Lütfen Benimle Evlen / Davets...

By pembe_kalem

9.6M 444K 48.9K

Bir sene içinde hamile kalmazsa bir daha asla anne olamayacağını öğrenince Aslı'nın önünde iki seçenek vardı;... More

TANITIM/ALINTI
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28 1. Kısım
Bölüm 28 2. Kısım
Bölüm 28 3. Kısım
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48 1. Kısım
Bölüm 48 2. Kısım
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
FİNAL

Bölüm 1

287K 9.8K 696
By pembe_kalem

                  
***             
Keyifli Okumalar ❤️

***

Genç kız doktorun odasına girdikten sonra gösterdiği koltuğa ağır hareketlerle oturdu. Belki bir umut olur, belki tahlillerinden son yapılan beşinde de bir hata olmuştur belki de her gittiği hastanenin cihazları bozuktur diye bu geldiği altıncı doktor olmuştu. İlki gibi yine Türk bir doktordu bu. Tam dört farklı ülkede en iyi doktorlara muayene olmuştu ama sonuç değişmemişti. Yumurtalıklarında onu öldürebilecek derecede tehlikeli kistler vardı. Ve eğer bir sene içinde çocuğu olmazsa yumurtalıkları ve belki de rahmi alınacak ve bir daha asla anne olamayacaktı. O bebeğini karnında hissedemeyecekti. Onun ilk tekmesini hissedip kocasıyla bir sonraki tekme atacağı anı heyecanla bekleyemeyecekti. Belki çaresiz olsaydı, bu durumu kabullenebilirdi ama doktorların ona bir yıl süre vermesi onu daha da çaresiz bırakmıştı. Sanki çare var da yok gibiydi.

Bayan doktor elindeki kağıda ve filme bir süre baktıktan sonra bakışlarını ona çevirdi. Gülmüyordu, gözlerinin derinlerindeki acımayı Aslı fark etmişti. Nitekim doktor "Maalesef sonuç diğer tahlillerinizle aynı" dediğinde Aslı buna şaşırmamıştı. Mucizeler sadece filmlerde vardı; onun gibi basit bir insanın başına asla böyle bir mucize denk gelmezdi. Artık alıştığı konuşmayı duymak istemeyerek çantasını eline alıp "Teşekkür ederim" dedikten sonra odadan hızla çıktı.

Hastane koridorlarından hızla çıkışa doğru yürürken kendini ağlamamak için zor tutuyordu. İnsanlar başkalarının başına bir şey geldiğinde asla kendi başlarına da böyle şeyler gelebileceğini düşünmezdi. Hayatın zaten acılarla dolu olduğunu ancak darbeyi yiyince anlıyorlardı. Aslı üniversiteden yeni mezun olmuşken, daha hayatının baharındayken en büyük darbelerden birini yemişti. Bunu ailesine bile anlatamadı. Sanki anlatırsa daha gerçek olacaktı. Henüz bu acıyla yüzleşmeye hazır değildi. Bir çözüm bulmaya çalışarak sonuna kadar savaşacaktı. Aslında ilk çözüm olarak sevgilisi Emre'yi düşünmüştü. Henüz altı aydır çıkıyorlardı ama Emre'nin onu sevdiğini sanmıştı. Fakat Emre'ye hastalığını anlattıktan sonra sevgilisi onunla bir daha görüşmeye yanaşmamıştı. Aslı evlenmeyi teklif etmemişti ama anlaşılan Emre bunu anlayıp korkmuştu. Aslı'ya bir darbe de o vurmuştu ama genç kız bununla yıkılmayacaktı, bir yol mutlaka bulacaktı.

Hastaneden çıktığında nereye gideceğini bilemeden bir süre boş bir şekilde yürüdü. Sonunda sahil kenarına geldiğinde deniz kenarında boş bir banka oturup saatlerdir içinde tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. İçindeki tüm su kaynakları tükenene kadar ağladı ama yine de rahatlayamadı. Nasıl rahatlayabilirdi ki zaten? Ağlamak tüm sorunlarını çözmeyecekti, sadece onu daha da perişan edecekti. Gözlerinden akan son yaşlarını silince temiz deniz havasını içine çekip bir süre boş bakışlarla sadece denize baktı. Bir yolu olmalıydı. Fakat tek yol da hamile kalmaktı. Bir an önce hamile kalacağı bir adamı nasıl bulacaktı!

Telefonu çalmaya başlayınca çantasından çıkarıp ekrana baktı. En yakın arkadaşı Zeynep arıyordu. Hastalığını tek bilen arkadaşı oydu. Arkadaşının onu ne kadar merak ettiğini tahmin ederek telefonunu açtı.

"Efendim Zeynep?"

"Alo Aslı. Nasılsın? Neredesin? Haber de vermedin, merak ettim. Ne dedi doktor?"

