BEŞİK KERTMESİ 2 'Mafyanın Ge...

By sadecekubraa

323K 12.5K 1.1K

Kızlarının beşik kertmesinin ailesinin aslında bir mafya olduklarını öğrenen Doğan ailesi ... Bu evliliğe eng... More

Bölüm 1 'İlk gün'
-ALINTI-
Bölüm 2 'TAKİP'
-ALINTI-
Bölüm 3 'Katil'
-ALINTI-
Bölüm 4 'Öldürdüm!'
- DUYURU -
- ALINTI -
BÖLÜM 5 'Koruma'
Bölüm 6 'Yağız.'
Bölüm 7 'Altan.'
- DUYURU -
Bölüm 8 'Turan.'
Bölüm 9 'Ayrılık'
Bölüm 10 'Yeni Kız'
Bölüm 11-ÖZEL BÖLÜM 'Yeni Yıl'
Bölüm 12 'Yeni Anlaşma'
Bölüm 13 'KABULLENİŞ'
Bölüm 14 'Aşk Acısı'
-ALINTI-
Bölüm 15 'Gökçe.'
- ALINTI -
Bölüm 16 'WOWOWOW'
- ALINTI -
Bölüm 17 'GEL BURAYA GERİZEKALI!'
Bölüm 18 'Yağız&Simay'
Bölüm 19 'Gidiş... Bitiş.'
Bölüm 20 -Part1- 'YALNIZCA SİMAY'
Bölüm 20 -Part 2- 'YAĞIZ-KAÇIŞ!'
Bölüm 21 'Bebek istiyorum...'
- ALINTI -
Bölüm 22 'Aşk vakti.'
Bölüm 23 'Mafyanın Gelini'
Bölüm 24 'EVET.'
Bölüm 25 'Hazal & YAĞIZIN SİMAYI'
Bölüm 26 'Baba...'
Bölüm 28 'Hamileyim."
Bölüm 29 'Test...'
Bölüm 30 'Siyahlı Adamlar'
Bölüm 31 'Değişim'
Bölüm 32 'HİSLER'
Bölüm 33 'İstemiyorum.'
Bölüm 34 'MEKTUP'
Bölüm 35 'Kayıp'
Bölüm 36 'Kürtaj'
'FİNAL'
ÖZEL BÖLÜM 1
ÖZEL BÖLÜM 2
❤️
ÖZEL BÖLÜM 3
ÖZEL BÖLÜM 4

BÖLÜM 27 'ALTAN...!!'

4.2K 218 9
By sadecekubraa


"H-hazal?" dedim şaşkın bir yüz ifadesi ile. Başını kaldırıp bir süre durdu. İkinci defa ismini zikrettiğimde yüzünü hemen döndü.

"S-simay hanım..."

"Ne yapıyorsun?" diye sordum yanına bir adım yaklaşarak. Kıyafeti elinde hareket ettirdi. Soruma geç cevap vereceğe benziyordu. Gömleği bana doğrultarak "Yağız beyin gömleği... temiz sanırım. Ben de kokluyordum kirli olup olmadığından emin olmak için. Bakın..." diyerek bana uzattı. Gömleği elime alıp inceledim.

"Evet bir lekesi yok. Sen lekenin olup olmadığına dikkat mi edersin? Her kıyafeti böyle koklar mısın?"

"Leke olduğu zaman evde yıkamak yerine kuru temizlemeye gönderiyoruz, sadece koku vs olduğunda evde yıkanıyor."

Başımı anladım manasında salladım. Gömleği ona tekrar uzattım.

"Nebi geldi, senden çay isteyecektim. Biraz da kek varsa..."

"Tabii işlerimi halledip hemen getiririm Simay hanım," diyerek önüne döndü. Bende oradan ayrılıp salona geri döndüm. Pelin kapıda göründü.

"Bugün iyi eğlenin," dedim sinsi bir gülücük atarak.

