Asi Koruma (Tamamlandı)

By gizemcanatan7

1.7M 73.3K 6.4K

Yeraltı dünyasının kalbi Kapan. Tüm pisliklerin kaynağı. Kaçak dövüşlerin ev sahibi. Asi'nin evi. Tüm hayatı... More

1.Bölüm: Göze Göz, Dişe Diş
2.Bölüm:Pişmanlık
3.Bölüm:Asi Koruma
4.Bölüm:Geçmiş
5.Bölüm:Kendi Çöplüğünde Ötmek
KıSa Bir ArA
6.Bölüm:Toplantı
7.Bölüm:Oyun Başlasın!¿
8.Bölüm:Tilki'nin Kürkçü Dükkanı
9.Bölüm:Düşman Toprakları
10.Bölüm:Geçmiş ve Pişmanlık
11.Bölüm:Katil
12.Bölüm:Halis'e Yağ Çekme Seansı
13.Bölüm:Daha Asi ve Daha Öfkeli
14.Bölüm:Çift Travesti Vakası
15.Bölüm:Yalanım Batsın Yalancıyım
16.Bölüm:Dost-Düşman Hangisi?
17.Bölüm:Es-Es
18.Bölüm:Felekten Bir Gece
19.Bölüm:Fön Rüzgarları
20.Bölüm:Kapan'ın İtleri
21.Bölüm:Vahşet
22.Bölüm:Kum Torbası ve Biz
23.Bölüm:Aynı Kumaşın İnsanları
25.Bölüm:Ava Giden Avlanır Misali
26.Bölüm:Mutlu Yıllar
27.Bölüm:Mutsuz Yıllar
28.Bölüm:Eylem¿?
29.Bölüm:Kapan-Anime
30.Bölüm:Kocabeyler
31.Bölüm:Suskun Gidiş Muhteşem Dönüş
32.Bölüm:Acı Kahvenin 40 Yıl Hatrı Vardır!
33.Bölüm:Sorgulu-Süalli
34.Bölüm:Bay Yabancı ve Bayan Tanıdık
35.Bölüm:Kapan'ın Yenilmez'i
37.Bölüm:Evcilleştirilmiş Yılmaz
39.Bölüm:Göze Göz, Dişe Diş 2
Asi Koruma 2 Çıksın mı?
40.Bölüm:Toygar-İmpala-Teoman
Final Geliyor
2.Kitap Duyurusu
40.Bölüm:Özgürlük Maçı(Final)
Önemli Uyarı

36:Bölüm:Baba Fırçası

27.5K 1.3K 127
By gizemcanatan7

Multimedya:Toygar-Asi sarılması olarak hayal edin

Yıllardır Kemal'in hayatımı pisliğe bulamasının haricinde hayatıma karışan olmamıştı. Üvey annem Kemal'in müsade ettiği kadar beni koruyup kollamaya çalışan tek insan ve bana kurallar koyan tek kişiydi. Annem öldükten sonra benim iyiliğim için beni azarlayan ya da bana kural koyan kimse kalmamıştı. Genelde kimse sıkılmak istemezdi ama bana koyulan kurallar ve sahiplenmeler beni boğmaktan ziyade mutlu ediyordu. Şuandaysa karşımda asla ama asla konu benim iyiliğim dahi olsa uyuşturucu alış-verişinden başka bir araya geleceğini düşünemediğim, hayatımındaki iki değerli insan karşımdaydı. Baş komser masasında son derece yetkili bir şekilde otururken babam ve Toygar'da masasının önündeki lacivert, tekli sandalyelerde karşılıklı oturuyorlardı. Sanki okulda kabahat işlemişimde okul müdürünün odasında beni almak için bekliyorlardı. Aslında okulu karakol, baş komseride okul müdürü sayarsak zaten öyleydi. Çünkü şuanda babam ve Toygar resmen benin velim olmuş durumdaydı. Saatlerdir sövüp saydığım, onun için kavga ettiğim adam beni öylece bıraktı diye düşünürken aslında ne kadar yanlış düşündüğümünde farkına varmış oldum. Toygar'ın endişeli bakışları yüzümü tararken benim için endişelenmiş olması dudaklarımda çok küçük bu tebessüm oluşmasını sağlamıştı. Gözleri anında dudaklarımdaki ufak tebessüme inerken Toygar'da bana güven verici bir gününde gönderdi. İşte bu gülümse bile bu günün kötülüğünü unutmamı sağlamıştı. Toygar beni salisesinde yerin dibine gömerken salisesinde bulutlara çıkartabilirdi. Ben bu adamı her haliyle her huyuyla seviyordum.