"Sence ne diyebilir! Yine aynı şeyler. Zeynep ben ne yapacağım? Sonsuza kadar bir bebeğim olamayacak mı?". Sözlerinin sonunda yeniden gözyaşlarına boğuldu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

"Aslı, bebeğim sakin ol. Bak bir yol bulacağız elbet. Sen şimdi bana gel, en azından yalnız kalma"

Buradan ayrılmak hiç istemiyordu ama yanında arkadaşının olması ona daha iyi gelecekti. "Tamam geliyorum"

Telefonu kapattıktan sonra bir süre daha denize bakıp yerinden kalktı. Yoldan çevirdiği bir taksiye atlayıp Zeynep'in Levent'te tek yaşadığı evine doğru yola çıktı.

Evinin önüne  gittiğinde kapıyı çalar çalmaz arkadaşı kapıyı açıp hızla onu kolları arasına aldı. O kadar çaresiz ve yalnızdı ki; kapı önünde bu sarılma bile ona iyi gelmişti. Ellerini arkadaşına sarıp ona daha sıkı sarıldı.

Arkadaşının yorgun ve üzgün olduğunu bilen Zeynep, onu daha fazla ayakta bekletmemek için Aslı'nın kollarından ayrılıp yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra "Hadi içeri geçelim, ayakta kalma" deyip elinden tuttu. Beraber içeri geçip salona ilerlediler.

Aslı üzerindeki ceketi çıkarıp bıkkınlıkla koltuklardan birine oturduğunda bir anda ağlamaya başlayarak konuşmaya başladı. "Bugünkü doktor da aynı şeyleri söyledi. Bir yıl içinde hamile kalamazsam çocuğum bir daha asla olmayacakmış. Zeynep sen biliyorsun; ben kaç yıldan beri bebek sahibi olma hayali kuruyordum. Neler hayal etmiştim. Ama şimdi her şey o kadar uzak ki; dünyanın sonu gelmiş gibi. Biliyorum bana evlat edinirsin diyeceksin ama ben kendi bebeğimi doğurmak istiyordum. Onu içimde taşımak, onu hissetmek istiyordum. Benden ve babasından bir şeyler alsın istiyordum"

Zeynep yanına oturup onu yeniden kolları arasına alınca sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Çaresizliğin zirvesindeydi ve ona yaşamak bile zor geliyordu.

"Tamam canım sakin ol. Bak böyle olursan, her şey daha kötü olur. Hiç belli olmaz, belki biriyle tanışırsın. Bir anda hamile kalırsın"

Aslı burnunu çekip acı acı gülümsedi. "Ya tabi ne demezsin, kapımda sıra olurlar şimdi. Ya sevgilim Emre bile bunu duyunca kaçıp gitti! Yeni tanıştığım adam benden nasıl çocuk yapacak acaba!"

"Aman bırak şimdi o Emre şerefsizini. Her şerde bir hayır var dedikleri doğru; o korkak tavuktan da kurtuldun."

"Bu bir şeyi değiştirmiyor ama, ben hala çaresizim"

Zeynep de farkındaydı bu durumun. Arkadaşı için bir şey yapamamak onu da çok üzüyordu. İç geçirerek "Keşke geçen gün izlediğimiz film gibi bir şey olsa" diye mırıldandı.

Aslı neden bahsettiğini anlamayarak "Geçen günkü film mi?" diye sordu.

"Evet, hani adam annesinin baskısından kurtulmak için nişanlı kiralıyordu ya. Sen de çocuk için birini bulsan, hamile kalsan ama olmaz ki çok saçma. Sperm bankası saçmalığından farkı olmaz bunun. Kiralık baba mı olur!"

Aslı arkadaşının sözlerinden sonra bir süre konuşmadan sadece düşündü. Böyle bir şey olabilir miydi? Peki böyle bir şey yapmaya karar verse, bunu kabul edecek adamı nereden bulacaktı. Aklına film geldiğinde zihninde yeniden bir lamba yandı. Aile baskısından kurtulmak isteyen bir adam, pek ala onun da işine yarayabilirdi.

Heyecanla arkadaşının kollarından ayrılıp yüzüne baktı. "Neden olmasın ki? Bence olur!"

"Ne? Ne olur?"

"Kiralık baba diyorum. Bence olur."

"Saçmalama Aslı, ne kiralığı! Bir de basit bir şeymiş gibi söylüyorsun!"

"Zeynep anlamıyorsun! Benim başka çarem yok. Bir yol buluruz demiştik. Mantıksız da olsa, bu yol en mantıklı yol"

Zeynep şokla ona baktı. "Yok artık iyice delirdin. Kızım bunun sperm bankasından çocuk yapmakla farkı ne? Ki o işe ne kadar karşı çıktığını ve hakkında makale yazdığını da bilmeyen yok"

"Evet ona karşıyım ama bunun onunla alakası yok ki! Benim bebeğimin babası belli olacak, kardeşleri olursa bilecek. Tek benzerliği yanında sadece annesi olacak olması."