"Berenlerle mi...hiç sanmam, hiç haz etmiyorum onlardan," dedi. Kapıdan çıkacağı sırada cevap verdim "o yüzden buluşuyorsun demek," dedim gülerek. Evden çıktığı için cevabımı duyamamıştı. Ben salona geçtiğimde Nebi abiyi ve Yağız'ı koyu bir sohbet ederken buldum. Yanlarına oturdum. Nebi sohbeti bölerek bana döndü.

"Nasılsın Simay?" dedi bana odaklanmıştı. Yağız elini belime sarıp yüzüme gülümseyerek bakıyordu.

"İyi olmaya çalışıyorum abi, sen?" dedim gülümseyerek.

"İyi olmaya çalışıyorum," dedi başında ki şapkayı göstererek. "Hala tedavi görüyorum," dedi.

"Umarım iyileşmen kısa süreçte olur. Seni bu evde görmeyi çok isteriz," dedim. Sessizleşti. Yanlış bir şey sorup sormadığımı düşündüm. Bu evden ayrılmış olmasının nedenini kesin olarak bilmiyordum ama bu eve artık dönebilirdi. Hem böylelikle koca bir aile olurduk yeniden.

"İnşallah," diyerek kısa kesti ve devam etti, "Baban... birkaç gün sonra eve geçecek artık."

"NE?!" dedim heyecanla "bu doğru mu?"

"Evet," dedi gülümseyerek. Kalkarak ona sıkıca sarıldım "teşekkür ederim, çok teşekkür ederim abi..."

"Önemli değil bizim Simayımız iyi olsun yeter ki," diyerek o da sarıldı.

Hazal kek ve çay getirirken tepsiyi elinden aldım ve "ben hallederim," dedim gülümseyip. O salondan ayrılırken masanın üzerine yerleştirdim tabakları ve bardakları.

Sanırım en güzel günlerimden biri bu olacaktı. Nebi abinin gelmiş olması acımı birazda olsa dindirmişti.

"İşlerin başına geçme zamanı geldi artık Yağız, ne dersin?"

Yağız uzunca bir süre kafası yoran bir konuymuş gibi derinden of çekti. Ellerimi uzatıp elini tuttum.

"Çalışmak mı istemiyorsun yoksa?" diye ekledi Nebi abi.

"Çalışmak istemiyor değilim, bu iş... tehlikeli."

"Babam gelene kadar sadece."

"İyi de onun da ne zaman geleceğini bilmiyoruz ki Nebi... sanki her şeyi bana yıkıp gitmiş gibi. Ayda bir konuşuyoruz sadece. Simay ile evlendiğimden bile daha haberi yoktur onun."

Başını evet anlamında salladı Nebi abi. Öyleydi. Haberleri bile yoktu daha.

Kapının telaşlı çalışı ile Yağız ayağa fırladı. Nebi de aynı şekilde kapıya yönelirken ben telaşla salonun kapısının önünde durdum. Yağız öfkeyle kapıyı açtı.

"Bu ne kıracak gibi...!!"

"Y-yağız bey..." diyerek içeri girdi Turan. Ardından Cem'de girdi. Dışarı da birkaç tane takım elbiseli adam göründü. Yağız onlara eli ile dur işareti yaparak kapıyı kapattı. Sonra bana dönüp baktı.

"Çalışma odasına gelin Turan," diyerek merdivenleri çıkmaya başladı. Nebi abi de onlara katılınca salonda tek kaldım. Hazal mutfaktan ayrılıp yanıma geldi.

"Masayı toplayayım mı efendim?"