Rahatsızlık duyduğunu belli eden öksürük sesi odayı doldururken bu öksürük Toygar"la olan bakışmam yüzünden rahatsızlık duyan babama aitti. Hemen kendimizi toparlayıp suratımızı asıp aynı anda Toygar'la birlikte babama döndük. Babam her zaman ki dıştan soğuk olan tavrını sergiliyordu ama aslında içinde ne fırtınalar koptuğunu da hissedebiliyordum. Nezarethane için ayrı Toygar için ayrı bir güzel azar işitecektim. Babamla birlikte tekrardan gerçekleğe döndüm ve koca bir nefes koydum.

"Evet bakalım, Asi hanımda geldiğine göre kaldığımız yerden konuşmamıza devam edebiliriz.

Baş komser hepimizin dikkatini kendi üzerine çekmişti ve o ana kadar odada olduğunu farketmediğim Engin'i de farkettim. Kadroda tamamlandığına göre benimde rezil olma ve fırçalanma seansın başlamış oldu. Engin Toygar'in yanındaki lacivert koltukta yerini alırken ben de başım yere eğik bir şekilde ilerleyip babamın yanındaki boş koltukta yerimi aldım.

"Olayı en başından tekrar anlat.

Baş komser alaycı konuşmasından ciddi sert tavrına geri dönüp benide tırstırmıştı. Derin bir şekilde yutkunup ellerimi dizlerimin üzerine alıp stresle parmaklarımla oynamaya başladım. Kafamı hafifçe kaldırıp Toygar'in güven verici bakışlarıyla ve dizimi güven vermek istercesine sıkan babamla birlikte kendimi daha iyi hissedip konuşmak için ağzımı açtım ama geri kapatmak zorunda kaldım. Ne diyebilirdim ki. Kendimi hiç bir şekilde haklı çıkartabileceğim tek lafım yoktu.

"Bihter hanımda, restorant sahibide şikayetçi olmadığına göre bizi daha fazla tutmanızı anlamı olduğunu sanmıyorum. Yanılıyor muyum baş komserim?

Toygar fazla rahat ve kendinden emin duruşuyla ve komserin sert bakışlarına maruz kalmaya başlamıştı ama Toygar'in pekte yaptığı söylenemezdi. Babamsa tek kelime etmeden duruyordu. Sanırım kıyamet günü filan yaklaşıyordu. Toygar odadaki söz hakkına sahip ve benim için konuşurken babam sinirlenmiyordu. Aval aval bir babama bir baş konsere bir de Toygar'a bakarken iyice şapşallaşmıştım. Baş komser Toygar'a sert bakışlarını gönderip kasılan çenesiyle kendini zor zaptettiğinin hepimiz farkındaydık. Baş komser yumruk yaptığı ellerini açıp kapıyı işaret etti. Bu sessizlik bizim aksimize bizi terbiyeli bir şekilde kovmaktı. Bizde bu kovulmaya dünden razı bir şekilde ayaklandık.

"Kolay gelsin baş konserim. Bu iyiliğinizi unutmayacağım.