"Sen ciddisin?"

Aslı günlerdir ilk defa gülümsedi. "Evet çok ciddiyim. Bu yol mükemmel. Zorda kalan, ailesinin baskısından kurtulmak isteyen bir adam bulup, benimle evlenmesi için ikna edeceğim. Karşılığında ben bebeğimi alacağım o da özgürlüğünü"

Zeynep hala inanamayarak ona bakıyordu. Bu saçmalıktı ve arkadaşı bu saçmalığı delicesine sahiplenmiş görünüyordu. "Peki bunun için kimi bulacaksın acaba? Bunu da düşündün mü?"

"Henüz bilmiyorum ama bence bulacağım. Türk ailelerinin evlenme takıntısını biliyorsun. İlla ki bu tür adamlar vardır."

Zeynep arkadaşının ciddiyeti karşısında bu fikri onun aklına sokan kendisine içinden kızmaya başladı. Arkadaşını bu zorlukların içinde, delice bir fikre tutundurmuştu. Aslı yerinden kalkıp "Ben gidiyorum, hemen araştırmaya başlamam gerek" dediğinde bir şey söyleyemeden ona bakmıştı. Böyle bir şeyi hangi adam kabul ederdi ki? Fakat arkadaşı ümitsizce bunu başaracağına inanmıştı.

İKİ GÜN SONRA

Aslı elindeki dosyayı Zeynep'in önüne uzatıp mutlulukla "Aradığımız kiralık baba adayını buldum" dedi.

Zeynep şaşkınlıkla bir ona bir de önünde üzerinde 'KB' yazan dosyaya bakıyordu. Hala bu fikre inanamazken, Aslı bir de aday mı bulmuştu!

Ne ile karşılaşacağını bilemeyerek önündeki dosyayı açtı ve ilk sayfada gördükleriyle yeni bir şok yaşadı. "Onur Güral mı?" dedi şokla. Arkadaşı gerçekten Onur Güral'ı seçmiş olamazdı! "Kızım bu adam ünlü iş adamı, ayrıca playboy ve ayrıca dergilerde gerçekten tam bir zampara olduğu yazıyor. Böyle bir şeyi kabul eder mi?"

"Bence eder. İki gündür cemiyet dergilerinin son üç yıllık tüm sayılarını okudum. Yemin ederim beynim o saçma dedikodulardan sulandı ama değdi; sonunda doğru adamı buldum. Yani yanlış ama benim proje için doğru adam. Onur Güral evlilikten kaçıyor. Ailesi evlenmesini istemesine rağmen inatla istemiyor. Ve en önemlisi de evlenmek isteyen sevgililerini anında terk ediyor"

"Ve evlilikten kaçan adam senin teklifini kabul edecek? Doğru mu anladım?"

Aslı parlayan gülümsemesiyle arkadaşına baktı. "Doğru anladın. Çünkü biz sadece bebek olana kadar evli kalacağız, sonrasında herkes kendi yoluna. Böylece ben bebeğimi taşıyabileceğim ve o da sonsuza kadar evlilikten uzak durmasına bahane bulacak"

"Peki adamı nasıl ikna etmeyi düşünüyorsun her saçmalığa mantıklı bir bahane bulan bayan?"

"Orası biraz zor olacak ama başaracağım. Sonuçta ailesi ailemin dostu sayılır. Birebir tanışmasalar da ortak dostları var. İlla ki ona ulaşıp ikna edebilirim"

Zeynep arkadaşının bu kararlı hali karşısında ne yapacağını bilemeden kalmıştı. Aslı ise durumun saçma olduğunun elbette farkındaydı ama tek çözüm yolu buydu. Ve denemeden pes etmek istemiyordu. Rezil de olabilirdi ama yine de keşke dememek için deneyecekti. O adamı ikna etmek için elinden geleni yapacaktı.

***

Merhaba canımcımlarım ilk bölümün sonuna geldik ☺️ Nasıl buldunuz ilk bölümü?

Kendinize çooook iyi bakın, çooook seviliyorsunuz ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 78.8K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
295 55 13
Sevdiğin gözünün önünde eriyip giderken bir şey yapamamakmış çaresizlik... Haziran 2023->#123-psikoloji Ağustos 2023->#79-veda
17.4K 2.2K 21
fucker hindi : hayat bana limon verdi, gözüne sıkayım 191221
67.8K 2.3K 52
Tüm soylu ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA .... Göz yaşlarım yüzünden görüşüm çok net değildi . Alçıda olan kolum Bacağım da umrumda değildi . Şuan tek umrumda...