"Topla," diyerek pencereye doğru yürüdüm. Bu iş can sıkıcıydı. Yukarıda ne olduğunu merak ediyordum. Ne konuşuyorlardı acaba? Takım elbiseli adamlar evin bahçesinde dolanırken perdeyi kapattım ve koltuğa geçtim. Kapı çarpma sesi ile irkildim. Kapıdan önce Cem çıktı. Ayağa kalkıp pencerenin kenarına geçtim ve izlemeye başladım. Cem adamlarla bir şeyler konuştu ve evden çıktılar. Merakım git gide artıyordu. Bir kapı çarpma sesi ile de Turan çıktı evden. Arabaya varıp bindi ve hızlıca sürüp uzaklaştılar evden. Koridora çıkıp çalışma odasına baktım. Kapısı kapalıydı. Nebi ve Yağız hala içeridelerdi. Merdivenleri parmak ucunda çıkarak kapının önüne vardım. İçeri girmem bu durumda uygun olur muydu? Meşgul olmalıydılar. Arkamı dönüp yürümeye başladım. Odaya girip kapıyı kapattım. Yürüyüp balkona çıktım ve manzarayı seyretmeye başladım. Birkaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriye Yağız girdi.

"Neler oluyor?" dedim onun yanına yavaşça vararak.

"İşle ilgili... halledip dönmem gerek."

"Nereye?"

"Şehir içindeyim uzaklaşmam, bir yere kadar gidip geleceğiz."

"Bu ne kadar sürer?"

Dolaba yöneldi. Sesini çıkarmadan kıyafetlerini çıkardı.

"Bu gece... tek başıma mı uyuyacağım?" dedim fısıltı gibi çıkan sesimle. Yanıma yaklaşıp elini belime sardı ve alnımdan uzunca bir süre öptü.

"Sadece bugünlük..." dedi gözlerimin içine bakarak.

"Pelin de yok evde..." dedim sıkıntı ile.

"Ararım istersen Beren ile gelirler."

"Yok onları da şimdi eğlencesinden etmeyeyim," dedim başımı sallayarak. Dolaba yönelip seçtiği kıyafetleri giymeye başladı. Bense yatağa uzanıp onu izliyordum.

Hazır olduğunda yataktan doğruldum ve yanına vardım. Gömleğinin yakalarını son kez düzelterek dudaklarından öptüm.

"Dikkat et," dedim.

"Sende öyle, bir şey olursa muhakkak ara."

Başımı tamam anlamında salladım ve ondan uzaklaştım. Elimi tuttu ve birlikte odadan çıktık. Nebi abi onu aşağıda bekliyordu. Nebi abi ile de vedalaştıktan sonra evden birlikte ayrıldılar. Bense mutfağa yöneldim.

"Merhaba Nermin hanım... bu akşam ne yemek yapacaksınız?" dedim gülümseyerek.

"Sizin canınız ne isterse hanımım," dedi gülümseyerek.

"Yağız gitti, keyfim yerinde değil... aslında ona kızdım da... bu yüzden onu kıskandırmak için mangal yapmaya ne dersiniz?"

Tam bu sırada mutfağa giren Ömer bey sevinçle seslendi.

"Ben sana demedim mi mangal yapılsa yeni diye," dedi eşinin yanağına öpücük kondurdu.

"O da bu akşam yapalım demişti, ben siz sevmezsiniz öyle şeyler sanarak 'hayır' dedim ama isterseniz hemen hazırlıklara başlayalım," dedi Nermin hanım gülümseyerek.

"Evet lütfen canım çok çekti üstelik uzun zaman olmuştu."

Ömer bey dolaptan etleri çıkarmaya başlarken ben mutfak masasına oturup onları izlemeye başladım. Amaç yemek den çok bağdı aslında. Aradaki bağları bende güçlendirmek istiyordum. Yağız'ı nasıl oğulları gibi görüyorlarsa beni de kızları gibi görsünler istiyordum. Mutfağa Elif girince daha da neşelendim. Ayağa kalkıp ona sıkıca sarıldım.

"Uzun zamandır görmedim seni nerelerdeydin?" dedim ellerini tutarak. Ellerini benden ayırıp işaret dilinde konuştu. Hazal uzaktan cevap verdi.

"Tatilde olduğunu söylüyor," dedi.

İşaret dili... gerekliydi.