Babam elini baş komsere uzatmış babacanca gülümsüyordu. Baş komserde aynı şekilde karşılık vererek kendisine uzatılan eli sıktı. Bu hareket bile yeni müttefiklerin kurulduğunun işaretiydi. Ben öylece onları izlerken kollarımı sıkıca tutan iri ellerle birlikte kendime geldim ve Toygar'in çekiştirmeleriyle babamı ve Engin'i arkamızda bırakarak odadan, karakoldan hızlıca çıktık. Toygar uzun boyunun avantajıyla önümden hızla yürüyüp beni çekiştirirken peşinden koşmak zorunda kalıyordum. Biran ayağım sarsaklayıp düşecek olsam da Toygar pek umursamsamadan çekiştirmeye devam etti.

"Biraz yavaşlar mısın?

Sonunda kendimizi karakoldan dışarıya attığımızda gökyüzü kendini alacakaranlığa bırakmış ve biz gibi hava sertçe tenime işlemişti. Toygar da anında üşüdüğümü hissetmiş olacak ki kollarını etrafıma dolayıp bedenimi sarmaladı. Bulunduğumuz yerede anında durunca bende tüm düşüncelerim ve bütün gün yaşadıklarım buhar olup uçtu. Yüzüne bakabilmek için başımı arkaya yatırıp çenemi dikleştirdim.

"Baban hazır yeni müttefikiyle uğraşırken o gelene kadar seninle özlem gidereceğim güzelim.

Toygar beni zifiri gözetimi hakimiyetine alırken dudaklarımı ona sundum ve oda davetimi anında kabul ederek dudaklarımızı buluşturdu. Dudaklarını bu gün benim yanımda Bihter'e karşı olan tutumu yüzünden intikam alma hırsıyla dudaklarını dişlerimin arasına alıp sertçe öpüyordum. Toygar ise aynı intikamı uyguluyor olacak ki aynı şekilde karşılık veriyordu. İkimizde birbirimizin özlemi ve hırsıyla inledik. Giydiğim topuklulara ilk defa minnet duyarak Toygar'in boyuna biraz daha yaklaşmıştım ve kollarımıda boynuna dolayarak onu kendime daha çok çektim. Sarıldığım sert vücudu hissederken onu bir kez daha çok istedigimi fark ettim. Dudaklarımı dudaklarından ayırıp başımı omzuna yasladım ve boğuklaşmış sesimle konuşmaya başladım.

"Angut filansın ama ben bu anguta gün geçtikçe daha çok seviyorum.

Kulaklarımda hissettiğim nefesiyle birlikte küçük kahkahasını benden esirgemedi. Bir eli belimi bir elide saçlarımdaki yerini alınca okşamaya başladı. Dudakları saçlarım öpücükler kondurmaya başlamış ve böylelikle bende cevabımı almış ve mutlulukla gülümsemeye başlamıştım. Toygar'in boynuna daha çok sokulup baharat kokusunu içime çektim ve gözlerimi kapatıp kokusuyla mest oldum. Gözlerimi açmadan aklımdakileri söylemenin vakti geldiğine karar verdim.

"Beni bırakıp o sürtükle nasıl gidersin?

Toygar koca bir kahkaha atıp ellerini benden ayırmadan geri çekildi çekildi dudaklarıma ani fakat derin bir öpücük bırakıp geri çekildi. Ben yaptığı hareketle biran şaşırıp sonrasında kaşlarımı çatmaya başladım. Toygar'in iki elide yanaklarımdaki yerini alıp alınlarımızı birleştirdi. Gözlerimizin arasında milimler varken bakışlarını benden bu saniyeliğinede olsa ayırmadan sıcak nefesini dudaklarımda hissederek konuştu.

"Küfür etmek ağzına hiç yakışmıyor güzelim, bırakta ben küfür edeyim. Seni şikayet etmemesi için onunla gitmeye mecburdum. Seni bir saniye bile o parmaklıklarında ardında bırakmamak için her şeyi yapardım.

Zaten Toygar'i karakolda gördüğüm ilk an affetmiş ve Bihter cadısını o an unutmuş gitmiştim. Bu sefer Toygar'in boynunu kırarcasına sarılıp gözlerimi kapadım. Ben bu adamı hakedecek ne yapmıştım ki. Ben ona delicesine aşık olmuş ve sanki onsuz nefes alamayacak hale gelmiştim. Toygar'da kollarını belimin etrafına sarmalayıp beni kendine daha çok çekti. Dudakları boynuma öpücükler kondurmaya başladığında huylanmış ve gıdıklanmaya başlamıştım. Ağzımdan ufak ufak kıkırtılar çıkmaya başlarken Toygar'in sesini kulaklarımda işitiyordum.

