Bebekler çok hassas olduğu için mikrop kapmaları çok kolay."

"Ben bebeklerimi kucağıma alamayacak mıyım?"

"Bu konu hakkında benim bilgi vermem doğru olmaz. Test sonucuna göre size yapılacak tedavi yöntemi belli olacak." Hazan'ın yanağından akan yaşları gören Neslihan Hanım oturduğu yerden kalkarak genç kadının kucağında emerek uyuyan bebeği ondan usulca alarak yan taraftaki bebek yatağına bırakmıştı. Diğer bebeğini genç kadının kucağına yerleştirirken Hazan diğer göğsünü açarak kızını emzirmeye başlamıştı.

"Anne ikisini de doyurabilecek miyim?" dedi üzgün bir şekilde. Neslihan Hanım gelininin endişesini anlasa da ona moral vermek için "Tek damla sütün bile onlara iyi gelecektir. Olmazsa mama yediririz. Sen üzülme ki sütün kesilmesin."

"Çok güzel değil mi anne?" Hazan kızının yanağına parmaklarını dolaştırırken izin isteyerek odadan çıkan hemşireyi duymamıştı bile. Neslihan Hanım hayranlıkla kız torununa bakarken Hazan'ın yeniden ağlamaya başlaması ile onun yüzünü iki avucunun arasına alarak "Yapma kızım. Ağlama artık. Bak iki yavrun da iyi ve kucağındalar. Sen kendini düşünmelisin. Biran önce tedavi olup bebeklerini büyütmek için onların yanında olmalısın."

"Ben ne yapacağımı bilmiyorum anne. Kucağımda ve çok şükür sağlıklılar ama daha çok korkuyorum. Ya başaramazsam, onları bırakırsam." Gelininin sözleri ile duygulanan kadın genç kadına sarılarak onu teselli etmeye çalışmıştı. Arada kalan küçük bebek homurdanır gibi ses çıkarınca Neslihan Hanım geri çekilerek bebeğin başını okşamıştı.

"Aziz'in bebekliğine benziyor, kocana çok baktın anlaşılan?" dedi şakacı bir şekilde. Hazan gülerek kayınvalidesine bakarken odanın kapısı açılarak içeriye giren kocasına bakmıştı.

"Kızım sana benziyormuş?" dedi neşeli bir şekilde. Aziz kahkaha atarak karısına yaklaşırken Hazan göğsünden geri çekilen kızının bıraktığı açıklığı seri bir şekilde kapatmaya çalışıyordu. Aziz karısının kızaran yanaklarını avuçlayarak dudaklarını alnına bastırdı.

"Çok şükür üçünüzde iyisiniz."

"Çok şükür." İkili bir birine aşkla bakarken Neslihan Hanım onları yalnız bırakarak odadan dışarıya çıkmıştı. Aziz karısının kucağında uykuya dalan kızını yavaş bir şekilde alarak diğer ikizinin yanına yatırmıştı. Karı koca bebeklerini izlerken Aziz yatağa oturarak Hazan'ı kollarının arasına çekmişti.

"Çok korktum Aziz, onlara bir şey olacak diye çok korktum."

"Bende sana bir şey olacak diye korktum Hazan. Sen olmadan nefes alamazdım. Canımdan can çıktı sanki."

"Öyle konuşmamalısın, sana Can'ımı ve Nefes'imi bırakıyorum. Sakın bana bir şey olursa onları bırakma." Aziz karısına daha sıkı sarılarak ikizleri izlemeye başlamıştı. Gelecekte onlara güzel bir hayat verebilmek için dua ederek.

"Sizi seviyorum, benim yaşama nedenimsiniz." Hazan duygu dolu bir sesle konuşurken Aziz de aynı duyguyla karşılık vermişti.

"Seni seviyorum Hazan, sakın beni, bizi bırakayım deme."

****

:) :) Gelecek bölümde görüşürüz. Bu hikayeden sonra Kara Duvak isimli hikayemi yayınlamaya başlayacağım. Eminim Asude ve Sedat'ın kızının hikayesini okumayı seveceksiniz. Tanıtımlar yayınlanmaya başladı. 

Continue Reading

You'll Also Like

3.7M 232K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
959K 10.6K 11
Hayat bana borcun var... Mutluluk... Huzur... Sadakat... Sevgi... Bir Aşk borcun var... Hayat,bana bir "HAYAT"borcun var...
240K 13.5K 27
Benim Küçük Gelinim kitabı ve Göremediğim Sen kitabından tanıdığınız Songül ve Cüneyt in hikayesi. Göremediğim Sen seri 3 GERÇEK SEVDA CAN YAKAR!!!
4.6K 894 13
Elinize kahvenizi alıp yudum yudum okuyacağınız kimi zaman kahramanlarla üzülüp kimi zaman ise onlarla mutlu olacağınız içinizi ısıtacak öykülerim.. ...