"Aslında şuan düşündüm de... ben sana alfabeyi öğretsem yazı yazmayı felan sende bana işaret dilini öğretsen olur mu?"

Başını sevinçle salladı. Bunun evet olduğunu biliyordum.

"Bu akşam mangal yapacağız, umarım seversin," dedim.

Başını yine evet anlamında salladı ve ardından bana sıkıca sarıldı.

İşaret dili ile bir şeyler söylerken Hazal'a döndüm.

"Seni sevdiğini söylüyor," dedi bir iki saniye Elif'i izledikten sonra işine döndü.

Güneş batarken bahçeye masa kuruldu ve Ömer bey mangalı hazırladı. Bende üst kattan ince bir ceket alıp aşağıya indim. Bahçenin lambalarını yakıldı. Hızlıca masaya geçip onlara katıldım. Etler kızarırken merakla nasıl yaptığını izledim. Babam genelde uğraşmaz dışarıdan sipariş verirdi bu yüzden yapılışını hiç bilmezdim.

Yemekler hazır olduktan sonra afiyetle yedik. Ömer bey askerlik anılarını anlattı. Nermin hanım ise Ömer bey ile nasıl tanıştıklarını... bir süre Ömer beye ilk buluşmalarında hangi kıyafeti giydiğini sorarak onu kenara sıkıştırdı Nermin hanım. Bundan büyük bir haz alarak etinden ısırdı. Ömer bey ise eşinin bu sıkıştırmaları karşısında ter dökermiş vaziyette iştahı kapandı. Biz gülerek onları izlerken Nermin hanım her şeyi detaylıca anlatmaya devam etti.

Güzel ve sıcak geçen bir yemeğin ardından odama geçtim. Üzerimi değiştirmeden yorgunlukla kendimi yatağa attım. Bir süre tavanı izledim. Ayağa kalkıp üzerimi değiştirmek için dolaba yöneldim. Omuzlarıma koca bir yorgunluk çökmüştü sanki. Geceliğimi dolaptan çıkararak üzerimi değiştirdim. Ve banyoya girip yüzümü yıkadım. Saçlarımı at kuyruğu yapıp tekrar odaya döndüm ve balkonun kapısını sonuna kadar açtım. Ilık bir hava hakimdi. Tüylerim diken diken olmasına rağmen üşümüyordum. Rüzgar sadece geçip gidiyordu. Balkona adımımı attım. Bahçenin lambaları yavaşça kapanıyordu. Her biri tek tek sönerken ben başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bu gece de dolunay vardı. Yağız... bunu görmeliydi. Benimle izlemeliydi. Başımı yavaşça indirirken çalılıkların arasında bir kıpırtı gördüm. Kıpırtı yavaş yavaş gün yüzüne çıkarken korkuyla geriledim. Daha uzun baktığımda bu oydu. Telaşla odaya koştum ve kapıyı açıp merdivenleri hızlıca indim. Bahçe kapısından giren Hazala çarparak bahçeye çıktım. Onu gördüğüm yere doğru koştum. Yoktu.Durup hızlıca çevreme bakındım.

"NERDESİN...?! SENİ ALLAHIN BELASI NERDESİN SEN?!!" durup derin bir nefes aldım. Korkuyla tekrar bağırmaya başladım.

"ALTAN...!!!"


Continue Reading

You'll Also Like

945K 9.1K 10
Hiç olmaması yerde olan bir kız. Mafyanın evinde ve odasında... Korkunç, sinirlenince gözü birşey görmeyen acımasız katil mafya ... Kız odasına girm...
24.3M 1.4M 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...
1.1M 31.4K 41
Ona bir daha onunla evlenmek istemediğimi söylediğimde sinirlenmişti. Yüzüme bakmamamak için çaba harcıyordu. Önümde boş boş dolanmaya başladı, göml...
285K 12.1K 32
Yaşadığı olaylar yüzünden psikolojik tedaviler gören ve hastahanede yatan fakat aklı yerinde olan bir kız Arya Karaca Acımasız , bütün yer a...