"Bu gün ne kadar güzel olduğunun farkında mıydım? Seni kırmızlar içindeyken ne kadar arzuladığı mı? Seni o piçin yanında bir daha görmeyeceğim. O heriften hiç haz etmedim bilesin.

İltifatları beni ateşin içine atmış ve onunla birlikte o ateşin içinde kavruluyor gibiydim ama peşi sıra gelen sert bir üslupla söylediği uyarısı korkmama neden olmuştu. Engin'den ilk başlarda bende hoşlanmasamda yemekteki iyiliğini unutamazdım ama bir yandanda sevdiğim adamın sözü vardı.

"EYLEM!!!

Babamın kalın sesi kulaklarıma ulaştığı an korkuyla sıçradım ve Toygar'dan ayrıldım. Toygar ise belimdeki ellerini elime indirerek parmaklarımızı birbirine geçirerek sıkıca tutmuştu. Bakışlarımı babama çeviremeden Toygar'la kenetlenen ellerime odaklandım. Beni sahiplenmesi gururumu falasıyla okşuyordu fakat birde bizim birlikte olmamıza kesinlikle karşı çıkacak olan babam vardı. Derin bir şekilde yutkunup Toygar'ın gözlerinin içine baktım. Toygar'sa sert ve sahiplenici bakışlarını babama dikmişti ama hayır, hata yapıyorsun sevgilim. Senin bana baş kaldırmak değil huyuna gitmen gerekiyordu.

"Lanet ellerini kızımdan çek Yılmaz!

Toygar babamın emrinin aksine ellerimi daha sıkı tutmaya başladı. Bense iki ara bir derede kalmış ne yapacağımı bilememiştim. Babam adımlarını bize yönlendirip sıkıca yumruk yaptığı elleriyle fazlaca öfkeli bir halde yanımızda durdu ve kolumu sıkıca tutup hırsla çekti. Ne Toygar ne de babam inadından vazgeçip beni bırakmıyor ve iki taraftan çekiştiriliyordum. Toygar'ın elimi sıkan elini çekiştirdim ve Toygar'in dikkatini çekmeyi başardım.

"Lütfen Toygar, bu gece daha fazla olay çıkmasın.

Toygar hayal kırıklığıyla elimi bırakmış ve bende gönülsüz bu şekilde ondan ayrılmıştım. Babam kolumu canımı acıtacak şekilde sıkmaya başlamış ve ne yaptığını bilmez halde hınçla beni kendine çekti. Hayatımdaki iki değerli adam birbirini öldürmek istercesine bakarken benim tek yapabildiğim koca bir suskunluktu. Toygar'la aramdaki mesafe her adımla açılıyor ve ondan ayrılmak istemediğimi haykıran bakışlarımı gönderiyordum. Babam hangi ara geldiğimizi anlamadığım arabaya bedenimi adeta fırlattı. Kapıda suratıma sertçe kapanmıştı. Araba öğlen bindiğim Engin'in arabasıydı ve arabayı o kullanıyor, babam da yan tarafında yerini almıştı. Arka koltukta hemen cama yapışıp arkamızda kalan Toygar'a sadece onun görebileceği şekilde el salladım.

"O lanet olasıyla birlikte olduğuna inanamıyorum.

Babamın yüksek sesiyle yerimden bir kez daha sıçradım. Araba hızlı bir şekilde Toygar'ı arkamızda bırakmış ve bende gerçeklerle başbaşa kalmıştım. Olduğum yerde dikleştim ve araba başka birinin olmasını önemsemeden babama karşılık verdim.

"İster kabul et, ister etme baba; ben Toygar'ı seviyorum baba ve ona yeni kavuşmuşken onu bir daha kaybedemem.

"Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Gözünü kırpmadan canını yakan sana zarar veren bir adamla birliktesin ve daha beteri o lanet adamı sevdiğini söylüyorsun.

Bana zarar vermişti evet ama ben de ona zarar vermiştim. Birimizinki fiziksel acıyken birimizinki ruhsal acıydı. Biz birbirimizi kanatarak, acıtarak seviyorduk ama sonuçta seviyorduk. Bunu babamın veya bir başkasının anlamasını beklemiyordum.

"Yılmaz'dan ayrılacaksın!

"Asla! Asla ayrılmayacağım baba.

Babamın sert yumruğu kaputa sertçe inerken Engin'de dikiz aynasından bana bakıyor ve babamın söylediklerini yalandanda olsa onaylamam için işaret ediyordu. Engin'i görmemezlikten gelmeyi tercih edip bakışlarımı camdan dışarıya verdim. Babam sertçe beni azarlamaya devam ederken sessizce onun azarlarını işitiyor ve arada göz temasına girerek onu dinliyormuş gibi davranıyordum.

"Kapan'da, Anime'de iki veliahtın bir araya gelmesini istemeyecek.

Son söyledikleri zihnime ok misali saplanırken bir kez daha geçmişimiz yakamıza yapışmıştı. Artık Kapan'la ilişkim kalmamış olsa bile bu seferde Anime'nin liderinin kızı, veliahtıydım ve Toygar'da Kapan'in gelecekteki lideriydi. Babamın baş düşmanlarından biriydi. Camı sonuna kadar açıp soğuk havanın beni kendime getirmesini istedim.

Önümüzdeki gelecekte zorlu günler bizi bekliyordu ve hayat bizi koca bir sınava sokuyordu. Bir tarafta yeni bulduğum, kavuştuğum babam. Bir taraftada Toygar'a yeni kavuşmuşken ondan ayrılmamı isteyen babam. Bu gece babamın başka haliyle tanışmış ve bu gece ondan ilk fırçamı yemiştim. Ben Bihter yüzünden azar işitmeyi beklerken sadece Toygar'la olan ilişkim azar konusu olmuştu.

Gün ağarırken eve gelmiştik gelmiştik canım annemden her şeyden bihaber geceliğiyle bizi karşılarken kavga eden kocası ve kızıyla karşı karşıyaydı. Babam her seferinde bıkmadan ondan ayrılacaksın derken bende her seferinde bıkmadan usanmadan tekrarladım, haykırdım: Toygar'ı seviyorum.

"Ben izin verene kadar odandan çıkmayacaksın. Annen ve kardeslerindenden medet umma çünkü anahtar sadece bende olacak. Aklın başına gelip o adamdan baş geçene kadar bursa olacaksın.

Babam beni odama savurup arkamdan kapımı kitlerken bana bunları haykırıyordu ve benim tek yapabildiğim kapıyı tekmelemek oldu. Çantamda salonda kaldığı için Toygar'a ulaşabileceğim bir telefonumda kalmamıştı. Kapıyı daha fazla tekmelemekten vazgeçip geri çekildim ve bedenimi yatağa attım. Sesimin duyulacağını umursamadan hıçkırıklarla haykırarak ağladım ve göz yaşlarımın yastığımı ıslatmalarına izin verdim.

○○○○○○○○○
Bihter'e gıcık olanlar?
Rıza Kocabey'e gıcık olanlar?
Toygar'cılar?

Continue Reading

You'll Also Like

2M 135K 30
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün s...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.8M 106K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
208K 14.8K 25
Cara Hamilton; Durham'ın en gözde ailesinin; Hamilton'ların tek kızları. 17 yaşında olan Cara; diğer kızların aksine evlenmek değil, tatlılar yapmak...
78.8K 4.7K 36
Turist rehberi olan Paiva Köksoy, arkadaşlarıyla çıktığı bir gezide, olmaması gereken bir yeraltı mağarasına giriş bulur ve merak onu ele geçirir. Ma...